İmamoğlu’nun reklamcısı Kapki’nin 1 milyonluk davayla göz korkutma hevesi!

Önce mail göndererek tehdit etti “Yaptıkların yanına kâr kalmayacak” diye, şimdi de kardeşi Ferhat Kapki’nin Amerika’daki FETÖ okullarında müdürlük yaptığını yazdığım için bana tam 1 milyon liralık dava açmış.

Duyan arkadaşlarımın ağzından “Yuh” ya da “Çüş” gibi nidalar çıktı.

Ben “Vah vah” dedim.

Kamusal alanda (İBB) tartışmalı bir ihale alan, hakkında İçişleri Bakanlığı’nca soruşturma açılmış, şirketinde müfettişlerin inceleme yaptığı, İBB meclisinde bu “kazanılmış” ihale hakkında gensoru verildiği bilinen BVA Advertcity adlı şirketin ortağı Murat Kapki, kamu adına bu olaya mercek tutmamı, 1 milyon liralık tazminat davasıyla cezalandırmak ve beni korkutup yıldırarak susturmak istiyor.

Ne için dava açtığını dilekçesinde şöyle sıralamış:

 

 

1-Olaylı şekilde faaliyeti son bulan Olay TV’nin eski ortağı ve Ekrem İmamoğlu’nun sponsoru iş adamı Hüseyin Köksal’ın kardeşi Ahmet Köksal ile ortak olan MURAT KAPKİ’nin, 6 ay önce kurduğu BVA Advertcity adlı reklam şirketiyle İstanbul’un tüm outdoor (Köprü, üst geçit, duvarlar, bina dış cepheleri vb.) reklamlarını usulsüz biçimde üç otuza kapattığını yazan Süperhaber yazarı Mevlüt Yüksel’in haberine atıf yaptığım için:

 

 

Bir gazeteci yazar olarak bu durumun ilgimi çekmesi çok doğaldı.

Tabii ki medya didik didik edecekti.

Zaten muhtemel ki İçişleri Bakanlığı’nın gönderdiği müfettişlere de hesap veriliyordur:

 

 

2-Kardeşi Ferhat Kapki’nin FETÖ’nün Amerika’daki Horizon okullarında müdürlük yapan firari bir FETÖ’cü olduğunu yazdığım için.

Yalan mı?

Ferhat Kapki kardeşin değil mi? Kardeşini inkâr mı ediyorsun?

FETÖ okullarında müdürlük yapmıyor mu?

Peki, bu ne?

 

Bu ülke şerefsiz FETÖ’cülerin kalkışmasıyla hain 15 Temmuz darbesini yaşadı. Dolayısıyla FETÖ’ye karşı milletçe çok duyarlıyız. Kuşkusuz bir insanın kardeşinin FETÖ’cü olması, onun FETÖ’cü olduğunu göstermez. LÂKİN,  İstanbul gibi bir mega kentin tüm dış reklamlarını alan biri varsa ve onun kardeşi FETÖ’cüyse bu yazılır, haber yapılır. Tıpkı Cumhurbaşkanı Lahey Büyükelçiliği’ne Şaban Dişli’yi atadığında, aşağıdaki tarzda haberlerin yayınlanması gibi:

Bak bunlar da var Murat Kapki.

 

 

3-Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği (RTGD)’nin ödül töreninde 10 adet sponsor belirlenmiş ve bu sponsorlar onaylanmışken, ismi derneğin başkanı Şebnem Bursalı'da olan bir aracı vasıtasıyla sponsorlar listesine sızıp Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın elinden plaket aldığını yazdığım için.

Bir iş adamı bana Murat Kapki tarafından 2 milyon lira sponsorluk ücreti ödendiğini söyledi, ben de yazdım.

İtiraz ediyorsan ne kadar ödediğini söyle. Dernek Başkanı Şebnem Bursalı bana yazı çıktıktan sonraki gün telefonda “İstanbul’u bilmem ama bizde sponsorluk ücretleri bu kadar yüksek değil" demişti.

Hürriyet gazetesinin eski ombudsmanı Faruk Bildirici bu rakamın derneğin resmî kayıtlarında 250 bin lira olarak göründüğünü söyledi?

Ne kadar ödedin? Açıklama yapman için elini, dilini tutan mı var?

 

 

Manevi olarak yıpranmış Murat Kapki. Yazdıklarımda itibar zedeleyici hususlar varmış.
Kimsin sen?
Âlemin kralı mı?
Dokunulmazlığın mı var?
Cumhurbaşkanı mısın?
Koskoca İstanbul’un reklamlarını sana vermek için 6 ay öncesinden şirket kurdurmuşlar, çok tartışılan bir ihaleyle, İBB Kültür AŞ’nin bedava yapacağı işi sana altın tepside hediye etmişler. 28 milyon liraya 16 milyonluk İstanbul şehrinin tüm dış reklamlarını alıyorsun, edindiğim bilgilere göre yılda en az 180 milyon lira gelirinin olacağı tahmin ediliyor ve sana mercek tutulmasını istemiyorsun. Hele senin gibi kamuoyu önünde olup İstanbulluların cebinden çıkacak paralarla İstanbul’un reklamlarından para kazanacak biri söz konusuysa.

Murat Kapki, anlaşılıyor ki beni gözüne kestirdi, korkutmak, yıldırmak ve susturmak istiyor. Tehdit ediyor aslında.

Bu tarz yöntemleri geçmişte FETÖ çok kullandı, o yıllardan biliyorum.

Biliyorum “Yıl sonu itibarıyla denizde kum bende para olacak” diye düşünüp “Şu dava için bir 100 bin harcayayım da şunun gözünü korkutup sindireyim” diyor ama fena hâlde yanılıyor.