Muhalefete olası bir savaşta güvenilir mi?

Daha doğrusu ülkenin muhalefet kanadında yer alan yöneticilerin, önde gelen isimlerinin, saldırgan düşman tarafla iş birliği yapmayacağının garantisini verebilir misiniz?

“Hadi canım sen de” demeyin, ben artık bu muhalefete güvenmekte zorluk çekiyorum.

İstiklâl Harbi esnasında örneklerini az görmedik.

Atatürk’ten sonra Türkiye’ye hükmeden Millî Şef İsmet İnönü’nün bile İstanbul’dan Ankara’ya, mücadele başladıktan çok sonra ve âdeta lütfedip geldiğini bilenler, İstanbul’da işgalci mütareke kuvvetlerinin neferi olup Ankara hükûmetine saydıranların, kumpas üstüne kumpas kuranların olduğunu unutmayanlar böyle bir ihtimali imkânsız diye nitelemiyor zaten.

Kısacası şimdi CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay’ın önceki akşam hâlâ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sonunun Adnan Menderes gibi olacağını söylemesiyle bu ihtimali yeniden düşünmeye başladım.

Acaba bir savaşta, sırtından hançerlenmeyeceğinden emin biçimde bunlarla yan yana durabilmek mümkün mü?

Sürekli olarak ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı darbeyle tehdit etmekten vazgeçmeyen bu hastalıklı ve kangren olmuş siyasi hareketin boynundan bağlandığı yerin tam da bize saldıracaklar tarafından tutulduğunu asla gözardı etmemek ve şimdiden tedbirlerini almak gerekir.

Mustafa Kemal de aynını yapmış, bir yandan düşmanla çarpışırken diğer yandan da ihanet içinde olanları hâl etmişti. Sonraki yanlışlar, haksızlıklar ve despotik tutumlar ayrı bir fasıl ama önce vatan kurtulmalıydı...

Şimdi bakıyoruz, bizdeki muhalefet Türkiye’nin ne kadar dış politik sorunu varsa hepsinde muhalif! Millî meselelerde Yunan tezlerini, ABD ve Avrupa ülkelerinin ikiyüzlü tutumunu, Libya’da Hafter’i, Suriye’de Esad’ı, YPG’yi, Kafkasya’da Azerbaycan’a karşı Ermenistan’ı, Akdeniz’de İsrail’i ve Kıbrıs Rum kesimini destekliyorlar.

İçeride “siyaset” adı altında PKK teröristlerinin siyasal uzantısı HDP ile aynı yerde hizalanıp FETÖ darbecilerinin aparatı hâline geliyorlar.

Ülkenin kritik ve stratejik her yatırımına olmadık yalanlarla çamur attılar, iftiralarla yapılanları itibarsızlaştırmak istediler. Her provoke ettikleri kitlesel eylemin ardından basın bildirileri yayınlayıp “Üçüncü köprü yapılmasın, İstanbul Havalimanından vazgeçilsin” diye emperyalistlerin ne kadar rahatsız olduğu yatırım varsa hepsine karşı çıktılar.

Dün İngiliz İndependent gazetesinde İstanbul Havalimanı’nın Londra’daki Heathrow Havalimanının tahtına oturmak üzere olduğu yazıldı.

Soruyorum İstanbul Havalimanı yapılırken söylemedikleri yalan, atmadıkları iftira kalmayanları unutmak mümkün mü?

Soruyorum, böylesine vatanlarına düşman olan bu “muhalefet” adı altındaki çeteyle yola çıkılır mı?

Bence hayır. Dediğim gibi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir savaş ihtimalinde muhalefet adı altındaki kademeler için bir B plânı olmalı.