Kılıçdaroğlu’na sorularım var: Kaos ve suikast planlarının neresindesiniz?

-Sayın Kılıçdaroğlu, sürekli dillendirdiğiniz seri suikast tertiplerini ve beraberinde gelmesi planlanan kaos hazırlığını kimden öğrendiniz? MOSSAD? FETÖ? CIA? MİT? FSB? BND?

-12 Ekim 2021’de Mersin’de gazetecilerle sohbetinizde "Siyasi cinayetler kaygım var. Erdoğan gitmemek için her şeyi yapacaktır" dediniz. Bu “kaygı”nızın kaynağı kimdi ya da neydi? MHP Lideri Devlet Bahçeli size “Varsa elinde belgeler, savcılığa teslim et. Korku iklimi ile siyasi istikrarsızlık peşinde koşma” diyerek bir çağrıda bulundu. Neden gereğini yapmadınız? Amacınız ortaya bir kıtır atıp kaos değirmenine su taşımak mıydı?

-Mersin’in ardından iki gün önce de “Hedefleri arasında gayrinizami harp eğitimi var. Yani, sabotaj, baskın, pusu kurma, tahrip, suikast ve tedhiş” diye tanımlayıp, aniden önünde basın toplantısı yapma gereğini hissettiğiniz, uluslararası alanda askerî eğitim, savunma danışmanlığı, mühimmat alımı gibi hizmetler sunan SADAT adlı şirketi, işlenecek siyasi suikastların gerçek faillerini saklamak için mi hedef gösterdiniz? Çünkü ABD’li Black Water benzeri bu şirketin şimdiye dek adını bile işittiğinizden şüpheliyim. Kim sizi yönlendirdi?

-Yoksa bu şirket uluslararası planda emperyal niyetlerini ve uygulamalarını çok iyi bildiğimiz, yurt dışındaki patronlarınızın silah satışı ve askerî eğitim alanlarında karşısına dikildiği için mi hedefiniz hâline geldi?

MİLLET İTTİFAKI’NDAKİ KRİPTO ORGANİZE İŞLER

İyi Parti’den Koray Aydın’ın "Siyasi suikastlar yapılacağı yönünde bizim de aldığımız duyumlar var" demesi, ona GP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun "Biz de dostça uyarılar alıyoruz. Hepimizin teyakkuz hâlinde olması gerekiyor" sözleriyle eklemlenmesi, Millet İttifakı’nın bu konuda organize hareket ettiğini bize göstermekte.

Tüm bu yaşananlarla birlikte Türkiye’de çıkması muhtemel kaos ve tertiplerin nedense hep Kılıçdaroğlu tarafından dillendiriliyor olması, 15 temmuz öncesinden başlayarak Sayın Kılıçdaroğlu’nun eski sabıkalarını hatırlattı bana.

17-25 Aralık FETÖ’cü yargı darbesi sonrası onların televizyonlarına çıkarak “Erdoğan yurt dışına kaçacak ama biz onu kaçtığı yerden getirip yargılayacağız” demişti misal. O kadar güveniyordu ilişkili olduklarına.

15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin yapıldığı 2016 yılının bahar aylarında fotoğraf üç aşağı beş yukarı şöyleydi: MHP, FETÖ’cü yargı mensuplarının tüm gayretlerine rağmen Meral Akşener ve ekibinin eline geçememiş, bu arada 30 Ağustos YAŞ kararlarında 500 FETÖ’cü subayın tasfiye edileceği lafları ayyuka çıkmış, İzmir’de kahraman bir savcı; Okan Bato tarafından yüzlerce FETÖ’cü TSK mensubu hakkında soruşturmalar başlatılmış, FETÖ’cülerin yayın organları teker teker kapatılmıştı. Kılıçdaroğlu’nun milletvekillerini talimatlandırıp, FETÖ’cülerin yayın organlarının önüne barikat gibi yatırması da işe yaramamıştı.

HALKA "SOKAĞA ÇIKIN" ÇAĞRISI VE “KAN DÖKÜLECEK” TEHDİDİ!

Kısaca işler “kesat” gidiyordu FETÖ için ve bir kaos planının uygulamaya konması elzem hâline gelmişti. 19 Aralık’ta Karlov suikastı ile Türkiye’yi Rusya'yla karşı karşıya getirme planı işe yaramamış, FETÖ kriz beklentisinden avucunu yalamıştı...

Geriye tek seçenek kalmıştı.

İşte tam da FETÖ’nün çaresiz kaldığı zamana denk gelmişti Kılıçdaroğlu’nun çağrısı. Gerekçesi ise AK Parti’nin BAŞKANLIK SİSTEMİ önerisiydi.

26 Mayıs 2016’da, yani 15 Temmuz darbe girişiminden 2,5 ay önce Kılıçdaroğlu “Bunu engellemek için sokaklara çıkacağız. Bu sistemi kan dökülmeden getiremezsiniz” diye korkunç bir açıklama yaptı. Açıkça CHP tabanını iktidara karşı 'KANLI BİR SOKAK SAVAŞI’na davet ediyordu.  

Ancak CHP tabanı ciddiyetsiz bulduğu bu çağrıya tabii ki itibar etmedi. Öylesine provokatif, art niyetli ve karanlık odaklara hizmet ettiği belliydi ki çağrının, CHP tabanının bile bunu anlamaması imkânsızdı.

KANADA’DA EĞİTİMLİ 60 FETÖ’CÜ KAOS ÇIKARMAK İÇİN TÜRKİYE’YE GİRECEKTİ

Şimdi sizi 10 Haziran 2021 tarihli ve “Kılıçdaroğlu’nun aklı ve Kanada’dan gelecek 60 askerden beklenti” başlıklı yazıma(*) götüreceğim.

O yazımda Türkiye için hazırlanan bir kaos planının hep cari olduğunu yine ifade etmiştim. Bu da Kenya’da MİT tarafından paketlenip Türkiye’ye getirilen Fetullah Gülen’in yeğeni Selahattin Gülen’in itirafları ve ifşası ile ortaya çıkan hazırlığa işaret etmekteydi. Selahattin Gülen’in itirafı Kanada’da eğitilen FETÖ’cü askerlerle alakalıydı. Fetullah Gülen’in Pensilvanya’daki ikametinde iki üst düzey FETÖ’cü mahrem imamın konuşmalarını işiten Selahattin Gülen, 15 Temmuz öncesi Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yuvalanan ve şu anda firari olan 60 FETÖ’cünün Kanada’da askerî eğitim gördüklerini, bunların yakında Türkiye’ye gizlice girerek kaotik eylemler planladıklarını anlatmaktaydı.

Planları belli. Türkiye’de çeşitli terör eylemleri ve suikastlarla kaos çıkardıktan sonra Gezi benzeri olayların fitili ateşlenecek. Sığınmacılar şu anda yumuşak karnımız olarak görünüyor. Bakalım FETÖ-Millet İttifakı iş birliğinde pişirilip önümüze ne getirilecek?

…..

(*)https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/619289.aspx