Beyinlerdeki FETÖ
27 Aralık 2016 02:00
Sahte hocalarının gelip bir gün kendilerini kurtaracağını sanan, yani FETÖ'ye kalpten bağlı olanlar hâlâ var.
17-25'den sonra FETÖ ile bağlarını koparmayanlar 15 Temmuz'dan sonra da koparmadı, bunu da bilelim.
Sanıyoruz ki bu kadar cinayeti, hainliği görüp kesin vazgeçerler. Ama baş terörist onların ümidini daima canlı tutuyor.
Binlerce delili görüp hâlâ inanmayanlar artık ruh hastası kabul ediliyor. İnanıp da yine de destekleyenler ise katıksız hain ve tehlikeli ajan.
Kısacası kalplerdeki FETÖ minimum seviyede, ama nereden baksan birkaç yüz bin kişi ile de olsa yaşamaya devam ediyor.
Lâkin beyinlerdeki FETÖ gizli bir virüs gibi her bünyeye girmiş. Hatta en meşhur FETÖ düşmanları bile farkında olmadan ona teslim olmuşlar.
Yalnız 40 yıl önce bile "Fetullah Gülen İslâm âlimi değil, İslâm düşmanı" diyebilen küçük bir grup müstesna.
Şimdi samimi olarak FETÖ düşmanı olduğunu söyleyen ama onun bıraktığı izleri daha da derinleştirerek sürdüren Müslümanlar var. Belki de büyük kısmı.
Şaka mı yapıyorum, hayır. İftira mı atıyorum, hayır. Sadece "Kutlu Doğum Haftası"nı hatırlatsam!
Şimdi FETÖ üyeliğinden tutuklu olan eski Zaman yazarı Mümtazer Türköne resmen itiraf etmişti, "Kutlu Doğum Haftası'nı biz uydurduk" diye.
Kutlu Doğum günü, yani Mevlid Kandili iki hafta önceydi. Eğer haftası olacaksa bu günlerde olmalı değil mi?
Güya FETÖ ile savaşan milyonlarca Müslüman gıkını çıkardı mı?
Peki ya Diyanet? Hiç bu konuda bir şey duydunuz mu?
Durun bakalım, asıl nisan ortasında meydana çıkacak foyaları. Bakalım yine kutlayacaklar mı FETÖ'nün doğum gününü?
Güya onlara düşmanım diyen milyonlarca Müslüman "bu bid'at FETÖ'den kalmadır" diyebilecek mi?
Kutlu Doğum dedikleri bid'at değil -hâşâ- sünnet bile olsa böyle kutlanmaz ki zaten.
Resmen çalgılı çengili bahar festivali yapıyorlar.
İbadete müzik karıştırmak büyük cinayettir, günahtan da öte küfür olur Allah korusun.
Çalgı çengi ve ibadet kelimelerini bir arada kullanmak kulağa ne kadar tuhaf geliyor değil mi? Maalesef daha meşhur ve daha eski bir bid'at daha var: Şeb-i Arus törenleri.
Ölüme Şeb-i Arus yani "düğün gecesi" diyen büyük evliya ve İslam âlimi Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî Hazretleri'nin ne raks ederek döndüğüne ne de ney çaldığına dair tek bir bilgi yok. Bunlar İslâm'a uygun işler olsaydı eğer, başka birçok İslâm âlimi de bunu yapardı ve tarih boyunca meşhur olurdu, herkes bilirdi.
Düşünün, işi o dereceye vardırmışlar ki Mevlânâ Hazretleri'nin başucunda gece gündüz müzik çalıyorlar. Bu mübârek insana böyle zulüm olur mu Allah aşkına? Her kim buna sebep olmuşsa vay hâline. Ve her kim ki bu zulmü kaldırırsa çok büyük sevaba kavuşur.
Geçenlerde Antalya'da Yeni Sanayi "Camii"nin duvarına asılmış bir afiş gördüm. Büyükşehir Belediyesi, Valilik vs. birçok kurum ortak program düzenlemişler. İsmail bilmem kimin konservatuvarı varmış, Şeb-i Arus gecesinde konser verecekmiş. Yılın diğer günlerinde milleti eğlendirmek için konser veren "vatuar" bugün de Mevlânâ Hazretleri için konser veriyor.
Peki afişte ne yazıyor biliyor musunuz?
"Âyin-i Şerîf"!..
Yanlış okumadınız, "Âyin" diyor. Hattâ "Şerîf" diyor.
Allah'tan korkun be! diyeceğim de kalbinde zerre Allah korkusu olan böyle bir şey yazar mı?
Âyin nedir, âyin?
Dinimizde âyin diye bir şey mi var? Tamamen Hristiyanlığa ait bir kelime. Siz ki Müslümanlığa ait Mevlid'e bile "Mevlid-i Şerîf" diyemezsiniz. Hatta karşısınız.
Hristiyanlığı İslâm'ın içine sokmayı bırak resmen harmanlamışlar.
Bu "âyin-i şerîf" saçmalığında da FETÖ izi aramamak ahmaklık olur.
Dinlerarası diyalog denen büyük İslâm düşmanlığının mimarı onlar değil mi zaten. Kilisede nikâh kıyan, kilisede ezan okutan -üstelik "Eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllah" kısmını atlayarak- onlar değil mi?
Daha çok örnek verebilirim ama uzatmayalım.
Hem FETÖ'den nefret ediyorum diyeceksin, hem de ondan kalan izlere sahip çıkacaksın. Böyle ikiyüzlülük olmaz!
FETÖ'yü kalbinizden sildiğinize nasıl inanalım şimdi, beyinlerinizden de silmedikçe...
17-25'den sonra FETÖ ile bağlarını koparmayanlar 15 Temmuz'dan sonra da koparmadı, bunu da bilelim.
Sanıyoruz ki bu kadar cinayeti, hainliği görüp kesin vazgeçerler. Ama baş terörist onların ümidini daima canlı tutuyor.
Binlerce delili görüp hâlâ inanmayanlar artık ruh hastası kabul ediliyor. İnanıp da yine de destekleyenler ise katıksız hain ve tehlikeli ajan.
Kısacası kalplerdeki FETÖ minimum seviyede, ama nereden baksan birkaç yüz bin kişi ile de olsa yaşamaya devam ediyor.
Lâkin beyinlerdeki FETÖ gizli bir virüs gibi her bünyeye girmiş. Hatta en meşhur FETÖ düşmanları bile farkında olmadan ona teslim olmuşlar.
Yalnız 40 yıl önce bile "Fetullah Gülen İslâm âlimi değil, İslâm düşmanı" diyebilen küçük bir grup müstesna.
Şimdi samimi olarak FETÖ düşmanı olduğunu söyleyen ama onun bıraktığı izleri daha da derinleştirerek sürdüren Müslümanlar var. Belki de büyük kısmı.
Şaka mı yapıyorum, hayır. İftira mı atıyorum, hayır. Sadece "Kutlu Doğum Haftası"nı hatırlatsam!
Şimdi FETÖ üyeliğinden tutuklu olan eski Zaman yazarı Mümtazer Türköne resmen itiraf etmişti, "Kutlu Doğum Haftası'nı biz uydurduk" diye.
Kutlu Doğum günü, yani Mevlid Kandili iki hafta önceydi. Eğer haftası olacaksa bu günlerde olmalı değil mi?
Güya FETÖ ile savaşan milyonlarca Müslüman gıkını çıkardı mı?
Peki ya Diyanet? Hiç bu konuda bir şey duydunuz mu?
Durun bakalım, asıl nisan ortasında meydana çıkacak foyaları. Bakalım yine kutlayacaklar mı FETÖ'nün doğum gününü?
Güya onlara düşmanım diyen milyonlarca Müslüman "bu bid'at FETÖ'den kalmadır" diyebilecek mi?
Kutlu Doğum dedikleri bid'at değil -hâşâ- sünnet bile olsa böyle kutlanmaz ki zaten.
Resmen çalgılı çengili bahar festivali yapıyorlar.
İbadete müzik karıştırmak büyük cinayettir, günahtan da öte küfür olur Allah korusun.
Çalgı çengi ve ibadet kelimelerini bir arada kullanmak kulağa ne kadar tuhaf geliyor değil mi? Maalesef daha meşhur ve daha eski bir bid'at daha var: Şeb-i Arus törenleri.
Ölüme Şeb-i Arus yani "düğün gecesi" diyen büyük evliya ve İslam âlimi Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî Hazretleri'nin ne raks ederek döndüğüne ne de ney çaldığına dair tek bir bilgi yok. Bunlar İslâm'a uygun işler olsaydı eğer, başka birçok İslâm âlimi de bunu yapardı ve tarih boyunca meşhur olurdu, herkes bilirdi.
Düşünün, işi o dereceye vardırmışlar ki Mevlânâ Hazretleri'nin başucunda gece gündüz müzik çalıyorlar. Bu mübârek insana böyle zulüm olur mu Allah aşkına? Her kim buna sebep olmuşsa vay hâline. Ve her kim ki bu zulmü kaldırırsa çok büyük sevaba kavuşur.
Geçenlerde Antalya'da Yeni Sanayi "Camii"nin duvarına asılmış bir afiş gördüm. Büyükşehir Belediyesi, Valilik vs. birçok kurum ortak program düzenlemişler. İsmail bilmem kimin konservatuvarı varmış, Şeb-i Arus gecesinde konser verecekmiş. Yılın diğer günlerinde milleti eğlendirmek için konser veren "vatuar" bugün de Mevlânâ Hazretleri için konser veriyor.
Peki afişte ne yazıyor biliyor musunuz?
"Âyin-i Şerîf"!..
Yanlış okumadınız, "Âyin" diyor. Hattâ "Şerîf" diyor.
Allah'tan korkun be! diyeceğim de kalbinde zerre Allah korkusu olan böyle bir şey yazar mı?
Âyin nedir, âyin?
Dinimizde âyin diye bir şey mi var? Tamamen Hristiyanlığa ait bir kelime. Siz ki Müslümanlığa ait Mevlid'e bile "Mevlid-i Şerîf" diyemezsiniz. Hatta karşısınız.
Hristiyanlığı İslâm'ın içine sokmayı bırak resmen harmanlamışlar.
Bu "âyin-i şerîf" saçmalığında da FETÖ izi aramamak ahmaklık olur.
Dinlerarası diyalog denen büyük İslâm düşmanlığının mimarı onlar değil mi zaten. Kilisede nikâh kıyan, kilisede ezan okutan -üstelik "Eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllah" kısmını atlayarak- onlar değil mi?
Daha çok örnek verebilirim ama uzatmayalım.
Hem FETÖ'den nefret ediyorum diyeceksin, hem de ondan kalan izlere sahip çıkacaksın. Böyle ikiyüzlülük olmaz!
FETÖ'yü kalbinizden sildiğinize nasıl inanalım şimdi, beyinlerinizden de silmedikçe...