Ne ekersen onu biçersin

A -
A +
Atasözlerimiz...
Asırlar öncesinden günümüze kadar söylenegelmiş, dersler çıkarmamız gereken, uyarıcı, yol gösterici altın değerinde sözler...
Atasözlerimiz zengin tarihimizin ziynetleri gibidir. Defalarca yaşanmış ders alınmış tecrübelerin ışığında, atalarımızın gelecek nesillere bıraktığı en güzel kültür değerlerinden biridir.
Ata yadigârı bu sözler, kimin söylediği tam olarak bilinmese de, dededen toruna, nesilden nesile söylene söylene atalar sözü olarak sosyal hayatımız içinde yerini almış.
Her bir söz üzerine hikâyeler, romanlar, senaryolar yazılabilir. Bu sözler, toplum kültürü içinde bir konu üzerinde ifadeyi güçlendirmek için belli manalar yüklenerek, ya da belli manaları ima etmek için kullanılmış. Atasözünde kullanılan kelimelerin asıl manasından ziyade, mecazi manasının ima ettiği ifade öne çıkmıştır.
**
Atalar ne demişse doğru demiş. Her bir söz kulağa küpe olacak değer taşıyor. Bu sözlerden birini bugünkü yazıma konu yapmak istiyorum.
"Ne ekersen onu biçersin!"
İşte çok manalar yüklü olan, dersler çıkarılması gereken atasözlerimizden biri... Kelimelerinin gerçek manaları ile de kullanılan bu atasözümüz, mecaz olarak da birçok anlam taşımaktadır.Gerçekten insan ne ekerse onu biçer. Buğday eken, arpa biçecek değil ya! Hiçbir şey ekmezsen de hiçbir şey biçemezsin.
Yaşlı bir çiftçinin tembel bir oğlu varmış. Babası onu bir türlü iş yapmaya yönlendirememiş. Kendisi gücü yettiğince tarlalarını eker biçermiş. Gel zaman git zaman, delikanlının evlenme vakti gelmiş. Delikanlı babasına konuyu açmış. Babası "Oğlum yukarı tarladaki buğdayı biç. Onu düğün parası yapalım" demiş. Delikanlı eline tırpanı almış, türkü çığıra çığıra düşmüş tarla yoluna. Fakat tarlaya vardığında ne görsün? Ortada ne buğday var, ne de biçilecek bir ürün. Koşa koşa babasının yanına geri dönmüş. Tarlada biçilecek hiçbir ürünün olmadığını söylemiş. Babası da "Ya öyle mi? Ben yaşlıyım. Bir şey ekemedim. Sen ekmişsindir sandım. Ekmemişsen neyi biçeceksin? Ne ekersen onu biçersin" demiş. Tembel delikanlı bu söze verecek cevap bulamamış.
Bu atasözünün benzeri olan, eş mana taşıyan bazı atasözleri de var. Mesela "Ne edersen onu bulursun", "İyilik yapan iyilik bulur", "Çalma kapıyı, çalarlar kapını", "Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun", "Lafla peynir gemisi yürümez". "Ne doğrarsan aşına, o çıkar kaşığına", "Ne verirsen elinle, o gider seninle" gibi...
Genel tema olarak, insanın başına gelen yaptıklarındandır, ya da yapılmamış bir şeyin karşılığının olmayacağı anlatılmaya çalışılıyor.
Bu atasözünün bir de daha ileri safhasını anlatan, aşırılığa kaçmanın kötü neticeler doğuracağını ifade eden "Rüzgâr eken, fırtına biçer" ya da diğer bir ifade ile "Öfkeyle kalkan, zararla oturur" şeklinde ikaz mahiyetinde olanı var.
**
Ülkemiz son zamanlarda sıkıntılı kritik günler geçiriyor. Gelecek Pazar her bir vatandaşımızın kullanacağı oy, ileride ne biçmek istiyorsa onun tohumları olacak. Yani ne ekilirse o biçilecek.Temenni ederiz ki huzur tohumları ekilsin; istikrar ekilsin, barış ekilsin, anlayış ekilsin... Herkes bal gibi biliyor. Türkiye'nin güçlü olmak için, birlik olmak için bunlara ihtiyacı var. Hem de her zamankinden daha fazla... Bu gerçeğe rağmen, nifak tohumları ekmeye devam edenlere, düşmanlık duygusu taşıyanlara, aşırılığa kaçanlara bir çift sözüm olacak.
Bilsinler ki, "Rüzgâr eken, fırtına biçer", aşırılık yapan aşırılık bulur. "Eden kendine eder"...Gelin eteğinizdeki taşları dökün. Yerine ülkemizin hayrı için iyilik tohumları doldurun.Bilin ki, "Ne ekerseniz, onu biçeceksiniz" hem de fazlasıyla...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.