DİKİLİ AĞACI OLMAK

A -
A +
Geçen hafta değerli dostum Hüseyin Namık Yıldırım'ın daveti ile Malatya Film Festivali'ne katıldım. Bu yıl 6.sı düzenlenen festivalde daha önceki bölümlerde "Altın Kayısı" ödülü verilirken, 4. Yılından itibaren "Kristal Kayısı" ödülü verilmeye başlanmış.
"Neden?" diye merak edip sordum. Verilen cevap ilginçti. Malatya'da yaşayan Ermeniler, Ermenistan'a göç ettikten sonra, orada Malatya isimli bir şehir kurmuşlar. Malatya Altın Kayısı Film Festivali'nin ismini uluslararası tescil ettirmişler. Bunun üzerine bizim Malatya'da verilen "Altın Kayısı" ödülünün aynı isimle olmaması için "Kristal Kayısı"ya dönüşmüş. Altın Kayısı ise Ramada Otelin duvarlarında bir yazı olarak hatıra kalmış.
**
Festivale bu yıl, sıradan etkinliklerin yanında onur ödülü alan sanatçılar için, adlarına kayısı fidanı dikilerek ayrı bir mana kazandırmışlar. Malatya'nın Yeşilyurt belediyesi sınırları içinde ayrılan bir alanda, festivalde onur ödülü alan sanatçılar için dikilen ağaçlarla "Kayısı Bahçesi" oluşturulacak.
Bu bahçenin oluşumunda Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat'ın emeği var. Bununla ilgili düşüncelerini, "Sinema festivali şehrimizin sosyal ve kültürel yönüyle tanıtımına büyük katkı sağlıyor. Dünyanın en leziz meyvesi olan ana ürünümüz kayısının tanıtımı da bizim için büyük önem arz ediyor" şeklinde vurguluyor. Böylece onur ödülü alan sanatçıların adına dikilen kayısı fidanları ile hem kayısının tanıtımına katkıda bulunmuş olacaklar, hem de düzenledikleri festivale bir mana kazandırmış olacaklar. Başkanı bu düşüncesinden dolayı tebrik ettim.
Çünkü bir ağaç dikmek, ya da dikilmesine vesile olmak; insan hayatı içinde mana ifade eden hayırlı bir amel...  Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem), "Müslüman bir kişi, bir ağaç diker de ondan insan, hayvan veya kuş yerse, bu yenen meyve kıyamete kadar o kimseye sadakadır" hadis-i şerifi ile ağaç dikmenin hayırlı bir amel olduğunu haber veriyor. Ayrıca ağaç dikmenin çok önemli olduğunu belirtmek için şöyle buyuruyor: "Kıyâmet kopuyor olsa ve birinizin elinde bir fidan bulunsa, kıyâmet kopmadan onu dikebilirse bunu hemen yapsın!"
**
Adlarına dikili birer kayısı ağacı olmasından dolayı onur ödülü alan sanatçılar da bu uygulamadan son derece memnun. Ağaç dikim alanında görüştüğüm yılların sinema sanatçısı Serdar Gökhan, "51 yıllık bir sanat hayatım var. Sayısız festivale katıldım. Fakat ilk defa adıma ağaç dikilerek onore edildim. Dikili bir ağacımız yoktu. O da oldu. Adımıza kayısı ağacı diktiler. Çok güzel bir uygulama. Demek ki unutulmayacağız. Bu etkinliğe katılmaktan onur duydum. Festivali düzenleyenlere ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum" diyerek samimi bir dille bu konudaki duygu ve düşüncelerini ifade etti.
Yine aynı şekilde onur ödülü alan sanatçılardan Perihan Savaş da "Malatya Film Festivali'nden onur ödülü alanlara bir bahçe tahsis edilmesi, adıma dikili ağacımızın olması beni gerçekten çok onore etti. Çok mutluyum" şeklindeki açıklaması, yapılan uygulamanın ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor.
Evet... Her geçen gün biraz daha ısınan, ateşi yükselen yaşlı dünyamızda, yeşil alanların çoğaltılması insanlık hayatı için elzem bir durum. Hangi sebeple olursa olsun ağaç dikmek, çok güzel bir eylem.
Keşke her doğan insan için bir fidan dikmek yükümlülük hâline gelseydi. Bunun için yerleşim yerlerinde ağaç dikme alanları oluşturulabilseydi. Mesela ceviz fidanı dikilseydi... Şimdi 78 milyon ceviz ağacımız olurdu. Ya da her şehir kendi iklimine uygun bir ağaç dikebilseydi. Şimdi herkesin adına dikili bir ağacı olurdu; hem de dededen toruna intikal edecek değerli bir mirası...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.