Bakış açısı

A -
A +
Çinlilerin güzel bir sözü var: “Bir saatliğine mutlu olacaksanız, şekerleme yapın; bir günlüğüne mutlu olacaksanız, hobinizle uğraşın; bir aylığına mutlu olacaksanız, evlenin; bir yıllığına mutlu olacaksanız, bir servete konun; tüm hayatınız boyunca mutlu olacaksanız, işinizi sevin…”
Fransa’da, ağır işçilerin işleri hakkında ne düşündüklerini incelemek üzere araştırmayı yürüten bir görevli, bir inşaat alanına gönderilir. Görevli, ilk işçiye yaklaşır ve sorar:
“Ne yapıyorsun?”
“Nesin sen, kör mü?” diye öfkeyle bağırır işçi.
“Bu gördüğün parçalanması imkânsız kayaları ilkel aletlerle kırıyor ve patronun emrettiği gibi bir araya yığıyorum. Hem de bu sıcağın altında, kan ter içinde. Bu çok ağır bir iş, ölümden beter…” Görevli hızla oradan uzaklaşır ve çekinerek ikinci işçiye yaklaşır. Aynı soruyu sorar:
“Ne yapıyorsun?” İşçi cevap verir:
“Kayaları mimari plana uygun şekilde yerleştirilebilmeleri için, kullanılabilir hale getirmeye çalışıyorum. Bu ağır ve bazen de monoton bir iş ama ekmek parası. Sonuçta bir işim var, daha kötü de olabilirdi…”
Biraz cesaretlenen görevli, üçüncü işçiye doğru ilerler ve;
“Ya sen ne yapıyorsun?” diye sorar.
“Görmüyor musun?” der işçi kollarını gökyüzüne kaldırarak: “Bir sanat eseri yapıyorum.”
Bu hikâyenin enteresan tarafı her üç işçinin de aynı işi yapıyor olmaları... Görmeyi seçtiğiniz yol sizin tutumunuza bağlıdır. Bugün hava biraz bulutlu mu yoksa biraz güneşli mi?..
Güllerin dikeni mi vardır, dikenli dalların gülleri mi?.. Bardağın yarısı boş mudur, yarısı dolu mu? Yoksa bardak olması gerekenin iki katı büyüklükte midir?
Seçim size ait…

Ninem diyor ki; Zahmetsiz rahmet olmaz…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.