Notlar...

A -
A +
“En büyük suçlar, gerekli olanı değil de, fazla olanı elde etmek için işlenir.” Aristo
Son yıllarda dilimize pelesenk ettiğimiz, sıklıkla espri malzemesi olarak kullandığımız tehlikesini de muhtevasını da sanki çok iyi algılamadığımız ve dolayısıyla ciddiye almadığımız dış mihrakları anlamamıza belki Aristo yardımcı olabilir.
Büyük İskender, felsefenin duayeni sayılan Aristo’ya bir mektup yazar. “Zapt ettiğim topraklardaki insanları egemenliğim altında tutabilmek için neler yapmalıyım?" başlığıyla görüşlerini sorar:
1. Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?
2. Ülkenin ileri gelen insanlarını hapse mi atayım?
3. Ülkenin ileri gelen insanlarını kılıçtan mı geçireyim? 
Aristo’nun cevabı şöyle olur; 

1. Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar.
2. Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar.
3. Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.
Çözüm olarak şu nasihati verir:
“İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin, birbirleriyle savaşınca hakem olarak kendini kabul ettireceksin ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın!..”
           ***
"Oyun çoktan kurulmuş, roller belli replikler de, ne yapsak işe yaramaz" şeklinde demoralize olanlar için ise ünlü yazar Eric Sevareid’in "adım adım metodu" yardımcı olabilir.
Büyük hedeflere ulaşmaya kararlı kişi, ilerlemenin basamaklarının birer birer çıkıldığını bilir. Bir duvar her seferinde bir tuğla koyarak inşa edilir. Futbolda şampiyonluk her seferinde bir maç yapılarak kazanılır. Her büyük başarı bir dizi küçük başarıdan meydana gelir.
Oldukça ünlü olan yazar olan Sevareid, Reader Digest (Nisan 1957) dergisinde aldığı en iyi tavsiyenin “bir sonraki kilometre” ilkesi olduğunu yazmıştır.
“İşimi değiştirip de çeyrek milyon kelimelik bir kitap yazmaya başladığımda, projenin tamamı üzerinde düşünebilecek gücü kendimde bulamıyordum. Mesleğimle ilgili en derin gurur kaynağından neredeyse vazgeçiyordum. Sadece bir sonraki paragrafı düşünmeyi denedim. Bir sonraki sayfayı ya da bölümü değil. Böylece altı ay boyunca bir sonraki paragrafı düşünmekten başka bir şey yapmadım ve kitap kendisini yazdı.
Yıllar önce radyoda yayınlanması için günlük kısa yazılar yazıyordum. Şimdi toplam 2000 parçayı geçti. O zaman benimle 2000 parça yazmam konusunda kontrat imzalamak isteselerdi tabii ki, hacmin büyüklüğünden dolayı kabul etmezdim. Ancak benden sadece bir tane yazmam istendi. Sonra bir tane daha. Ve işte sonunda yazdıklarımın sayısı...”

Ninem diyor ki; Düşmanın karınca olsa kendini merdane tut...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.