Analı kuzu, kınalı kuzu

A -
A +
Şükür bir “çiçekçiler ve küçük ev aletleri bayramı”nı ay pardon “anneler günü”nü daha sağ salim atlattık. Tüm annelerin, anne gibilerin, anne yarılarının, anne olmak isteyenlerin ve elbette hasretle anılan annelerin anneler günü kutlu olsun. 
Aldık, verdik, hediyeleştik... Rahatladınız mı?! “Bana hediye gelmeyen özel günden bana ne!” felsefesine sahip olduğumdan yine canım sıkıldı. Ama yine de sizin için günün özetini toparladım;
-Bu yıl da "anneler günü kampanyası" adı altında, küçük ev aletlerini yaygınlaştırma ve sevdirme günü kutlanmıştır.
-Kimi evlatlar anneler gününü unuttukları için lafla dövülmüş (yazıktır...)
-Kimi hatun kısmısının beynini "niçin ben anne olamadım şimciye gadan?" tadında itekleyici sualler kemirmiş, biyolojik saat daha bir hızlı tik taklar olmuştur. Kariyerine fokuslular, böylesi bir dünyaya bir canlı getirmek istemeyen marjinaller de dâhil. Kız kuruları ise, komada zaten...
-Günü, "yahu, valideye ne alıcaz?" stresiyle cepte beş kuruşsuz geçirenler alışveriş merkezlerinde olay çıkarmışlar, "sen nerden bileceksin be?! İki tava, bir beyaz eşya daha fazla satacağım diye astığın o ilanları her gördüğümüzde yüreğimizin sıkıştığını! bilsen de umursar mısın?" naralarıyla duygularını dile getirmişlerdir.
-Taze ünlüler, magazin ve sabah programlarında boy gösterip "Buradan bütün annelerin anneler gününü kutluyorum" mesajlarıyla prim yapmaya çalışmıştır.
-Müstakbel damat adayları sevdiceklerinin annelerini de kutlayarak şirin görünmeye, ilişkiye sıcak bakmıyorsa yumuşatmaya ve "teyze bak ben iyi bi insanım" profili çizmeye çabalamışlardır.
-Anneye hediye almayanın “hayırsız evlat” ilan edilmesine ramak bırakan medyada yine hisli metinler, ağlamaklı görseller, "şöyle az bütçeli, çok fikirli bir film yapalım! herkes ağlasın!" mantığıyla üretilmiş reklamlar yer almıştır.
-Bu yıl da Anneler Günü kadrolu hediyeleri; fırfırlı perde, çok küçük ev aletleri, beyaz eşya, kırmızı eşya, yeşil eşya, düdüklü tencere, düdüksüz tencere, çiçek desenli halı, dallı güllü nevresim takımı, tabak, çanak, otobüs, kamyon, taksi, cip, biiippppp olmuştur...
-En makbule geçen hediye; annenin kredi kartı borcunu kapatmak, en çıkarcı hediye; anneye gelin alıp akabindeki anneler gününde torun vermek, en hızlı kafaya geri atılan hediye; 'artık daha sık ve hızlı patates kızartması istiyoruz' imasıyla sunulan fritöz olmuştur.
-Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü, kabotaj bayramı vb.den bunalmış ilaveten ekonomik sorunlar yaşayan evlatlar, annelerine "benden iyi hediye mi var şu fâni dünyada!" diyerek biraz densiz ama en azından dürüst bir tavır takınmıştır! Bak buradan da sesleniyorum “Barışalım mı artık anneğğ?”

Ni­nem diyor ki: Annenin ekmeğine kuru, ayranına duru denmez.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.