İtle yatan bitle kalkar

A -
A +
‘Her koyun kendi bacağından asılır’ sözünü neredeyse hayat felsefesi hâline getirdik. Bireysellikle bencilliği karıştırmamak, toplumsal sorumluluklardan da kaçmamak gerek... Hele de salgının bulunduğu, afetlerin dizi dizi olduğu, dejenere hayatların normalmiş gibi sunulduğu, ahlaki ve cinsel tercihleri çarpık insanların, gözümüze gözümüze sokulduğu bir de üstüne alkış tutulduğu zamanda...
Behlül Dânâ hazretleri, çarşıda pazarda halk içinde dolaşırken insanlara nasihat eder, yanlış hareketlerden sakındırmak için onları ikaz ederdi. İkazları bazı insanların damarlarına dokunuyor, gururları inciniyordu. Bir gün, halka, doğru yolu göstermek için söylediği sözlerden rahatsız olanlar, Hârûn Reşîd’e gidip kendisini şikâyet ettiler:
“Sultan'ım, bizim yaptıklarımızın ona ne zararı var? Bizi kendi hâlimize bıraksın. Bizi ikaz edip durmasın. Sonra her koyun kendi bacağından asılır.” Bu şikâyetler üzerine Hârûn Reşîd, Behlül Dânâ’yı çağırtıp halkın istediğini bildirdi. Behlül Dânâ hiç sesini çıkarmadan sarayı terk etti. Birkaç koyun alıp kesti, bacaklarından mahallenin köşe başlarına astı.
Cahil insanlar, hikmetini anlayamadıkları, sırrını çözemedikleri söz ve hareketleri gördüğü birine hemen “deli” damgası vururlar. Behlül Dânâ’nın bu hareketini de anlayamayan halk gülerek şöyle dedi: “Deliden başka ne beklenir, yaptığı işler hep böyle zaten!”
Günler geçtikçe, asılı hayvanlar kokuyor, bundan tüm mahalle zarar görüyordu. Bozulan etlerin kokusundan durulamaz hâle gelince, aynı şahıslar, Hârûn Reşîd’e gidip durumu anlattılar:
“Ya Emîre'l Mü'minîn! Behlül’ün astığı koyunların kokusundan duramıyoruz. Bizi çok rahatsız ediyor. Şuna söyleyin de, onları astığı yerden kaldırsın!”
Hârûn Reşîd, Behlül’ün böyle bir hareketi neden yaptığını merak ediyordu. Hem halkın şikâyetini bildirmek, hem de böyle yapmasının sebebini öğrenmek için Behlül Dânâ’yı saraya çağırttı. Behlül gelince, Hârûn Reşîd sordu:
“Ya Behlül! Mahalleye astığın koyunların kokusundan halk çok rahatsız oluyor. Böyle bir şeyi neden yaptın?”
Behlül Dânâ hazretleri şu cevabı verdi:
“Ey müminlerin emîri! Ben bir şey yapmadım! Sadece her koyunu kendi bacağından astım. Fakat görülüyor ki, her koyun kendi bacağından asılsa da bütün çevreyi rahatsız ediyor, herkese zarar veriyor. Bir kötünün zararı sadece kendine olmuyor, herkese zarar veriyor... Herhâlde anlamışlardır!”

Ninem diyor ki; Bir uyuz keçi bir sürüyü pisler.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.