Oradan buradan…

A -
A +
Pandemi, uzun aradan sonra tekrar başlayan yasaklar, tekrarlayan el yıkama krizleri, korkular, derken hafiften bi bunaldık. Sıradaki kahve, bu hayatı yanında yedek maske taşıyacak kadar sevenlere gelsin :)
Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasında sıkıntıdan kendime mırıldandıklarımı okurken içilsin...
-Askıda ekmek, askıda simit, kahveden sonra askıda mutluluk uygulamasına geçilsin. İhtiyacımız var. Onaylayanlar?
-Kardeş ilişkileri gerçekten çok garip, böbreğini verir ama kıytırık gömleği giyse kavga eder.
-Aynayı sildiğimizde ‘cam gibi oldu’ diyoruz, camı sildiğimizde de ‘ayna gibi oldu’ diyoruz. Ne değişik milletiz biz.
-Anne babasının söylediği "ne halt yersen ye" cümlesini "aha izin verdiler!" olarak anlayan tek çocuklar da bizde.
-Saksıdaki çiçeği seviyoruz, kaldırımdakinin üstüne niye basıp geçiyoruz?
-Puding çabuk bitmesin diye çay kaşığıyla yiyenler burada mı?
-Bazen siz de kendinizi alnınızdan öpüp “iyi dayandın!” demek istiyor musunuz?
-Bazı yeşil zeytinleri yedikten sonra ağızda kalan ipragaz tadını alanlar, burada mısınız?
-Yarın bir gün ölsem haberlerde gösterilecek düğünde oynadığım bir videom bile yok. Bu nasıl bir asosyalliktir...
-Kız elli fotoğraf çekilip iki saat fotoshop yapıyor içlerinden bir tanesini paylaşıp ona da "en çirkin hâlim eheehe" yazıyor, samimiyete gel...
-Arabayı park ederken teybin sesini kısan erkek sen de hoş geldin. Sormak isterim, bu hareket, bir yere sürterse sesini duyup durmak için tedbir mi, “abi oraya park etme, kamyon gelecek" uyarısını baştan duyabilmek için mi?
-Yabancı apartmandaki ‘acaba bu zil mi ışık mı’ tedirginliği, yolda vedalaşılan kişiyle aynı istikamette yürüme gerilimiyle kapışır.
-Veda esnasında en sevilen kişi neden en sona bırakılır?
-İnsanın kendi kendine konuşurken lafın lafı açması, belki de anlatacak çok şeyimizin olmasından mıdır?
-Otobüste sırf yer vermemek için sniper'la vurulmuş gibi yatan tiplere gıcık olan bir ben miyim? 
-Zenginler nasıl zengin olduklarını ücretli konferanslarda fakirlere anlatıp bi de öyle para kazanıyorlar. İyi tezgâh ha...
-Yüz anneye ''İyi geceler'' dedik. Tek popüler cevap aldık: ''Yatmadın mı sen daha?”
-Psikolog ve psikiyatristlere çoğunlukla gerçek hastalar gitmez. Gerçek hastaların hasta ettikleri gider...
-Aşırı makyajlı hatunları görünce aklıma gelen ilan; “yürüyeninde sıkıntı yok, komple boyalı, ama keyfe keder boyalı.”
-Benim gibi kuru yemişçiye, bakkala girince bakkalın televizyonuna kilitlenen okurlarım, size de selam olsun...
-Hayatın keşmekeşinden bunalınca tek istediğim; camide tesbih dağıtan adam mutluluğu... Yüzünde gülümseme, kimseyi atladık mı ki bakışlarıyla en uhrevi amme hizmetlerinden birini yapan amcanın mutluluğu...
-Eşek arıları birini soktuğunda diğer arılar da soksun diye bir koku bırakır. Aklına birileri gelip, “keşke birkaç saniyeliğine eşek arısı olsaydım...” diyesiniz var mı?
-Şehir hayatı bitirdi bizi. Köye gidip aşağıdaki/yukarıdaki bağdakine “hooooov” diye seslenmek vardı şimdi... Di mi? Evet, di...

Ninem diyor ki; Yağmur yağsa kış olur, kişi hâlin bilse hoş olur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.