Ortaya karışık
Hayat bazen kare battaniyenin uzun tarafını bulmak gibi.
- Ayın yarısı 'bu parayı ben yine nereye harcadım' sorusunu cevaplamaya çalışmakla geçiyor.
- Bilinçaltımız bizi kendimize 10 kat daha güzel gösteriyormuş. Kendini muhteşem gören kibirlilere selam olsun…
- Siz de üçlü prizden doğru fişi çekmeye çalışırken kendinizi bomba imha uzmanı gibi hissediyor musunuz?
- Türk olmak ‘koş abi koş’ diyen arkadaşına ‘Ne oluyor?’ derken, koşmaya devam etmektir.
- Dolmuşta ‘paranın üstü gelmedi’ demek ‘seni seviyorum’ demekten daha zor bi şey.
- Keşke içimiz daraldığında bedenimiz de daralsaydı. Şu an 34 bedendim…
- Biz sırf konuşma bölünmesin diye prizin yanında iki saat oturmuş insanlarız, kimse bizim sevgimizi sorgulamasın.
- Şu telefonun şarjı bitmesin diye yaptığımız tasarrufu günlük hayatımızda yapsaydık şu an emlak zenginiydik…
- Keşke bizi gıcık eden insanları katlayıp uçak yapıp camdan dışarı atabilseydik…
- Yemekte dakikalardır birisi ‘canın mı sıkkın?’ desin diye çatalı tabağımda dolandırıyorum. En sonunda annem ‘yemeyeceksen dolmanı bana ver’ dedi…
- Uyandıktan sonra bi on dakika yatakta köy ağası gibi oturup etrafa anlamsızca bakışlar atarak odanın mimarisini inceleyenler, birleşelim…
- Türkçede şaşırtan olaylardan biri; uykulu ve uykusuzum aynı anlama geliyor olması.
- Sokakta tanıdığa el sallamak, zalim tanıdığın görmemesi, elin havada kalması, havadaki elin yavaşça enseye inmesi, enseyi okşama, kapanış.
- Telefonu kapatırken ‘hadi’ kelimesini kullanma rekoru kuranlar derneği kurulmalı. “Hadi görüşürüz, hadi öptüm, hadi iyi akşamlar, hadi kendine iyi bak, hadi hadi kaptım hadi hadi hadi...”
- Bir şey alırken cüzdandaki bozuk paralar yetiyorsa onu bedavaya almış hissine kapılıp seviniyoruz. İşte böyle zararsız insanlarız…
- Trip atmasın, dırdır etmesin, hep elimin altında gözümün önünde olsun ve nazlı nazlı süzülsün istiyorsanız Japon balığı alın! Kesin bilgi…
- Otobüsten inmek için düğmeye basıyorum aynı yerde inmek için başka biri de basıyor, sonra diğeri... Ezcümle, kimse birbirine güvenmiyor ülkede…
- Kaç yaşında olursam olayım, annemi süpermarkette kaybedince panik oluyorum.
- Günün hayıflanması; cırt cırtlı ayakkabılarımın cırt cırtlarını çapraz yapınca dünyanın en artist kişisi benim sandığım günlere özlem…
- Gün sonu aktivitesi; uyumadan önce tartışmayı kafada yeniden canlandırılıp daha içine sinen cevaplarla karşı tarafı mağlup etmek…
- Ve günün laf sokması; Gidin söyleyin beni taklit etmesin çünkü yorulur!
Ninem diyor ki: Davul ‘dengi dengine’ diye çalar.