Aldanmamak gerek…

A -
A +

Uğruna yıllarca hayli ağır bedeller ödenen tesettür, şimdilerde moda adı altında çirkinden öte ‘başkası adına utanılacak’ hâle geldi…

Dini, rant ve makam yolunda İsviçre çakısı gibi kullananlardan gına geldi… Makamını istismar edenler defalarca “pes!” dedirtti…

Mantar gibi mehdi, yalancı şeyhler türedi ve farkında mısınız bilmiyorum ama hiç azımsanmayacak büyüklükte kitleler edindi.

Uygulayıcıların hataları, yolu bağlamaz bittabi. Ancak tüm bu suistimaller yeni nesil arasında ‘din buysa ben yokum’ diyerek deizmin hızlı yükselişine sebebiyet verdi! En üzücü ve en tehlikelisi de bu!..

Malumunuz ben ne siyasete ne polemiklere ne de derin meselelere pek girmem, o yüzden çözümü minik bir kuş buldu;

Efem, günlerden bir gün yaralı bir kuş Hazreti Süleyman’a gelerek şikâyetçi olur; kanadını bir dervişin kırdığını söyler. Hazreti Süleyman derhâl dervişi huzuruna çağırtır, sebebini sorar. Derviş, 'sultanım' der, 'Ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam o sırada kaçmaya çalışınca kanadı kırıldı.' Bunun üzerine Hazreti Süleyman kuşa döner; - Peki sen neden kaçmadın?
Kuş kendini şöyle savunur; - Efendim, avcı olsaydı hemen kaçardım. Derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım; derviştir, Allah’tan korkar diye düşündüm. Hazreti Süleyman savunmayı doğru bulur ve 'Kuş haklı, hemen dervişin kolunu kırın!' diye emreder. Ancak kuş bu emre itiraz eder;
“Efendim, kolu iyileşince bu adam yine aynı şeyi yapar… Siz en iyisi bunun üzerindeki ‘derviş elbisesini’ çıkarın. Çıkarın ki, benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın!..”

Ninem diyor ki: İnsan yalanı avuç avuç içer de, bir damla gerçeği yutamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.