Almanya ne kadar uzakta?

Ne oldu coşkumuza? Ne oldu da o ümit dolu kıpır kıpır atan yüreğimiz ve yerinde duramayan benliğimiz Bern'deki 2-0'lık mağlubiyetin ardından sanki turu ve 2006'yı kaybetmiş gibi derin bir umutsuzluğa gömüldü? Heyhattt!... Silkinin, titreyin ve kendinize dönün!... Unutmayın ki... Daha oynanmamış bir 90 dakika var... Üstelik uzatmaları da, penaltıları da cabası!.. Geçelim... Turu geçelim... Almanya'yı uzak değil yakın kılalım... *** Futbolumuzu yeniden yapılandıran Piontek'in kulakları çınlasın... Feldkamp'ın da çınlasın... Fatih Terim'e ve onun yönetimindeki ekibe olan inancını hiç kaybetmeyen bu Avrupalı futbol adamları, "Türkiye'siz bir Dünya Kupası, Brezilya'nın yer almayacağı finaller kadar sönük, heyecansız ve renksiz geçer!" demişlerdi. Ama biz? Ne acıdır ki, kendi futbolumuza, kendi değerlerimize, başkaları kadar kıymet vermiyoruz!.. ...2-0'lık bir skorla yıkılıp kalıyoruz... Yazık!.. *** Eğri oturup doğru konuşalım... İsviçre'ye karşı berbat oynadık. Sanki üzerlerine ölü toprağı serpilmişti, bizimkilerin... Onlar 4-4-2.. Biz ise, 4-5-1 ile başladığımız oyun düzenini 1-0 geriye düştükten sonra önce ikili, sonra üçlü forvet varyasyonlarıyla yaz boz tahtasına çevirdik. Bu kadar dağılmanın faydası ne? Öyle dağıldık ki, rakibin genç, mücadeleci ve katı savunma yaparken bile hızlı çıkışlarını fark edemedik ... Topun olduğu bölgelere pirenalar gibi saldırmalarına göz yumduk ... Özetle kötü bir kâbustu... Onlar takım halinde iyi biz de takım halinde sıradandık... Ne oldu da böyle oldu? Eksikler miydi sebep? Hamit, Emre, Yıldıray ve Hasan Şaş'ın yokluğu bu kadar mı değiştirmişti millileri? Tek mi, çift mi tartışmaları bir yana... Fatih Tekke'nin yokluğunda Hakan Şükür çok etkisiz kalıyor... Ne top alabiliyor ne de asist yapabiliyor... Maalesef, Halil de kısa sürede etkili olamadı? Ahh Nihat!.. Sağ kanatı hallaç pamuğu gibi atması gereken İsviçre karşısındaki o yıldız oyuncunun, İspanya Ligi'nin golcüsü olduğunu bana kim söyleyebilir? Yazık ilk defa bu kadar çaresizdik... Ama rövanşta böyle olacak değil ya!... O kâbus dolu tablo çarşamba gecesi eminim Şükrü Saracoğlu'nda Fatih Terim'in indirici yumruğunu kullanmasıyla bir şölene dönüşecek... Hamit, Emre, Yıldıray, Hasan Şaş ve Fatih Tekke ile destansı bir geceye hazır olun!..