Mutlu dönüş!

A -
A +

Egoları aşınca mutluluk ve zafer kendiliğinden geliyor. Böyle devam.”

Dönüşleri “muhteşem” olacaktı. Ne var ki Arda, Burak, Gökhan ve Selçuk ilk yarıda hayallerimize duvar ördü. Bu bölümde oyun kurmakta hayli zorlandık.
Oysa Antalya’da “Allah’ım bu ne sevgi” dedirten müthiş bir atmosfer vardı, Milli Takım adına. Yaşanan onca olumsuzluğa inat
Milliler bu muhteşem tabloya uygun bir ruh ve istekle başladı Kosova maçına. “Çantada keklik” görülen Kosova’nın 4-1-4-1 düzenine karşılık, -önce baskı kurmak adına- sistemimiz; 4-3-3’tü. Üstelik Kosova savunma ağırlıklı oyun anlayışıyla topu millilerimize teslim ederek, bir dizi pozisyon üretmemize de imkân tanıyordu. Oğuzhan’ın çok tutuk ve Arda’nın etkisiz kaldığı bu bölümde -oyunu sağa yıktığımız anda- Mehmet Topal ile direkten döndük. Volkan Şen ve Hakan Çalhanoğlu’nun etkili oyunu ile rakip savunmayı hallaç pamuğu gibi atıp, Ujyani’nin koruduğu kaleyi topa tuttuk, lakin ne yaparsak yapalım, boş! Kosova kalesini ilk yarı bir türlü düşüremedik.
Fatih Hoca faturayı haklı olarak Oğuzhan’a kesip, -hem oyuna tempo getirmek hem de Burak’ı önde biraz daha rahatlatmak adına - Yunus hamlesine başvurdu. Çok yerinde bir hamleydi bu ve hemen ardından goller de geldi. Önce Burak sonra Volkan Şen ile sadece ilk yarı kalesinde devleşen Ujyani’yi ya da çetin ceviz gibi millilerimizi zorlayan Kosova’yı değil gruptaki makus talihimizi devirdik. Nihayet kazanan Milli Takımımız döndü.
Bu “zafer”den sonra 2018 Dünya Kupası için yeniden ümitlenmemizi engelleyecek - “yüksek egolar” dışında - hiçbir sebep yok.
Beyler, bu ibretlik geceden sonra yeni bir tuzağa düşmek yerine size düşen destan yazacak birliği sergilemenizdir. Lütfen bunu esirgemeyin, bizden.

MAÇIN ADAMI

Yunus Mallı

Oyuna girişiyle birlikte zafer yolunu açan isim oldu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.