Stresli Kartal’ın öfkesi!

"Bu lig bir tane şampiyon çıkaracak, o da vazgeçmeyen takım olacak. İşte, ligin en güzel yanı Beşiktaş ile Başakşehir arasındaki bu rekabet."

Stres!.. Ne sistem oyununa izin verdi ne de akılcı futbola. Beşiktaş, Şenol Güneş’in istediği futbolu oynayamadı ama teknik direktörlerinin “Hâlâ şampiyonluğun en güçlü adayıyız”  tezini bir galibiyetle güçlendirdi.  
Tolgay-Aboubakar ve Cenk’in şampiyonluğa bedel golü hariç Beşiktaş acemiler mangası gibi… Kim nerde oynuyor, belli değil. İlk yarım saatte ‘özgür çocuk’ Querasma’nın direği sıyıran bir topu dışında organize tek atağı yok.  Kim der ki, ‘Bu takım şampiyonluğa oynuyor’ diye?
Oysa hedef belli; 4 maç, 12 puan ve 3. yıldızı takmak.
Bu futbolla nasıl olacak o iş? Laf aramızda Querasma’ya bu kadar özgürlük fazla…
Başakşehir’in öne geçtiği haftada Bursaspor zaferi kaçınılmaz olmuşken hangi Beşiktaşlı izah edebilir, bu etkisiz futbolu? Nerede maça hız kazandırması gereken adamlar? Oğuzhan, Talisca’ya alternatif değil de tavşan olmuş. Atiba buhar. Bir tek; ‘vario libero’ rolündeki Tolgay… O da tek başına çırpınıyor. Ters topları harika ama Babel ile Ouerasma ham hum şaralop yapıyor.
Bu durumda oyunu kim açacak?
‘Kanatlar’, demeyin onu biliyorum ama Querasma-Gökhan ve Oğuzhan ya da Adriano-Babel ve Atiba üçgenlerinden pozisyon üretmek mümkün değil.
‘Hamle şart’, derken Güneş’ten bitirici Cenk Tosun takviyesi geliyor ve Beşiktaş’a piyango oluyor.
Merak ediyorum, teknik adam değirmenine dönen Bursaspor’da futbolcular, maç mı seçiyor yoksa rakip mi? Dün Beşiktaş’a karşı Timsah olanlar, son 3 maçta 16 gol yemiş; fikren, ruhen ve bedenen ‘dağılmış’ oyuncular topluluğuydu.

MAÇIN ADAMI: Cenk Tosun
Ümitlerin kesildiği anda ortaya çıkıyor, golünü atıyor, keyfine bakıyor.