Havutçu tek yetkili olsun

Düşün, hisset ve dokun... “Cankurtaran simidi” diye sarıldığımız Lucescu, futbolcumuz için bir şans mı, yoksa?

“Kaprisli” damgasını vurup Fatih Terim’i sıkılmış limon posası gibi attık. Ne kazandık? 
“Tutarlı” diye Mircea Lucescu’yu getirdik. Ne kattı, futbolumuza? Jupp Derwall mi, Sepp Piontek mi?  Daha açık sorayım, “Cankurtaran simidi” gibi sarıldığımız Luce, ülke futbolu adına şans mı? Eğer öyle ise 2018 Dünya Kupası’nın neden dışına düştük?
Peki, Luce ile bu takımın zaferlerle dolu yeni bir hikaye yazabileceğimize inanıyor musunuz? Şahsen benim hiç ümidim yok.
Neden olsun ki?
Oyuncu seçimi yanlış... Niye Cengiz ve Emre ile başlamazsın? 
Selçuk İnan mı, gençlik aşısı?
Taktik anlayışı ve oyun disiplini yok. Ne oyunu elinde tutma gücü ne de pozisyon üretme becirisi var, bunların. Hatta oyunu yönlendirecek lideri olmayan topluluk için “takım”, hele hele bizi 2020 Avrupa Şampiyonası’na götürecek “Millî Takım” denilebilir mi?
Hayır kere hayır! Maalesef; o ümidi göremedim... 
İlk 45 dakikalık bölüm tam bir balon... Hücum düşüncesinden eser yok. Büyük hedefleri olan bir takımın tek bir gol girişimi olmaz mı, maalesef!  
Savunma mı, yol geçen hanı... Niye sürekli baskı görüyor. Aslında sahada Romanya da yok ama Grozav diye bir adam ve iki gol var, Karabüksporludan. 
Golde değilim ama zoruna gidiyor, göz göre göre kaybetmek.
Diyeceğim sonunda kendi geleceğimizi kendimiz belirleyeceksek, ithal rüzgara aldanıp, yel değirmeni inşa etmek ne kadar akılcı. Hiç değilse Tayfur Havutçu hocayı arada harcamayın, bugünden verin yetkiyi ona... Bir turnuva daha kaybedecek isek hiç değilse kendi adamımızla kaybedelim.

MAÇIN ADAMI: GROZAV