İşte Beşiktaş’ın kalitesi

A -
A +

Ç. Rizespor ve Okan Buruk’u tebrik ediyorum ancak Beşiktaş o kadar kaliteli ki, önünde durmak ne mümkün…

Sezon başından beri yazıyorum Beşiktaş’ın ne denli kaliteli olduğunu. İyi de böylesine kaliteli bir takım neden yarışta bu kadar geriye düşer? Sebebi malum, idari ve ekonomik sıkıntıların yol açtığı kadro erozyonu.
Diyeceksiniz ki, bunun Ç. Rizespor mücadelesiyle ilgisi ne?
“Önce psikoloji” diyerek izah edeyim…
Lütfen maçın önüne geçen soruya bakın:
“Beşiktaş’ın yeni teknik direktör kim olacak? Lucescu mu, Guti mi, Sergen Yalçın mı?”
Ne fena bir durum? Bugünün sorusu mu, bu?
İşte “Kovulmadan gitmem!” diyen Şenol Güneş, Beşiktaş’ı Rize’de maça böyle bir ortamda çıkardı. Bir teknik adam için otorite ve maç stratejisini uygulatma adına ne acı bir durum, bu?
Daha da fenası tribünler… Beşiktaş’a iki şampiyonluk armağan eden hocayı istifaya davet eden tribünler.
Ahh ki ah! Son pişmanlık fayda vermiyor.  
Lakin ustalık ve profesyonellik başka… Pes etmek olmaz sorumluluk sahibi insanın lügatinde… Güneş için de bu böyle…
İşte ikinci yarının muazzam çıkış yapan flaş ekibi Ç. Rizespor karşısında o zor maçı Beşiktaş titiz bir kadro mühendisliği sonucu Vida ve Llajic’in iki usta işi golüyle koz helva kıvamına getirdi. Âdem Llajic gerçekten büyük yetenek… Tıpkı Hagi gibi… Öyle bir vuruş yaptı ki Ç. Rizespor takımının yarısı boşa düştü ve o golü ayakta alkışladı. Burak da bildiğimiz gollerden birine imza atınca Beşiktaş maçı kopardı zaten. Sonrası gol sağanağı, futbol şovu... Teşekkürler...
Özetle Konyaspor ve Göztepe galibiyetlerini Ç. Rizespor zaferi ile perçinleyip, Şampiyonlar Ligi iddiasını sürdürmeyi bilen Beşiktaş, Şenol Güneş’in teknik adamlık ve profesyonellik adına gururla sunumundan başka bir şey değildir.

Maçın adamı: Adem Ljajic

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.