Derdin ne Karius?

Erol Bulut'un Beşiktaş fobisi tuttu... Burak, Boateng ve Diaby hamlesiyle giden maçı çevirdi de Karius kurtuldu.

İçim kan ağlıyor, maç neyimize (!) diyeceğim ama hayır karalar bağlayıp da düşmanı sevindirmenin anlamı yok!     
Ya rabbi; ordumuzu muzaffer eyle, şehitlerimize rahmet, ailelerine sabır, gazilerimize şifa ve milletimize basiret ver.
Hayat devam ediyor, maçlar da. Alanya önünde Beşiktaş'ı ateşleyen Burak'ın kafası olmasa Karius topa tutulacaktı bugün...
Neyse ki, Erol Bulut'un Beşiktaş fobisi tuttu da kazandı Kartal. Burak, Boateng ve Diaby hamlesiyle giden maçı çevirdi Beşiktaş.
Ancak ölü toplar için söylenen "Üç korner bir gol" sözü yüzde yüz doğru olmasa da genel bir kanaat.
Vida olmasa Kartal'ın kornerlerden gol atacak hali yok. Ne Lens, ne Boyd ne de N'Koudou ölü toplarda Vida'nın yaptığı işi yapabiliyor. Sahada olması gereken Boateng ise hamle için saklanmış. Girdi ve oyun değişti.
Sahi, Beşiktaş'ın scoutları Murat Kaytaz, Gürsoy Yalçın, Anıl Demirci ve Stefano Marrone ne iş yapar? Verimliyi verimsizden ayırmak değil mi, işleri?
Eğer beyler işini yapıyorsa; Karius niye hâlâ kalede? Sergen Yalçın biletini çoktan kesmedi mi?
Bir kaleci Fernandes'in kafasını nasıl seyreder? Boşa çıkar gibi...
Dikkat edin, ne zaman hakem korner ya da serbest vuruşu işaret etse Caner orada bitiyor. Bütün vuruşları o kullanmak zorundaymış gibi. Ayrıca, ölü toplar hep aynı yere mi vurulur, bunun ön ya da arka direk çalışması olmaz mı?
Soru, Beşiktaş'ın 10 numarası kim? Elneny mi, Atiba mı? Elneny'e özel parantez açıyorum; Burak'a yaptığı asist harika... Sadece o mu, Burak'ın eğilerek kafa vuruşu da, penaltı vuruşu da harika...
Sonuç, kazanan daima haklıdır.

MAÇIN ADAMI: Burak Yılmaz