Sessiz çığlık!

A -
A +

Futbol seyirci ile güzel, boş tribünler önündeki oyunun adı G.Saray-Beşiktaş derbisi de olsa patates tadı verdi. Sessiz çığlık bu...

Şu korona vakası herkesi eve kapattı, insanî ilişkiler hızla sanal yalnızlığa çekiliyor. Dokunmak, yan yana gelmek yok, boyut değiştiriyor dünya; sanayi devriminden dijital robotik çağa hazırlanıyor sanki insanlık.
* * *
Bu tabloda Lemina, Seri, Feghouli ve Muslera dışındaki G.Saraylı futbolcular el frenini çekmiş gibi durağan hâldeydiler. Şampiyonluk kovalayan takım bu olabilir mi?
Hâliyle oyun planları birbirine yakın, orta sahası denk iki takımın kazananı çıkmadı ama Muslera gibi büyük bir kaleciye sahip G.Saray inanılmaz bir fırsat teperken sadece 1 puanı kurtarabildi.
Sergen Yalçın yönetimindeki Beşiktaş ilk bölümde Burak, Boateng, Caner, Gökhan ve Elbeny ile çok etkili görünürken kafalarda “Seyircisiz G.Saray bir hiç” düşüncesi uyandırdı.
Öyle ki; Burak’ın fileleri havalandıran o jeneriklik vuruşu “ofsayt” diye gol sayılmasa da hareket güzeldi, Muslera’yı bile şaşırttı.
Ama hakkını teslim edelim o Muslera öyle büyük bir kaleci ki, Beşiktaş’ın başta N’Koudou olmak üzere iki mutlak pozisyonda G.Saray’ı kurtaran adam olarak yine öne çıktı.
Özetle Trabzonspor’un Başakşehir ile 1-1 berabere kaldığı bir haftada şampiyonluk peşindeki G.Saray “seyircili” böyle mi oynardı, hayır. Dedik ya futbolun havası kaçtı. Terim’in Ömer ve Emre hamlesi de çare olmadı.

MAÇIN ADAMI: Fernando Muslera

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.