Avcı - Yalçın düellosunun ip uçları

A -
A +

Beşiktaş-Trabzon derbisini Hasan Sarıçiçek tartıya aldı. Dev maçı hangisi kazanır, neden?

Okuyuculardan gelen çok sayıda soru var. Hepsinin ortak noktası "Beşiktaş-Trabzonspor mücadelesini hangisi kazanır?" diye?

Ne dememi beklersiniz?

Bu mücadele Sergen Yalçın ile Abdullah Avcı'nın akıl oyunu olur dememi mi yoksa iki büyük takımın oyuncularının prestij mücadelesi dememi mi?

Yoksa zirvede iki takım arasındaki puan farkının daha da açılacağını mı, söylememi mi beklersiniz?

Avantaj Trabzonspor'da

Görüntü; Trabzornspor'un en formda olduğu dönemde Beşiktaş'ı en zayıf anında yakalamış olmasıdır. Bu çok büyük bir avantaj Karadeniz ekibi için. Değerlendirebilirler mi onu bilemem... Zira Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde yaşadığı hayal kırıklığının etkisinden hâlâ kendini kurtarabilmiş değil, Hatay mağlubiyeti de göstermiştir ki Kartal son bahar yaprağı gibi savrulmaktadır. Hatta; Galatasaray zaferinin oluşturduğu moral ve o özgüven kadro istikrarını ve galibiyet serisini yakalayabilmek için çare olabilmiş değildir.

Kartal büyük maçları sever!

Hal bu iken Beşiktaş'ın kazanma şansı yok mu, kağıt üstüne elbette var. Zira böyle maçların favorisi olmaz. Kaldı ki, Kartal büyük maçları çok daha iyi oynuyor. Siyah-beyazlı futbolcular bu tür maçlara çok daha iyi konsantre oluyor.Galatasaray maçı bunun en güzel örneği. Ancak; Trabzonspor'un oturmuş bir oyun düzeni ve kadro istikrarı söz konusu. Üstelik 296 gündür deplasmanda kaybetmeyen bir takım özelliği de var. Bu durumda sonucu tayin edecek olan şey teknik adamların tavrıdır.

Teknik adamın takıma etkisi ne?

"Bir teknik adamın bir takıma etkisi yüzde kaç?"

Futbolda bu klasik soru çok önemli. Gerçi kimsenin elinde kuyumcu terazisi ya da sihirli bir ölçü aleti yok ama nedense İtalya, İngiltere, Fransa, Almanya ve Hollanda gibi futbolu gelişmiş ülkeler sanki aralarında sözleşmiş gibi bu oranı "maksimum yüzde 20" diye ifade eder. İki kupalı Helmut Schön bunun en çarpıcı örneğidir.

Bekli "Çizme'nin efsane teknik adamlarından Enzo Bearzot'un İtalya Milli Takımı'na etkisi bu oran kadar mıydı?" diye sorabilirsiniz. Sanmam!

Başka bir deyişle Almanya'ya biri 1972 Avrupa Şampiyonası diğeri 1974 Dünya Kupası olmak üzere iki büyük kupa kazandıran Helmut Schön'ün Panzerler'e dokunuşu bu oranın üstünde miydi yoksa altında mıydı?

Schön çok özel biriydi

Dikkat edin "Niye Klinsman ya da Löw değil de Schön?" örneğini veriyorum.

Sebebi; "takım mühendisliğinde zirve" oluşudur.

Türk futbolunu yeniden yapılandıran Jupp Derwall'le birlikte "Alman ekölü" kavramını futbol literatürüne kabul ettiren kişi olmasıdır. Bitmedi, 1960'lardan 1978'e kadar tam 18 yıl başında kaldığı Alman Milli Takımı kadrosunu herkesin ezberletip, istikrar sembolü yapan spor adamıdır, o. O'nu teknik adamlar arasında öne çıkaran özelliği ise sadece sahanın içiyle değil saha dışıyla da ilgilenmesidir. Öyle ki milli takımın giyeceği formaya kadar ayrıntıya gireı ancak "Ben ne dersem o" diye dayatmayan oyuncularının fikrine önem verip, onlara geniş bir hürriyet alanı açan özel biridir. Hatta Alman Milli Takımı'nın giyeceği betmatik kayıt milli forma seçiminde kendi tercihini değil de futbolcuların isteği olan Adidas'tan yana yapacak kadar demokrat biridir. Ama Alman Milli Takımı'nda 14 maçta 13 gol atan Gerd Müller'e "Küçük gollerin adamı" diyecek kadar da otorite sahibidir, Helmut Schön. Yüz eksimesi, fikir eskimesi sebebiyle yine Breitner ve Hönes gibi efsanelerle ters düşüp sorunlar yaşayan da biridir. Sonuç olarak; Schön'ün Alman Milli Takımı'na etkisi yüzde 20'nin üzerine çıkmıştır ama yer çekimi kanununa o da yenik düşmüştür.

Yalçın mı, Avcı mı?

Abdullah Avcı'nın elinin bu maç için çok daha güçlü ollduğunu düşünüyorum. Karadeniz ekibinin savunması güçlü hücumda etkililer. Takım oyununu en başarılı oynayan ve geldiği liderlik konumunu hak eden bir konumdalar. Öyle ki Abdullah Avcı yönetiminde Karadeniz ekibi deplasmanda hiç mağlup olmadı, burası önemli. Bu müthiş grafik gösteriyor ki, Abdullah Avcı hem takım mühendisliği hem de oyun zenginliği anlamında Sergen Yalçın'ın bir adım önünde. Üstelik Trabzonspor'un 7 puan farkla Beşiktaş'ın önünde oluşu de moral ve öz güven adına çok büyük bir avantaj. Sergen Hoca takımdaki sakatlıkları da düşünecek olursanız, diken üstündeki teknik adamdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.