İman sahibi olan Allah'tan ümit kesmez

A -
A +
(Eğer kul, Allahü teâlânın ne kadar affedici olduğunu bilseydi, haram işlemekten çekinmezdi. Azâbının da ne kadar şiddetli olduğunu bilseydi, hep ibadet eder, hiç günah işlemezdi.)     İmanın sahih ve makbul olmasının şartları-4- İmânımızın sahih ve makbul olması için, Allahü teâlânın azâbından çok korkmalı, fakat Onun rahmetinden hiçbir zaman ümidimizi kesmemelidir. Her günâhı işlemekten çok sakınmalı, günâhlarımız sebebiyle imanımızın gitmesinden korkmalıdır. Bütün günâhları işlemiş olsak bile, Rabbimizin affedeceğinden ise hiç ümit kesmemelidir. Günâhlarımız için daima tövbe etmelidir. Cenâb-ı Hak kullarının, kendisinin rahmetinden asla ümit kesmemesini, kullarının asla çaresizlik içinde kalmamasını istiyor. Zümer sûresi 53. âyet-i kerîmesinde, Peygamber Efendimize hitaben şöyle buyuruyor: (De ki, ey çok günah işlemekle haddi aşan kullarım, Allah’ın rahmetinden [bizi affetmez diye] ümidinizi kesmeyin! Çünkü Allah, [iman ehlinin] bütün günahlarını hiç şüphesiz affeder. Elbette O, sonsuz mağfiret ve nihayetsiz merhamet sahibidir.) Bu, ne büyük müjde! Biz kulları ne kadar günahkâr olsak, ne kadar aşırı gitsek ve ne kadar ifrata düşmüş olsak bile, Allahü teâlâ yine  günahlarımızı affeder. Kulun günahları okyanusların, denizlerin köpükleri kadar çok olsa bile, Cenâb-ı Hak onu affeder  
 Allahü teâlâ, kullarının günahlarını affedeceğini Kur’an-ı kerimde, yine şöyle  müjdeliyor: (Kim günah işler veya kendine zulmeder, sonra pişman olup, mağfiret dilerse, Allah’ı çok affedici, çok merhametli bulur.) [Nisa sûresi, 110] 
Allahü teâlânın azabı şiddetli olduğu gibi, rahmeti de daha boldur. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: 
(Rabbinizden bahsedince, korku verecek şey söylemeyin!) [Beyheki] (Allahü teâlâyı kullarına sevdirin ki, Allahü teâlâ da sizi sevsin!) [Taberani] (Eğer kul, Allahü teâlânın ne kadar affedici olduğunu bilseydi, haram işlemekten çekinmezdi. Azâbının da ne kadar şiddetli olduğunu bilseydi, hep ibadet eder, hiç günah işlemezdi.) [Nesefî]
İnsanları Allah’ın rahmetinden ümitsizliğe düşüren, onlara zorluk gösteren bir kişiye, Kıyamet günü Allahü teâlâ, (Sen kullarıma rahmetimden ümit kestirdin. Bugün sen de rahmetimden mahrumsun) buyuracaktır. 
Allahü teâlânın rahmeti, dünyada mümin-kâfir herkesedir. Ahirette ise, kâfirlere rahmetin zerresi yoktur. Âyet-i kerîmede mealen, (Rahmetim her şeyi kaplamıştır) buyurulduktan sonra, (Rahmetim, benden korkup, haramlardan kaçan ve zekâtlarını veren ve Kur'an-ı kerime inananlar içindir) buyuruluyor.[A’raf:156] 
Mümin her zaman (Havf ve reca [korku ile ümit] arasında bulunan mümin, umduğuna kavuşur, korktuğundan emin olur) hadîs-i şerîfini düşünmeli, Allahü teâlânın azabından korkup, rahmetinden de ümit kesmemelidir! [Tirmizi]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.