Besmelesiz bir şey yapmamalıdır...

A -
A +
Yemeğin evvelinde, Besmele-i şerîfeyi söylemeyen kimse, üç zarara uğrar: Şeytân kendisiyle birlikte yemek yer. Yediği yemek bedenine maraz, hastalık olur. Yemekte bereket olmaz.
 
Yemekten önce Besmele söylemenin üç faydası vardır: Şeytân yemeğe ortak olmaz. Yemek bedenine şifâ olur. Yemekte bereket olur. Yemeğe başlarken (Besmele) söylemeği unutursa, hâtırladığı zamân (Bismillâhi evvelehû ve âhirehû) söylemelidir
Eshâb-ı kiramdan Ümeyye "radıyallâhû anh" anlatıyor: Birisi yemek yiyordu. Son lokmasına kadar (Besmele) çekmedi. Son lokmayı ağzına götürürken "Bîsmillâhi evvelühû ve ahirühû" dedi, Resûlullah "sallallâhü aleyhi ve sellem" bunu görünce güldü ve; (Şeytan onunla birlikte yemek yiyordu. Allahü teâlânın ismini söyleyince, şeytan karnındakini kustu) buyurdu...
Besmele okunmayacak yerler de vardır: Avret yerini açarken, necaset bulunan yere girerken, Besmele çekmek mekruhtur. (Berâe) suresini, evvelki sureye bitişik okurken, Besmele çekmek mekruhtur. Sigara içmeye ve bunun gibi, fena kokulu şeyleri, mesela soğan, sarımsak gibi şeyleri yemeye ve sakal tıraşı olmaya başlarken, (Besmele) çekmek mekruhtur. Haram işlemeğe başlarken, (Besmele) çekmek haramdır. 
           ***
İyi huylu sâliha bir kadının güzel bir alışkanlığı vardı. Bir işe başlarken veya bir yere bir şey koyup alırken hep (Besmele) çekerdi. Kocası, o kadar dinini seven bir adam değildi. Hanımının bu güzel alışkanlığı ile alay ederdi. Bir gün, “Karıma bir oyun edeyim de, bu oyunum ile Besmelenin hiçbir faydası olmadığını anlasın” dedi. Bu niyetle karısına bir kese altın verdi ve “Aman hanım! Bunu iyi sakla da bir zarar görmesin” dedi. Kadıncağız keseyi saklamaya giderken, kocası yan gözle arkasından onu takip etti. Kadının keseyi sandığa sakladığını gördü. Hanımcağız, keseyi sandığa koyarken, (Besmele) çekmeyi unutmamıştı. Birkaç saat sonra, kötü duygulu koca, gizlice hanımının koyduğu keseyi alıp bir kuyunun içine ipe bağlayıp saldı ve “Şimdi görür hanım. Besmele ne demekmiş?” diyordu...
Akşam eve gelince; “Hanım, para lazım oldu. Borcum için vereceğim. Sakladığın yerden getir de götürüp vereyim” dedi. Karısı sandığa giderken, o da peşine düştü. Salihâ hanım, olanlardan habersizdi. Besmele çekip, sakladığı yerden parayı çıkardı. Yalnız keseden şapır şapır sular damlıyordu, Hanımcağız; “Tuhaf! Bu kese niçin ıslanmış!” dedi. Kocası titriyordu. Çok şaşırmıştı. Karısının, inancının temizliğini ve mükâfatını görünce o da yaptıklarına pişman olup, olanları hanımına bir bir anlattı ve o hâline tövbe etti. Ve sonra “Karıcığım, Besmele'nin ne demek olduğunu şimdi iyi anladım. Kuyudan keseyi, söylediğin o Besmele çıkardı” dedi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.