Alay etmek ve kötü lakap takmak günahtır

A -
A +
İnsanları beğenmediği, üzüleceği lakaplarla çağırmak günahtır. Böyle bir lakapla arkasından konuşmak da gıybettir, haramdır.
 
 
Dilimizin âfetleri -24-
İnsanlarda bulunan kötü huylardan biri de, insanlarla alay etmek ve onları kötü lakaplarla çağırmaktır. Alay etmek; söz, yazı, işaret veya çeşitli davranışlarla bir kişinin ayıp ve eksikliklerini ortaya çıkarmak, onunla eğlenmek demektir. Lakap ise, birini yermek, alay etmek veya övmek, takdir etmek için kullanılır. İnsanları beğenmediği, üzüleceği lakaplarla çağırmak günahtır. Böyle bir lakapla arkasından konuşmak da gıybettir, haramdır. Demek ki, bir kimsenin üzüleceği bir lakapla yüzüne karşı da, arkasından da konuşmak yanlıştır. Hadîs-i şerîfte, (Bir kimseyi, sevmediği bir lakapla çağırana, melekler lânet eder) buyuruldu. [İbn-i Sünni]
Bir kimse, bir kusuru ile meşhur olup da, o lakap ile onu çağırınca üzülmezse, bu lakap ile onu çağırmak veya ondan bahsetmek de günah olmaz. İnsanlarla alay eden ve onları kötü lakapla çağıran  kalp incitir, gönül yıkar. Dinimizde inkârdan sonra en büyük günah, kalp kırmaktır.
Kendisi ile alay edilen, haysiyet ve şerefleri ile oynanan kimseler, bunu kolay kolay unutmazlar. Böylece insanlar arasında düşmanlıklar, dargınlıklar ortaya çıkar. Toplumun huzuru bozulur. Nitekim Allahü teâlâ, Hucurât sûresi  11. âyet-i kerimesinde meâlen, (Ey îman edenler! Bir kısım erkekler, diğer erkeklerle alay etmesin. Olur ki alay edilenler kendilerinden daha hayırlı bulunurlar. Birtakım kadınlar da diğer kadınlarla eğlenmesin. Olur ki, eğlenceye alınanlar, kendilerinden daha hayırlı olurlar. Hem birbirinizi ayıplamayın ve kötü lâkaplarla atışmayın. İmandan sonra fâsıklarla isimlenmek ne kötü isimdir. Kim, [Allah’ın yasak ettiği şeylerden]  tevbe etmezse, işte onlar kendilerine zulmedenlerdir!) buyurarak başkaları ile alay etmeyi yasaklamıştır. Peygamber Efendimiz de Selmân-ı Fârisî hazretlerine (Hiç kimse ile alay etme!) buyurarak başkaları ile alay edilmemesini emir buyurmuştur.
Hadîs-i şerîfte de buyuruldu ki: (İnsanlarla alay edene, Cennetten bir kapı açılır, “haydi gir” denir. O da, telaşla gelir, fakat kapı hemen kapanır. Sonra başka bir kapı açılır. O yine üzgün olarak kapıya gider. Kapı yine kapanır. Bu durum, defalarca tekrar eder, artık, gel denildiği hâlde, gidemez.) [Ebû Dâvud]
Alay etmek ile latîfeyi, şakayı birbirleriyle karıştırmamalıdır. Şaka, karşısındakinin incinmediği, belki memnun olduğu sözdür. Alay, onun aksi olup çirkindir, yasaktır. Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Kendisi için istemediğini, din kardeşi için de istemez. Başkaları ile alay etmek, onlara kötü lakaplar takmak yerine, onların kusurlarını düzeltmek, ayıplarını örtmek lâzımdır. Alay ve kırıcı sözlerle kin ve düşmanlık tohumları ekilir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.