Dünya sadece Amerika’dan ibaret değil...

A -
A +
AK Parti Erzincan İl Başkanlığının önceki gün düzenlediği toplantıda basın mensuplarının soruları cevaplandıran Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman, yaşanan “Kur savaşının” ekonomi temelli değil spekülatif olduğunu vurgulayarak saldırının Türkiye’nin bölgesinde izlediği politikanın Amerika'nın bölgedeki politikasına ters düşmesinden kaynaklandığını vurguladı.
Nitekim döviz kurlarındaki travma ile ilgili olarak önceki gün de bir açıklama yapan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, mevduat çıkışı olmadığını, gelinen noktanın ekonomik temellerle izah edilemeyeceğini belirterek “Çok ciddi bir spekülatif atakla karşı karşıyayız” demişti.
Sayın Karaman'ın yakın gelecekteki sonuçlarla ilgili kanaatini belirtmeden ABD’nin sıkça başvurduğu bu “Spekülatif Kur Saldırısının" içyüzü hakkında bildiklerimizi paylaşalım.
Elbette ki bu travmanın bir arka planı var.
Türkiye’yi alan daraltmakla tehdit eden ABD’nin kendi vatandaşı ünlü ABD’li yatırımcı Jim Rogers “Ömrümdeki en büyük yıkım geliyor, IMF ve Dünya Bankası da sahibi ABD ile birlikte batmakta” demiş. ABD kendi içindeki büyük çöküşü engellemek için müttefiklerini kazıklamanın peşinde.
ABD’nin yaptığı filme alınan aşağıdaki gerçek kazıklama hikâyesinin aynısı. Yönetmen J. C. Chandor'un yönettiği 2008 Finansal Krizi'nin başlangıç zamanlarında Amerikalı bir yatırım bankasında yaşanan olayları anlattığı “Oyunun Sonu” filminin aynısını izliyoruz.
Spekülatif savaş bir yatırım bankasındaki genç bir brokerin risk seviyesinin güvenlik sınırını geçtiğini ve şirketin tüm mal varlığının felakete doğru gittiğini fark etmesi ile başlar. Ortalık karışır, şirketin üst yönetimi acilen gece yarısı toplantı  düzenleyerek önlerindeki iki ana seçenek üzerinde müzakereye başlarlar. Ya bankanın Wall Street'in kalanıyla birlikte iflas etmesine göz yumacaklar ya da durumdan ilk haberdar olmanın avantajını kullanarak müşterilerini kazıklayacakları bir planı uygulayacaklardır.
Müşterilerini kazıklama yolunu seçerek sabah borsanın açılış gonguyla birlikte spekülatif bir saldırıya başlarlar. Sloganları açık ve nettir: “Kimseye acımayın, babanızı bile kazıklayın...”
ABD bugün aynı sloganla saldırıyor: “Komşularınızı, müttefiklerinizi kazıklayın!..”
Bu ABD finansal dünyasının iş hayatına bakışıdır. Ayakta kalmak için kimseye acıma.
İş dünyasının emlak spekülatörü ağzı gözü oynayan TRUMP aynı ilkeden hareket etmekte ve yakın gelecekte ortak para birimine geçiş hazırlıkları yapan müttefiklerine kazık atma derdindedir. Ancak filimdeki gibi akşam olup durum fark edilince şirket çalışanları iş hayatları bittiği için uzak ülkelere kaçma planı yapmışlardır.
Trump’ın nereye saklanacağı ise merak konusu olacak.
Türkiye saldırısı için uydurdukları bahaneyi Sayın Süleyman Karaman’ın yerinde tespitleri ile kamuoyun paylaşmakta fayda var. Karaman; meselenin İsrail ile İran arasındaki gerginlik üzerine Türkiye’nin güneyinde terör devleti kurmak isteyen Amerika'nın buraya verdiği desteğe karşı çıkması olduğunu vurguladı: “Türkiye bunu istemedi ve Fırat Kalkanı Harekâtı ve Zeytin Dalı Harekâtı ile burada bir terör devleti kurulmasına karşı çıktığını söyledi. Bu da Amerika'nın politikasına biraz ters düşüyor. Onun için yeni yeni bazı ekonomik tedbirler almak gibi bir yola çıktı. Bu arada elbette ki yaşananlarda FETÖ’nün etkisi de var. Bunu teyit eden tespitler var. Ankara'da bunlarla ilgili bazı çalışmalar var. Bunlar Türkiye'yi yurt dışında kötülüyorlar, bazı sıkıntılar olduğunu söylüyor. Amerika sadece Türkiye ile değil komşularıyla Meksika’yla, Kanada ile İran’la Rusya ile de uğraşıyor. Geniş bir cephe açtı ama haklı olunmayan bu durum karşısında herkes kendi tavrını aldı.”
ABD bütün komşuları ile kavgalı kötü müttefik hâline geldi.
Ama gerçek, Sayın Karaman’ın belirttiği gibi: “Dünya sadece Amerika’dan ibaret değil.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.