Çadır tiyatrosu

A -
A +
Yaklaşık bir yıldır süregelen Millet İttifakı’ndaki sözde cumhurbaşkanı adayı tartışmalarının sonunda Kemal Kılıçdaroğlu, rakiplerini oyunun dışına atmış görünse de beklentilere oturmuyor. Hengâmenin arka planı şaka gibi de olsa tam bir çadır tiyatrosu mizansenine benziyor.
 
Çadır tiyatrosu bizim neslin çocukluk yıllarından kalma, oyunlarını ve gösterilerini çok büyük bir çadır içinde halka sunan gezici gösteri gruplarının ucuz hikâyeleridir. Bu çadır hikâyelerinin kahramanı çadırda erken gelen seyircileri meşgul etmek için ipte yürüyen cambaz taklidi yapan “Boncuk” isimli karakterdir.
 
“Boncuk” ipte cambazı zorlayan numaraları ile ne kadar takdir toplasa da cambaz olarak ipte sıçrayıp durmaz, seyircinin perde arkasında duran cambaz beklentisini, karşılamazdı. Şimdi “Muhalefetin Başkan adayı kim?” sorusu, hâlâ farklı arayışlar ve isimler konuşulması Kılıçdaroğlu’nun adaylığının muhatara olduğu anlamına geliyor.  
 
Akla gelen, altılı masadakilerin masa gerisinde müttefikleriyle yaklaşık bir yıldır çektikleri operasyonlar çadırdaki seyirciyi cambaza hazırlamak içindir. Çünkü altılı masada oyun kurucu masanın dışında diyenler de var.
Sonuçta Kılıçdaroğlu’na “Boncuk” rolü yakıştırılırsa o zaman “Cambaz” kim? Böyle bir senaryoyu kim için ve neye dayanarak kurguluyorlar?
 
Sürekli güncellenen anket sonuçlarında millet ittifakı açısından bir gelişme yok. Zirveyi biraz zorlayacak sonuç çıksa zaten mesele yok. Ama sonuç Millet İttifakı açısından umut verici değil. “En beğenilen siyasetçi” sorusuna cevap verenler yüzde 28,8’le Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret ederken, ikinci sırada yüzde 12,3’le Mansur Yavaş geliyor. Kılıçdaroğlu ise yüzde 9,4’le üçüncü sırada. Bu makas normal şartlarda kapanabilir bir fark değil.
 
"Cumhurbaşkanlığı seçiminde kime oy verirsiniz?” sorusunun karşılığı da farklı değil. Katılanların yüzde 30,1’i Erdoğan cevabını verirken ikinci sırada yüzde 12,5’le Mansur Yavaş geliyor. Kılıçdaroğlu yüzde 11’le yine üçüncü sıradaki yerini koruyor. 
 
İster yandan topla ister yukarıdan aşağı sonuç aynı. Kılıçdaroğlu’nun sahadaki karşılığı ne masa kadrosunun ne dışarıdaki fikir ortaklarının beklentisini karşılamıyor. O zaman “perde arkasında bekleyen biri mi var?” sorusu akla yatkın.
Abdullah Gül'e yakın gazeteci Fehmi Koru önceki gün kişisel blokundaki yazısında “yeni dönemde kimi cumhurbaşkanı görmek istersiniz?” sorusuna verdiği cevap bazı ipuçları taşıyor.
 
Koru, Abdullah Gül’ün yedi yıl süren cumhurbaşkanlığı döneminde hem liyakat hem de eşitlikçi ve adil bir yönetim anlayışını Çankaya’ya taşıdığından bahisle, kendisiyle görüşen gazeteciye yaptığı açıklamalar için “keşke “Acaba aday olmak için mi? kuşkuculuğuyla yaklaşmak yerine, açıkladığı görüşlerine yol gösterici uyarılar gözüyle bakılsa” diyor. Koru devamında “Öyle bakılmıyor, onun yerine “Acaba kendisini öne sürerek yeniden cumhurbaşkanı olmak mı istiyor?” sorusu soruluyor” diye ekliyor.
Velev ki öyle…
 
Bu açıklamalar bir kesimin umudunun hâlâ perde arkasında saklı olduğuna alamettir. Velev ki; Kılıçdaroğlu’na “Boncuk” rolü verildiği açıklansa, asıl hengâme ondan sonra kopar. Çadır hikâyesi ister gerçekleşsin ister hikâye olarak kalsın ne hâlen ip üzerindeki ne de perde arkasındaki isimler seçim sonuçlarını değiştirecek güçte görünüyor. Seçim çerezi olan “aday kim?” sorusunun cevabı için bir süre daha beklenmesi gerekecek hepsi bu kadar…
 
Bu süreçte Cumhur İttifakı’nı meşgul edecek olan rakip adayın kim olduğu değil, dertleri seçmenin geride kalan meclis kadrolarına olan ilgisini yukarıya, Başkanlık için anketlerin işaret ettiği seviyeye çekmektir.
Çünkü aynı anketler hâlen başkanlık ile vekillik için gösterilen seçmen teveccühü arasında önemli bir farka işaret ediyor…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.