Rus-Fransız ortak yapımı ASALA

A -
A +

Yıl 1982…
Böylesi bir 7 Ağustos günü.
Saat 15.45 sıraları…
Lufthansa tayyaresi Esenboğa Hava meydanına inmiş bagajlar dönmeye başlamıştır bantta, birazdan kalkacak olan KLM bankosu önünde de bir telaş, koşuşturmaca…
Ne hayaller, ne hayaller? Okullarını bitirecek, işlerini düzene koyacak, yakınlarına kavuşacaktırlar.
Pasaport kontrolüne doğru yürürken rahatlamış görünürler, işin bu kısmı bitmiştir hiç olmazsa...
İşte o sıra bir bomba patlar, savrulurlar salonda. Zemin kıpkızıl kan olmuş, camlara sıçramıştır hatta. Patlamanın şaşkınlığı sürerken iki şahıs makineli tüfeklerle pasaport kontrolünden geçenleri tarar. İçlerinden biri “Bizden bir milyon kişi öldü, sizden 25 kişi ölse ne fark eder” diye bağırır kalabalığa. Teröristlerden (Levon Ekmekçiyan) vurulur hastaneye kaldırılır. Polis kendisine dokuz kişinin öldüğünü,  72 kişinin yaralandığını söylediğinde “Az bile” der, öfkelidir hâlâ.
Öbür katil, kafeteryaya girip yirmi kişiyi rehin alır. Gözü dönmüş militan için yolun sonudur. Teslim olacak yerde bir bomba daha patlatır ve rehinelerden bazılarını vurur cinayet kastıyla. ABD uyruklu Mrs. Jean Gifford o esnada yaralanır ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeder mesela.
Saat 18.10... Ortalığa sıkıntılı bir sükûnet çökmüştür, çelik yelekli bir polis sessizce içeri sızar, kadının biri onu görür ve gereksiz bir çığlık atar. Terörist (Zouhrap Abraham Sarkisyan) sandalye ile pencereyi kırıp aprona atlamak ister. Elindeki bombalarla yakıt yüklü tayyarelere ulaşırsa facia. Polis memuru ona bu fırsatı tanımaz, etkisiz hâle getirir oracıkta.    
Saldırıda üçü polis, yedi Türk hayatını kaybeder ki, içlerinden biri ODTÜ öğrencisidir daha. Aralarında bir Alman mühendis bulunmaktadır ayrıca.
ASALA, eylemi üstlenir ve “Erzurum Operasyonu” der adına. Katliamı Ankara’da gerçekleştirerek güçlerini ispatlamışlardır sözüm ona.
Havaalanı gibi iyi korunan bir yere makineli tüfekler, bombalar sokmak amatörlerin boyunu aşar.
Evet bir güç vardır arkalarında…

Rus-Fransız ortak yapımı ASALA

YALNIZIM DOSTLARIM
Alman Televizyonu (ARD), haberi verirken taraflı davranır, ekrana getirdiği haritada Ağrı Dağı’nı Ermenistan hududuna katar. Spiker cümleye “Bilindiği üzere Türkiye’deki Ermenilere yapılan zulme karşı savaşan ASALA...” diye başlar. Haydaaa!
Alman Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi ise “Bir devlet terörle dize getirilemez. Bu saldırı İstanbul’da yaşayan Ermenileri zora sokmaktan başka işe yaramaz” şeklinde yorumlar.
Die Welt “ASALA’yı ABD ve Fransa’da yaşayan zengin Ermeniler finanse ediyor. Malum Ermenilerin üç milyonu SSCB’de, beş milyonu çeşitli ülkelerde yaşıyor. Teröristlerin sadece Türkiye’yi hedef alması Marksist olduklarını gösteriyor” yorumunu yapar. Ermeni teröristler, FKÖ liderlerinden George Habbaş tarafından eğitildiğini belirten gazete “Lübnan’ın işgalinden sonra faaliyetlerin Yunanistan’a kayma ihtimalinden” söz açar.
Fransız radyo ve televizyonları “katilleri haklı çıkarma gayreti içindedir. O hafta soykırım filmleri gösterirler inadına. Bir kanala konuk olan ASALA temsilcisi saldırılardan gurur duyduklarını açıklar.  
Le Monde ise “Ermeni terörizminin, Kızıl Ordu, Kızıl Tugaylar, ETA ve İRA birlikte yola çıktığına dikkat çeker. Aynı merkezden mi yönetiliyordur acaba?  

Rus-Fransız ortak yapımı ASALA

BİZİ NE SANIYORLARSA?
İngiliz The Economist “Beyrut virüsü” başlıklı makalesinde “ASALA, Türkiye’deki 50-60 bin Ermeni’yi oyuna dâhil etmeye çalışıyor” der, dergiye göre bu hadiseden sonra İstanbul Ermenileri baskı altında kalacak,  gençler kolayca çekilecektir terör kamplarına.
The Daily Telegraph ise olayların arkasında SSCB olduğunu yazar. Moskova, FKÖ kanalıyla Marksist Türk çetelerine, Baader Meinhof’a, Japon Kızıl Ordusuna da eğitim imkânı sağlar. Gazete, Fransız hükûmetinin Ermeni teröristlerle anlaşmasını üzücü bulur ayrıca.
ABD’de yayınlanan Armenian Reporter yazarlarından Edward Bogosyan “Türklerin Ermeniler üzerinde planlı bir katliam yaptığına inanmıyorum. Ancak yaşlı kuşağın abartılı hikâyeleri, genç Ermenileri etkiledi ve etkilemeye de devam ediyor. Geçen yıl İstanbul’da öğrencisi kalmayan bir okul kapanmıştı. Hadise dış basına ‘Türkiye Ermeni okullarını kapatıyor’ şeklinde yansıdı, biz içindeyiz oysa. Fransa’da 300 binin üzerinde Ermeni var, bunların çoğu partili, bu yüzden hükûmet üstlerine gitmiyor” der.
Esenboğa katliamını sadece bir ülke kınar. “ABD!”
O da dostluğundan değil, soğuk savaş bunu gerektirmektedir o sıra.

Rus-Fransız ortak yapımı ASALA

ELLERİNDE PATLAR
Türkiye Ermenileri Dinî Lideri Şinork Kulutsyan “Biz ASALA’nın iddia ettiği gibi, baskı altında yaşamıyoruz” der, “Devletin güvencesi altındayız. Türkiye’ye yönelik her tecavüzü, büyük bir üzüntüyle karşılıyor ve lanetliyoruz. Ermenilerin, bulunmadığı, bulunmayı da düşünmediği yerler uğruna terör hareketlerine girişmek deliliktir anca.”
Öyle ya kim Samatya, Tatavla ve Kumkapı’yı bırakıp gider ki doğuya?  
Aradan üç gün geçer Artin Penik (60) adlı vatandaşımız ASALA’yı telin için Taksim’de kendini yakar. Heykelin önünde üzerine gaz dökmüş ve bedenini saran alevlere rağmen sessizce oturmuştur kaldırımda. Ancak bir İETT şoförü hızla iner ve yangın tüpü sıkar. Hemen tedaviye alırlar. Artin’in heykel önüne bıraktığı mektup “Yeter artık ASALA canileri” diye başlar.
“Patrikhane ve Türkiye’deki Ermeniler namına sizi protesto edip kendimi yakıyorum. Masum insanları arkadan vurmakla bu işler hallolmaz. Size tarihi yanlış anlatıyor, kandırıyorlar. O zaman da emperyalistlerin oyunuyla yüz binlerce insan kayboldu. Şurada birkaç bin Ermeni kaldık, onu mu yok etmek istiyorsunuz? Fakat buna asla muvaffak olamayacaksınız. Siz günahsız insanları kahpece öldürmeye devam ederseniz; yeminle söylüyorum, kökünüz kazınacak. Fransa’nın eski reisicumhuru Ciscar, sizi de lanetliyoruz. Zamanında rey avcılığı için göz yumdunuz bunlara! Türkiye’deki vatandaşlarıma sabırlar dilerim. Saygı ve hürmetle hepinize elveda!”

Rus-Fransız ortak yapımı ASALA

TÜRKLERİ TANIYINCA
Teröristlerden Fransız uyruklu Levon Ekmekçiyan işkence göreceğini sanmaktadır, hâlbuki hekimlerimiz onu sağlığına kavuşturmak için âdeta çırpınırlar. Çok etkilenir, basın mensuplarıyla bir görüşme talebinde bulunur hatta. Yaptıklarına bin pişman olduğunu söyler ve ağlar.
ASALA yöneticilerine köpekler diye hitap eder, aldatıldığını anlatır. “Dünya kamuoyu önünde bir terörist, bir cani olarak bulunuyorum. Eylemin çapı ve maksadı hakkında bir fikre sahip değildik. Beynimiz telkinlerle yıkanmıştı. O gün arkadaşım öldü, ben yaralandım. Türk tabipleri bana üç kere kan verdi. Hastanede kaldığım bir ay zarfında Türklerin alicenaplığını gördüm, üzülüyor ve utanıyorum.
Ekmekçiyan, 28 Ocak 1983’te idam edilir.  
Son sözü “Vurulan da ölüyor” olur, “vuran da!”  
Cenazesi yıllar sonra ailesinin talebi üzerine Fransa’ya yollanır.
İstesek başlığı “Hristiyani Terör Örgütü ASALA” diye atabilir, dahli olan, olmayan herkesi karalayabilirdik burada.  
Hayır yapmadık, yapmayacağız, “Suç da, ceza da şahsidir” İslam hukukunda.

Rus-Fransız ortak yapımı ASALA

Rus-Fransız ortak yapımı ASALA

Rus-Fransız ortak yapımı ASALA

Rus-Fransız ortak yapımı ASALA

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.