Müfettişler özel güvenlikçilere ceza yağdırdı

Çalışma Bakanlığı müfettişleri tarafından önleyici teftiş yaklaşımı esas alınarak gerek işin yürütümü gerekse iş sağlığı ve güvenliği yönünden, klasik teftiş anlayışı dışına çıkılmak ve kaynakları etkin ve verimli kullanmak suretiyle; ilgili tüm sosyal tarafları kapsayan, eğitim, iletişim ve bilgilendirmeye ağırlık veren, çözüm odaklı “Risk Esaslı”, İşkolu/Sektör Esaslı” veya “Alan Esaslı” programlı teftişler yapılmaktadır.

Bu teftişlerin yanı sıra ayrıca çok sayıda iş yeri ve işçilerle ilgili  programsız teftişler de yapılmaktadır.

Özel güvenlik firmaları geçen yıl programlı teftiş kapsamına alınmıştı. Bu sektöre yönelik yapılan denetim sonuçları da netleşti.

             

 

Özel Güvenlik Faaliyeti Yürüten İşyerlerine Yönelik Programlı Teftiş Ankara İş Teftiş Grup Başkanlığının sorumluluğunda, Ankara, İstanbul ve İzmir İş Teftiş Grup Başkanlıkları tarafından ve tüm Türkiye çapında yürütülmüş olup, bu programlı teftişte iş müfettişleri görevlendirildi. Müfettişler, iş sağlığı ve güvenliği konuları dışında kalan;

 

 

Özel güvenlik faaliyeti yürüten işverenlere, özel güvenlikçi ve diğer çalışanlara iş sözleşmelerinden ve tabi oldukları mevzuat hükümlerinden kaynaklanan alacaklarına ilişkin olarak, toplamda 12.953.367,02 TL  ödeme yaptırılması sağlandı.

Denetlenen 754 iş yerinde 56.805 çalışana ulaşıldı. Bu iş yerlerinden 355 güvenlik iş yerine toplam 4.693.746,00 TL idari para cezası uygulandı. Ayrıca bu teftişler sonucunda kamuya 2.019.565,49 TL vergi, 4.948.327,23 TL sigorta primi  olmak üzere toplamda 6.967.892,72 TL ödenmesi sağlanmıştır.

Üstelik bu ödemelere iş sağlığı ve güvenliği ceza ve kamuya yapılan ödemeler dâhil edilmemiştir. Bu da gösteriyor ki zor şartlarda çalışan özel güvenlikçilerin haklarının korunması için bu denetimlerin daha da sıkılaştırılması gerekmektedir.

            ***

            ***

"Tilki vaaz verdiğinde, gözünüz derhal tavuklarda olsun."  Alman atasözü

 

 

 

 

 

Ali Bey, iş sözleşmesi saat ücreti karşılığı yapılmış ise kısmi süreli çalışan sigortalıların ay içinde çalıştığı toplam sürenin, İş Kanununa göre günlük olağan çalışma süresi olan 7,5 saate bölünmesiyle, sigortalı için bildirilmesi gereken prim ödeme gün sayısı hesaplanır. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda 7,5 saatin altındaki çalışmalar 1 güne tamamlanır.

 

 

"İsa Bey, 1987-1999 yılları arasında çalıştığım züccaciyede sigortamın yapıldığını söylemişlerdi. Ancak SSK dökümlerinde hiç görünmüyor. Bu hizmet sürelerimle ilgili ne yapabilirim?" Mesut Güllük

Mesut  Bey, bahse konu çalışmalarınız SSK’ya bildirilmediğinden, hizmet dökümünde görünmemektedir. O dönemde SSK’ya verilmesi gereken aylık bildirge ile 4 aylık dönem bordroları ile verilmesi gerekiyordu. Bu durumda çalışmalarınızın geçtiği ildeki SGK ünitesine öncelikle bir dilekçe ile durumu özetleyip bildirmeniz gerekecektir. SGK yapılacak teftişlerde özellikle noterden onaylı usulüne uygun tutulmuş muhasebe defterlerine (işletme/yevmiye defterleri) itibar etmektedir. Bu defterlerde sizin adınıza yapılmış maaş ödemesi tespit edilirse tespit edildiği tarih SSK başlangıcınız kabul edilebilir. Kabul edilen tarih ne kadar geriye doğru giderse erken emeklilikte avantaj sağlamış olursunuz.

Belirtilen dönemde SGK belgeleriniz verilmediğinden ve 5 yıllık zaman aşımı süresi geçtiğinden mahkemede dava açma hakkınız bulunmamaktadır.

 

 

"İsa Bey, memuriyetten ayrıldıktan sonra Emekli Sandığı’na prim ödemeye devam ediyorum. Bu süreler için ikramiye verilir mi?" Hatun Topkan

Hatun Hanım, SGK, isteğe bağlı iştirakçi olarak geçen sürelere ilişkin ikramiye ödememektedir. Sadece fiilî olarak çalışmış olduğunuz sürelere ait emeklilik ikramiyesi alabilirsiniz.

             ***

"Her şey çok olunca ucuzlar. Edep bunun aksinedir. O çoğaldıkça değeri artar."  Şemsi Tebrizi