Zammı açıklayınca hem işinden hem tazminatından oldu!

Yargıya intikal eden olayda personel şefi olarak çalışan işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

İşveren bu talebe karşılık iş yeri şirket genel müdürü tarafından, ikramiye ödenecek personel listesini işlem yapılmak üzere davacı işçiye bildirdiğini, davacının, görev tanımının içinde olmasına rağmen, özellikle kimse ile paylaşılmaması talimatı ile kendisine verilen bu bilgiyi aynı gün diğer çalışanlarla paylaştığını, bu durum personel içinde iş yerine, yöneticilere ve işverene karşı olumsuz tutuma sebep olduğunu, bu nedenle davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.

YEREL MAHKEME İŞÇİYİ HAKLI BULDU

Olayla ilgili yerel mahkeme tarafından verilen kararda davacı işçinin güven ilişkisini sarssa bile ilk kez böyle bir şey yaptığı, zam yapıldıktan sonra bu durumun diğer işçiler arasında duyulması muhtemel olması, davalı işveren işçilere farklı uygulamalar yapıyor ise bu durumun işçiler arasında huzursuzluğa katlanması gerektiği, bu nedenle feshin haksız olduğu, davacının fazla çalışma iddiasının kanıtlayamadığı kabul edilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne, karar verilmiştir.

KONUYLA İLGİLİ İŞ KANUNU HÜKÜMLERİ

Yerel mahkeme kararının iptali için işveren konuyu Yargıtay’a taşımıştır. Yargıtay, kararında; İş Kanunu’nun 18 ve 25. maddelerine vurgu yapmıştır.

Anılan kanun 18. Maddesinde işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir.

İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun akdî yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olmaktadır.

Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemeyecektir.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, iş yerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.

YARGITAY, İŞVERENİ HAKLI BULARAK TAZMİNATIN REDDİNE KARAR VERDİ

İşçinin zammı açıklamasının iş sözleşmesinin işveren tarafından feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı konusunda bu uyuşmazlıkla ilgili Yargıtay;

Davalı işveren tarafından davacı işçi de dâhil olmak üzere bir kısım yöneticilere yapılan zammın diğer çalışanlara bildirilmemesi konusunda talimat verildiği, bu talimat konusu bilginin iş yerinin iç sırlarından olduğu, davacı işçinin işverenin bu sırrını ifşa etmekle iş yerinde iş barışını zedelediği, bütün bu olgular birlikte değerlendirildiğinde davacı işçinin eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olduğu, bu davranışa dayalı davalı feshinin haklı nedene dayandığı gözetilmeden kıdem ve ihbar tazminatı isteğinin yerel mahkeme tarafından kabulüne karar verilmesini hatalı bularak kararı bozmuştur.

Netice itibarıyla zammın açıklanmaması için işveren tarafından önceden talimat verilmiş ise bu talimata rağmen zammın açıklanması sonucunda iş yerinde huzurun bozulması ya da çalışma barışının etkilenmesi durumunda buna sebep olan işçi haklı sebeple tazminatsız işten atılabilecektir.

Bu durumla karşı karşıya kalmamak için her zaman ketum olmakta fayda vardır…

               ***

“İnsan kalbi bir sandıktır; dudaklar onun kilidi, dil ise anahtarıdır. İnsana o anahtarı iyi muhafaza etmek düşer.” Ömer bin Abdülaziz