Seçim sonuçlarına herkes saygı duymalıdır...

A -
A +

Evet, seçim sonuçlarına herkes saygı duymalıdır. Bunu özellikle yazıyoruz, çünkü hâlâ daha amiyane tabiriyle "karnından konuşanlar" var. Yok efendim şöyleymiş de, yok meşruiyet sorunu var mış da, mış mış da mış mış... Hayır beyler, o bulmaya çalıştığınız bahanelerin hiçbirisi geçerli değildir! Eğer gerçekten demokrasiye, ondan da ötesi milletin iradesine inanıyorsanız, gereğini yapınız. Yani sandıktan çıkan sonuçlara saygı gösteriniz. Birden bire ağır gelebilir ama zamanla zaten hazmedeceksiniz. O sebeple, daha şimdiden ortamı gerecek davranışlardan kaçınmalısınız. Zira bu ülke, gerginliklerden, krizlerden ve çatışmalardan yeterince çekti. Daha fazla zorlamayınız. Ülkeye yazık olur. İkinci olarak, bu seçimin sonuçlarını iyi tahlil etmek gerekiyor. Bilhassa siyaseti, siyaset dışı mihraklardan dizayn etmeye çalışanlar bu analizi iyi yapmak durumundadır. Çünkü sandıktan çıkan en önemli mesaj bence onlaradır. Türk milleti buna benzer mesajları geçmişte de defalarca vermiştir. 1950'de, tek partili dönemin otoriter yapısına son verdi. 1960 darbesiyle rayından çıkan demokrasiyi, bütün baskı ve tehditlere rağmen yeniden yerine oturttu. 1980 ihtilalinden sonra da, kendisine empoze edilmek istenenleri değil, istediklerini iş başına getirtti. Yani Türk milletinin sağduyu ve kararlılığını zorlama metodlarla etkilemek ve değiştirmek mümkün değildir. Evvela bu hususu iyi anlayalım. Bakınız, ihtilallerin, darbelerin, muhtıraların yasaklı hale getirdiği siyasetçiler, bir zaman sonra yeniden politikaya dönüp daha yüksek makamlara tırmandılar. Yani millet onlara uygulanan metazori yasakları kaldırarak haklarını iade etti. Ama milletin bizzat tasfiye ettiği kimseler bir daha dönmemecesine siyasetten uzaklaşıyorlar. Geçmiş seçimlerde de tasfiyeye uğrayanlar oldu, bu seçimde de. Ama bu seçimde tabii ki, çok köklü tasfiye gerçekleşti. Vatandaşlarımız, vekaletlerinin gereğini yerine getirmeyen pek çok eski vekili azletti. Türkiye'yi yıllarca yönetmiş olan köklü partiler, baraj altında kaldı. Bu partilerin liderleri koltuklarını, hatta aktif siyaseti bile bırakmak zorunda kaldı. Yani söylemek istediğimiz şu; hakimiyetin esas sahibi olan millet, yeri geldiğinde meseleleri kökünden hallediyor. Onun içindir ki, siyaseti, normal yolların dışından etkilemeye kalkanlar, bütün bu sonuçlardan artık gerekli dersi çıkarmalıdır. Toplum mühendisliği ile, zorlamalarla, kural dışı, etik dışı, kaçak güreşmelerle bir yere varmak mümkün değildir. Bize göre, bu seçimlerden gerekli dersi en başta çıkarması gereken de medyadır. Daha düne kadar küçümsemek için, hatta hakaret maksadıyla, AK Parti Başkanı'nın soyadını bile yazmayıp "Tayyip" diyenler, epeyce üsluplarını düzeltmiş olmakla beraber, saplantılı düşünceleri sebebiyle hâlâ daha öküz altında buzağı arıyorlar. Muhayyel tehlikelerden bahsederek, bazı insanları tedirginliğe sevkediyorlar. Pireyi deve yapma alışkanlığı devam ediyor. Bu da toplumda beklenen yumuşama ve uzlaşmayı zorlaştırıyor. Halbuki halkın bir an evvel gerilimlerden, şüphelerden kurtulup rahatlaması lazım. Ancak, hem demokrasi deyip hem de işine gelmediği zaman, onun kurallarına uymayanlar bu ülkede işi zorlaştırıyor... İşte bu yüzden, tekrar diyoruz ki, medya da seçim sonuçlarına saygılı olmalıdır. Ve eğer medya bu ülkeye hizmet etmek istiyorsa, gölge etmesin yeter!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.