Sömürgecilere insanlık dersi...
Haftalardan beri devam eden savaş karşıtı gösteriler, önceki gün zirveye ulaştı. Beş kıtada, altmış ülkenin dört yüzden fazla şehrinde, savaşa hayır miting ve gösterileri düzenlendi. Bu gösterilerde atılan slogan ve taşınan pankartlardaki yazıların yorumu için ciltlerle kitap yazmak gerekir. Kısacası insanlık, geçen yüzyıllarda kalmış olmasını temenni ettiğimiz emperyalist ve sömürgeci zihniyete tam manasıyla "global" bir ders verdi... Gel gelelim, dünyanın dört bir tarafında "BARIŞ" çığlıkları atılırken, Bush ve Blair, "İLLE DE SAVAŞ" dayatmasını sürdürüyor. Hele Blair'in zoruna bakınız!.. Bazı yabancı yazarlar tarafından "Bush'un av köpeği" olarak nitelendirilen Blair, bu sıfatını ispatlamak istercesin, bakınız ne diyor: "Saddam'ın silahları olmasa da vuracağız..." Zaten başından beri bu biliniyordu, ama artık ABD ve İngiltere yönetimleri gizli niyetlerini daha fazla gizleyemez duruma geldiler. 11 Hafta boyunca, dört yüz ayrı yerde ve altı yüz şüpheli noktaya baskın yapıp teftişte bulunan, BM Silah Denetçileri'nin ikinci kere, Irak'ta kitle imha silahı bulamadıklarını resmen açıklamalarının ardından, savaş ittifakı bu kere başka bahaneye sarılmak zorunda kalıverdi; "Adil olmadığı için dünyayı tehdit eden Saddam rejimi mutlaka devrilmelidir..." Politik geleceğini Bush'un savaş senaryosuna uyarlayan Blair, dünya ile alay eden bu lafları, altı milyondan fazla insanın, "SAVAŞA HAYIR, BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ..." diye bağırdığı gün söylüyor! Aynı gün, ABD ve İngiltere'nin kararlarını artık hiçe saydığı BM Güvenlik Konseyi'nde yapılan konuşmalarda, çifte standardın altını çizilerek, "Irak'ta olmayan nükleer ve kimyasal silahlar için savaş dayatması yapılırken, neden İsrail'de var olduğu bilinen aynı çeşit silahlar soruşturma ve incelemeye tabi tutulmuyor?" diye soruldu. Ancak bu sorular Amerikan ve İngiliz şahinlerinin yüzünü kızartamadı. Çünkü onlar yeterince pişkin ve böyle suçlamalara karşı deneyimli... İlk defa karşılaşmıyorlar! Yani sabıka dosyaları kabarık. Bırakın nükleer silah denetimini, İsrail'in daha birkaç ay evvel Cenin Mülteci Kampı'nda yaptığı katliamı bile, Birleşmiş Milletler Teşkilatı soruşturamadı... Çünkü Amerika bu insanlık suçunun açığa çıkmasını bizzat önledi. Sadece bu olay değil, İsrail'in elli seneden beri hiçe saydığı BM kararlarının sayısı düzinelerce... Ama İsrail, ABD'nin koruma şemsiyesi altında aynı hukuk tanımazlığına fütursuzca devam ediyor. Ve muhtemel savaşın şimdilik perde arkasında duran müttefiki! Şimdilik diyoruz, zira Arap âleminin topyekun öfkesini kabartmamak için Amerika tarafından, kenarda durması bu ülkeye özellikle tembih ediliyor. Evet, ABD ve İngiltere ve İsrail'in gizli-açık bütün kirli oyunları, saldırganlıkları, hegemonik ve kolonyal niyetleri tümüyle gün ışığına çıkmış durumdadır. Artık mızrak çuvala sığmıyor! Buna karşılık, savaş ve çatışmaya dayalı çirkin oyunlara karşı insanlık global ölçüde ayaklanmış bulunuyor. Öyle ki, Amerika'nın yıllarca çeşitli yerlerde, muhtelif maksatlarla savaştırdığı eski askerleri bile, şimdikilere ortak mektup yazıp, Irak'a karşı çıkarılmak istenen harbin haksızlığını haykırıyorlar. Belki barış yanlıları, henüz yeterince organize ve etkili değil. Ama göreceksiniz, bunlar, her geçen gün daha da bilinçlenerek savaş lobisine karşı ağırlığını artıracaktır. Böylelikle, çatışma ve savaş cephesine karşı, barış ve hukuk safları daha da sıkılaşacaktır. Evet, bugün değilse yarın, yarın değilse öbür gün, ama mutlaka bir gün barış, savaşa galebe çalacaktır. Ümitsiz olmayalım!