Bir ihtimal daha var!..

A -
A +

Tezkerenin reddedilmesi dünyanın sonu değil... Özellikle ABD hesabına borazanlık edenlerin üfürdüğü gibi, Türkiye hesabına felaketlerin başlangıcı da değil. Peki nedir? Bir ihtimal daha var; ama o da ölmek değil! Şöyle bir zihin egzersizi yapalım ve her şeyden evvel reddin sebeplerini irdeleyelim: Bir kere tezkerenin reddi, bazılarının ileri sürdüğü gibi salt AK Parti liderliğindeki zaaf ve çelişkilerden kaynaklanmıyor. Yani söylendiği gibi, ne Başbakan Gül'ün yeterince bastıramaması, ne de Erdoğan'ın haddinden fazla bastırması asıl sebep değil. Tayyip Erdoğan'ın daha önce dile getirdiği, "Asker konuşlandırma ile ilgili kararımızı ancak BM kararından sonra veririz..." beyanıyla ters düşmesi de değil. Aynı şekilde Başbakan Gül'ün, "Günah bizden gitti artık ABD ile birlikte hareket edeceğiz..." şeklinde kendisini önceden bağlaması bir başına ret sebebi değil. Hatta ve hatta MGK'nın son toplantısında, bazılarının ifadesiyle "topu taca atması" da değil! Bunların her birinin etkisi olmuştur şüphesiz, ama asıl sebep, Amerika'nın, İngiltere ve İsrail hükümetleri dışında, neredeyse bütün dünyayı karşısına alarak haksız bir savaşı başlatmak için dayatmada bulunmasına, hatta şantaj yapmasına karşılık, Türkiye Büyük Millet Meclisi'inin, "SAVAŞA HAYIR!.." diyen halkın yüzde 94'ünün sesine kulak vererek milli bir duruş göstermesidir. Bu asil duruşun içte ve dışta çok büyük etkileri olacaktır şüphesiz. Özellikle Irak konusunda tereddüt ve bocalama geçiren BM Güvenlik Konseyi ve Avrupa Birliği üzerinde çok etkili yansımaları görülecektir. Daha da öteye ABD'deki savaş lobisini tekrar düşünmeye sevk etmiştir bile. Belki de savaşın olmama ihtimali var! Çünkü, baskı ve tehditlerle, Türkiye'ye her istediğini kabul ettireceğini sanan Bush Yönetimine de, kabadayılıkla her şeyin halledilemeyeceği gerçeğini kuvvetli biçimde hatırlatmıştır. Ve de en önemlisi, kuvvetler ayrılığı prensibinin Türkiye'de de geçerli olduğunu net bir şekilde ortaya koymuştur. Demokrasimizin rüştünü ispatlamıştır. Türkiye'nin barış yanlısı dünyadaki itibarını artırmıştır. Vs. vs. Bir ihtimal daha var!.. Buraya kadar her şey çok güzel. Ama önemli olan lafla değil, fiili olarak da bu tarihi kararın arkasında durmaktır. Şunu demek istiyorum; Bugünden itibaren Türk halkı, zengini ve fakiri ile paniğe kapılmadan soğukkanlılıkla, birlik ve beraberlik içinde bilhassa ekonomik zorlukların karşısına dikilmelidir. Mesela bu fırsatı bekleyen spekülatörlere pabuç bırakmamalıdır! Dolara, faize asılıp da piyasaların dengesini bozmamalıdır. İşin püf noktası burasıdır. Savaşa hayır diyenlerin samimiyeti burada belli olacaktır. Yani maaşları üç gün gecikti diye kimse bağırmamalıdır. Aksi halde Erdoğan'ın endişeleri haklı çıkar! Ve hükümet, hiç vakit kaybetmeden, Türkiye'nin ABD ya da IMF cenahından gelecek birkaç milyar doları, başka kaynaklardan da elde edebileceğini halka iyice anlatmalıdır. Özelleştirmeyi gerçekten hızlandırmalıdır. Bu konuda vatandaşları ikna edebilmelidir. Dün bir okuyucum telefon ederek, savaşa karşı çıkan sivil toplum kuruluşlarının, IMF ve ABD'den gelmesi beklenen parayı halktan toplamak için seferberlik başlatmalarını istedi... Bu, şüphesiz bir çare. Ama buraya gelinceye kadar başka yollar da var. Mesela vergilerin zamanında ödenmesi, yolsuzluk ve usulsüzlük yapılmaması. İsrafın önlenmesi vb. Ama en önemlisi hükümet, bulanık suda balık avlayacak spekülatör ve diğer fırsatçıları (bölücü, bozguncu vs.) analarından doğduğuna pişman edebilmelidir. İktidar eğer bunu yapabilirse, daha şimdiden gelecek iki seçimi de garanti altına aldığını bilmelidir. Tezkerenin reddi, AK Parti'de çatlak-patlak rivayetlerini çoğalttı. Ama sıkı dururlarsa asıl ihtimal bundan güçlenerek çıkacaklarıdır. Bu ihtimali göz ardı etmesinler. İkinci bir tezkereyi getirmekte de aceleci olmasınlar. Sebebi yarına...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.