Çiçekler, bazukaya dönüştü!..

A -
A +

Irak işgali öncesinde, Başkan Bush ve ekibi, askerlerinin Irak halkı tarafından çiçeklerle karşılanacağına o kadar inanmış görünüyorlardı ki, veya pozisyon icabı öyle emin görünüyorlardı ki, onların bu rahatlığı başka bazılarının da kafasını fena halde karıştırmıştı... Savaşın ilk günlerinde çiçekler yerine kurşun atıldığını gören ABD, önceki hazırlıklarını devreye sokarak, Saddam'ın satılık komutanlarını ucuz fiyatla kapatmasını bildiler ve tarihte eşi az görülen kolaylıkta bir askeri başarıyı kazanmış göründüler. Propaganda makinesinin de etkisiyle bunu tam bir şova dönüştürdüler, her ülkede mevcudiyeti sözkonusu olan satılık ayak takımından birkaç kişiye parayla el öptürerek ve Saddam heykellerini de davul zurna ile halay eşliğinde devirerek, diplomatik parsayı tam manasıyla toplamayı becerdiler... Yalnızca Amerikalıların söylediklerine kulak vererek yazıp konuşan "uzmanlar" da, bu durumu gösterip Türkiye'nin ikinci tezkereyi reddetmekle ne büyük bir fırsat kaçırdığını, bundan da öteye "Süper gücü" kızdırarak başına ne denli büyük bela aldığını tekrarlamaya başladılar. Onların bu teraneleri hâlâ daha devam ediyor! Ama Irak'ta işler planlandığı gibi gitmiyor... Gitmeyeceğini bazıları gibi biz de çok hem de pek çok kere söyledik ve yazdık. Başından beri bizim mütevazı fikirlerimize dudak bükenlerin ayağı yeni yeni yere değmeye başladı. Çünkü ABD'nin zafer sarhoşluğu sona erdi. İşin zor kısmına toslayan Süper güç, paniklediğini pek göstrememeye çalışıyor ama, mızrak da artık çuvala sığmıyor! Irak'ta çıkmaza saplanan ABD şimdi yanına destekçiler arıyor. Düne kadar ateş püskürdüğü, dostluktan tard ettiği, hatta zaman zaman düşman saflarında gördüğü veya gösterdiği Almanya ve Fransa dahil herkesten yardım bekliyor. Yardım beklediği ülkelerin içinde, Türkiye'nin özel bir yeri ve önemi var!.. Her fırsatta Türkiye'nin aleyhine çalışan Rum Lobisi'nin lideri konumundaki senatör Joseph Biden, şöyle haykırıyor; " Artık Bağdat'ta köşe başlarını tutan Türk askerlerini görmek istiyorum..." Nereden nereye! Düne kadar Kuzey Irak'taki askerî varlığımızdan çok rahatsız olan ve bunu provokasyonlarla başka mecraya çekmeye çalışan ABD, şimdi bizzat Türk askeri istiyor. Savaştan önce de Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök, Diyarbakır'dan uyarmamış mıydı? "Bugün Kuzey Irak'a girmemizi istemeyen dostlarımız, umarım savaşın bilinmezleri içinde yarın aynı şeyi yapmamızı bizden istemesinler..." Ancak dikkatli olalım! Savaştan önce ABD'nin kuyruğuna takılıp gayri meşru bir işgalin içinde olmadığımız gibi, şimdi de iyi niyetle ve barış adına da olsa, başka bir şekilde ABD'nin Irak'ta işlemiş olduğu savaş suçlarına doğrudan veya dolaylı olarak iştirak etme durumuna düşmeyelim. Unutmayalım, BM'nin ABD ve diğer koalisyon ortaklarını Irak'ta işgalci güç statüsüne kavuşturması, onların işlediği savaş suçlarını ortadan kaldırmaz. Başkalarının pislettiği tencereyi niye biz temizlemek durumunda kalalım? "Coniler"in hayatı tehlikede ve moralleri bozuk ise, onlara Mehmetçiğin mi siper olması gerekir? Hayır, asla!.. Irak'ta çiçekler bazukaya dönüşmüşse (Yalnızca önceki gün, birkaç yerde birden gerçekleşen bazukalı saldırıda sekiz ABD askeri öldü, bir düzineden fazlası da yaralandı), bunun hesabını, uluslararası hukuku hiçe sayan, her şeyi kaba kuvvetle dizayn etmeye çalışan "Şahinler" versin. Baksanıza, dünyayı sadece ABD'den ibaret sanan Bush, fıkraları kıskandıracak komiklikte sorgulamalarla kitle imha silahlarından kimin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyor... Çünkü hiçbir görevli bunu üstlenmek istemiyor! Gen. Tommy Franks karısına verdiği sözü tutup emekliye ayrıldıktan sonra Bush'un işi daha da zorlaşacak. Kim bilir belki de babası gibi gelecek seçimleri de kaybedecek... Bu arada, ABD şantaj diplomasisini sürdürüyor... Güya ilişkilerin düzelmesi için Türkiye'yi Suriye ve İran'a karşı kendi safına katmak istiyor. Irak'tan da tehlikeli bu tuzağa düşmemek şart! Bu konuyu başka bir yazıda ele alacağız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.