Kongreler ve sonrası

A -
A +

Ankara Dün kaldığımız yerden devam edelim... MHP Kongresi, büyük çapta tahmin edildiği gibi, (Cumartesi günkü yazımızda Bahçeli'nin tekrar seçilebileceğini biz de belirtmiştik) sonuçlandı. Ancak bu kongre parti tabanını gerçekten tatmin etti mi? Bize göre hayır. Bir çokları gibi, biz de bu kongrenin bir hesaplaşma ve özeleştiri ortamında geçeceğini veya öyle geçmesi gerektiğini düşünmüştük. Ama dün Sayın Bahçeli özeleştiri yapmak yerine, mevcut hükümete çatmayı yeğledi. Kıbrıs ve Irak'a asker gönderme ile AB meselesi gibi uzun zamandır tartışılan konularda iktidara yüklenen Devlet Bahçeli aslında yeni bir şey söylemedi. Bu hükümetin icraatını kendince iki cümleye sığdıran MHP Lideri, "Dışarda tam bir teslimiyet, içerde bütünüyle acziyet..." şeklinde bir işfa da kullandı. Gerçekte durum böyle midir acaba? Türkiye'nin kırk dört yıldan beri girmeye çalıştığı AB konusuna Bahçeli'nin pek sıcak bakmadığını biliyoruz. Beri tarafta Kıbrıs meselesinin bugüne kadar hamasetle çözülemediği, tam tersine daha da çıkmaza girdiği ortada. Irak'a asker göndermek de, Türkiye'nin birinci derecede güvenliğini ilgilendiren bir konu. Her üç meselede de Sayın Bahçeli olayların ve gerçeklerin gerisinde görünüyor. Sırf muhalefet yapmış olmak için veya dikkatleri başka yöne kaydırabilmek için bu yola başvurduğu açık. AK Parti'yi acizlikle suçlayan Bahçeli, Ramiz Ongun'un da üstüne basa basa söylediği gibi, MHP Meclis'te birinci parti iken niçin Başbakanlığı Ecevit'e teslim etti? "Tecrübe kazanmak için" bahanesini kabul ettik diyelim, peki ya teslimiyetçi politikalar? Ürkek-erkek ifadelerini ilk kullanan kendileri. Ama iktidara gelince "Sessiz ortak" olmaktan öteye bir şey yapıldığını göremedik. Şimdi Sayın Bahçeli bütün bunların üzerine sünger çekip yine şahin tavırlar takınıyor... İnandırıcı olabilir mi? Bir de Koray Aydın meselesi var; O da aynen Bahçeli gibi, özeleştiri yapmak yerine hükümeti hedef aldı. Ve söyledikleri de Bahçeli'nin sanki kopyası. "Mehmetçiğin kanı pazarlanmakta, ülke parsel parsel satılmaktadır..." Bahçeli ne demişti? "Mehmetçiği paralı bir asker gibi Amerikan kuvvetlerine koruma olarak verecekler..." Sayın Aydın kusura bakmasın ama, konuşmasını dinleyince, ne yalan söyleyeyim adaylığı bana biraz danışıklı döğüş gibi geldi! Evet, 3 Kasım'daki hezimetin sorumluluğunu üstlenerek ilk gün çekileceği sinyalini veren, Devlet Bahçeli, olayların soğumasıyla bu kararından vazgeçti. Kendisi aday olmadı ama, 950 delegenin imzası ile aday gösterildi! Ancak iki saat sonra yapılan seçimde 688 oy aldı. 262 delegenin kararı diğer adayların konuşması ile mi değişti acaba? Yoksa o imzaların bir kısmı tartışmalı mıydı? Her neyse, kongre bitti. Ama tartışmalar bitmeyecek... Bu kongre MHP açısından bir dönüm noktası mesabesindeydi. Yani MHP yeniden çıkışa mı geçecek, yoksa 1980 öncesi ölçeğinde kalarak kenardaki bir siyasi kuruluş mu olacak? Altı ay sonra yapılacak yerel seçimlerde MHP'nin oyu yüzde kaç olacak? Ülkücü harekette birlik-bütünlük sağlanabilecek mi? Yoksa yeni kopmalar mı olacak? Bütün bunları ileride görebileceğiz. Bugün için şunu söyleyebiliriz. Seçim kaybetmiş partilerde kongre kazanmak çok önemli bir sonuç değil. Eğer böyle olsa idi, Mesut Yılmaz sonuç alırdı. Ama her yapılan seçimde ANAP daha da erimişti. Temennimiz MHP böyle bir duruma maruz kalmaz. Ancak bu tabii ki, Sayın Bahçeli ve ekibinin performansına bağlı. Son olarak bir iki cümle ile AK Parti kongresine dönelim; İktidar partisi ilk ve en rahat kongresini yaptı. Her şey Erdoğan ve ekibinin istediği gibi gitti. Görüntü itibariyle de, bir kesimin kendilerine yüklemek istediği manzara ortaya çıkmadı. Mesela ne Suudi Arabistan'dan ne de İran'dan mesaj gelmedi. Ama Yunanistan'dan ve İtalya'dan ve Avrupa'nın diğer mahfillerinden bol bol destek mesajı vardı. Yani AK Parti'nin yönünün AB olduğu adeta perçinlenmiş oldu. Ama bütün bunlar AK Parti'yi rehavete sokmamalı. Çünkü daha önlerinde çok çetin engeller var. Partileşme süreci de yeni başlıyor. Bu da her şeyin süt-liman olduğu veya öyle gideceği manasına gelmiyor. Hem AK Parti, hem MHP'de yeni ve yeniden seçilenlere başarılar dileriz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.