Ekonomi ne alemde?

A -
A +

Önceki akşam MÜSİAD'ın (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği) her yıl Ramazan ayında verdiği mutad iftar yemeğinde idik. MÜSİAD'ın Mecidiyeköy'de bulunan Genel Merkez'inde verilen mütevazı ve samimi iftar yemeğinde, Genel başkan Ali Bayramoğlu, Türkiye ekonomisinin durumu ile ilgili kısa fakat son derece muhtevalı bir konuşma yaptı. Bayramoğlu, sözlerinin başında ülke ekonomisindeki değişim ve düzelmenin kendi yaklaşımlarına da etki ettiğini, mesela beş altı ay öncesine kadar konuşma ve raporlarına yansıyan olumsuz havanın önemli ölçüde dağıldığını ve hayli iyimser olduklarını ifade etti. Döviz kurlarındaki dalgalanmanın endişe verecek bir şey olmadığını, tam tersine kurdaki düşüşlerden çok ciddi ölçüde olumsuz yönde etkilenen sektörler için bu durumun sevindirici olduğunu belirtti. Ancak her şeyin süt liman olmadığını, hükümetin dikkatli bir şekilde atması gereken adımlar bulunduğunu, bunun başında da bütçe meselesinin geldiğini kaydeden Bayramoğlu, 2003 yılı bütçesinde öngörülen 46 katrilyon açık miktarında rakamların tutturulabildiğini, ancak 2004 yılı bütçesi için de aynı miktrarda yani 46 katrilyon açık verme gerçeğinin gözler önünde olduğuna dikkat çekti. Devletin borçlanma politikasını çok iyi belirlemesi gerektiğini, borç öteleme işinde iç ve dış borçlardaki durumların dikkatli şekilde tahlil edilmesinin şart olduğunu, 2004 yılında ödenecek faiz borçlarının da 66 katrilyon lira olmasının ekonomi üzerindeki ezici baskısının gözardı edilemeyececeğini dile getiren Ali Bayramoğlu, hükümetin kur politikası ve bütçe meselesi yanında bir de vergi problemi ile karşı karşıya bulunduğunu ifade ederek şöyle devam etti: "Vergi politikası, vergiyi sıkarak, vatandaşı bezdirerek bir sonuca varmayı hedeflememeli. Gayrı safi milli hasıla büyümeden gerçek anlamda bir vergi geliri artışı olamayacağını unutmamız lazım. Dolayısıyla büyüme trendine dayalı bir vergi reformu planlanmalı ve gerçekleştirilmeli. Bunun için de hükümetin üretim temelli bir vergi reformunu öngörmesi ve adil bir vergi sistemini tesis etmeye çalışması gerekir. Bu noktada vergi matrahına konu olacak varlıkların yeniden değerlendirilmesi kaçınılmazdır. Biçilen değerlerle defter kayıtlarının birbiri ile uygun hale getirilmesi, hem GSMH'nin gerçek boyutlarının ortaya çıkması yönünden, hem de özellikle teminat hususunda sıkıntı çeken işadamlarına envanter kredisi imkanı şeklinde yansıması büyük rahatlamalar getirecektir..." Mevcut teşvik sisteminin aksayan ve işlemeyen yönlerinin sür'atle düzeltilmesi yoluna gidilmesini hükümete hatırlatan Bayramoğlu, sorduğumuz bir soru üzerine, fısıltı gazetesinin yaydığı muhtemel kriz dedikodularına aldırış etmemek gerektiğini, zira bu tür söylentilerin belli maksatlara dönük olduğunu, rantçı ve vurguncuların özellikle bu yola başvurduğunu, hesapta olmayan çok büyük olaylar vukua gelmediği takdirde, Türkiye'nin iyi bir yola girmiş bulunduğunu ve işlerin giderek daha da olumlu bir seyre gireceğini söyledi. Bayramoğlu'nun konuşması çok önemli. Zira MÜSİAD uzun süreden beri çok ciddi çalışmalarla ülke ekonomisi hakkında en isabetli raporları hazırlama yeteneğini ortaya koymuş bulunuyor. Türkiye'nin bugün yaşadığı pek çok sıkıntısının fakirlik ve ekonomik zorluklardan kaynaklandığı tartışmasız kabul edilen bir gerçek. Eğer Doğu ve Güneydoğu bölgelerini zamanında kalkındırabilmiş olsaydık, acaba 20 yıl boyunca, iki tane GAP parası olan 85 milyar Doları terör için harcamak zorunda kalır mıydık? Yahut bugün iç ve dış borç olarak 225 milyar Dolar'ın altında ezilir miydik? Bayramoğlu'nun da işaret ettiği gibi önümüzdeki yıl 66 katrilyon lira borç faizi ödemek mecburiyetinde olur muyduk? Bu şekilde can sıkıcı çok soru var. Ama hepsini sıralamaya gerek yok. Zaten hepiniz durumun farkındasınız. Önemli olan çare bulmak ve en önemlisi de geçmişteki hataları tekrarlamamak...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.