Dünya barışını kim tehdit ediyor?

A -
A +

Avrupa Birliği'ne üye on beş ülkede, 7 bin 500 kişi üzerinde yapılan son ankette, "Dünya barışını en çok kim tehdit ediyor?" sorusuna, yüzde 59 oranında "İsrail" cevabı verilmiş. İsrail'den sonra sırasıyla, Kuzey Kore, Afganistan ve İran cevapları verilmiş. AB Komisyonu'nun henüz yayınlanmamış anket raporunda yer alması beklenen, ancak İspanyol El Pais gazetesinin sızdırdığı anket, beklendiği gibi, Yahudi kuruluşlarının büyük tepkisini çekti. Bu tepkilerin daha da büyüyerek, söz konusu anketin yayınlanmasını durduracak raddeye gelmesi dahi beklenebilir... Hatta Simon Winsthal isimli Yahudi lobi kuruluşu, AB'nin Filistin-İsrail barış sürecinden dışlanması için kolları sıvamış bile! Zira bu kuruluşa göre Avrupa Antisemitik (Yahudi düşmanlığı) bir tutum içindeymiş... Bilindiği gibi, İsrail ve onun tabii müttefikleri olan dünya üzerindeki Yahudi kuruluşları, bu ülkeye yönelik olumsuz görüş ve beyanlara karşı çok şiddetli reaksiyon gösteriyor. En ufak bir eleştiriye dahi tahammül gösterilmiyor ve bu kabil açıklamaların tamamı antisemitizm olarak gösterilmeye çalışılıyor. Hatırlayacaksınız, yaklaşık üç hafta önce Malezya eski Başbakanı Mahatir Muhammed'in, "Dünyayı Yahudiler idare ediyor..." şeklindeki konuşması, aynı şekilde tepkiyle karşılanmış ve Mahatir Yahudi düşmanlığı yapmakla suçlandığı gibi, onun konuşmasını "Yararlı tarafları da var..." diyerek kınamadığı için Fransa Devlet Başkanı Chirac bile topa tutulmuştu. Yahudi sermayesinin dünya üzerinde kontrol ettiği stratejik kuruluşlar ve özellikle medya organlarının hedefi olmaktan korkan kişi ve kurumlar, İsrail hakkında düşündüklerini açıklamaktan çekinir hale geldikleri için, bu ülkenin insan haklarına ve hukuka aykırı olarak özellikle Filistinliler üzerinde estirdiği terör uygulamaları pek kritik edilmiyor. Arada sırada çıkan farklı sesler de yukarıdaki olaylara benzer muamele görüyor. Yine hatırlayacaksınız iki ay kadar önce, İngiliz BBC televizyonu, İsrail'in nükleer bomba yapımı ile ilgili çalışmaları hakkında yayın yaptığı için derhal bu ülke tarafından kara listeye alındı. BBC'nin İsrail'de çalışması tümüyle yasaklandığı gibi, diğer yerlerde de ambargo uyugulanması için çalışma başlatıldı. Evet, İsrail arkasındaki Yahudi sermayesi sayesinde nüfusu, coğrafi büyüklüğü ve devlet gücü ile mütenasip olmayan bir etkiyi gösterebiliyor. 20. Yüzyılın en büyük dramlarından biri olan Yahudi Soykırımının dünya üzerinde uyandırdığı etkileri de şimdiye kadar çok iyi kullanarak, bütün çalışmalarını "zulme uğramış bir ırkın acılarının dindirilmesi" teziyle yürüten Yahudi ajansları, İsrail'in kurulduğu 1948 yılından bu yana da aynı tempoda çalışmalarını idame ettiriyor. Bayrağının üzerindeki mavi ve beyaz iki çizginin, Nil ve Fırat'ı simgelediği ve "Nil'den Fırat'a kadar olan (va'dedilmiş toprakların) kazanılması" yolundaki gayretlerin, bütün hızıyla sürdüğü yolunda yaygın bir kanaatin hakim olduğu şu günlerde, son olarak Birleşmiş Milletler, İsrail'i tecrit duvarı ile gayrı meşru yollardan Filistin topraklarını ilhak etmek istemekle suçlayıp şiddetle kınadı. Bundan bir süre önce de, Türkiye, Kuzey Irak'taki toprak ve iskan takibi operasyonlarından dolayı İsrail'e nota verdi. Ama İsrail, arkasındaki Yahudi sermayesi ve ABD desteği ile, hiçbir şeye aldırmadan bildiğini okumaya devam ediyor. Çok kısa bir süre önce BM Genel Kurulu'nda konuşan İsrail Dışişleri Bakanı, BM ve bütün dünya ile alay edercesine şunları söylemişti: "1948 yılından beri, BM İsrail aleyhine 78 karar aldı. Ama görüyorsunuz ki, bunların hiçbirisine uymadık. Uymayı da düşünmüyoruz. Onun için bu tür kararları artık almaktan vazgeçin!..." 1967 yılından beri işgal ettiği Filistin ve Suriye topraklarından çekilme niyetlerinin olmadığını daha açık nasıl söyleyebilirdi? Peki, yukarıdaki olayların ışığında, "Dünya barışını en çok kim tehdit ediyor?" diye size sorulsa cevabınız ne olur?!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.