Saldırıyı teşhis etmek...

A -
A +

Cumartesi sabahı İstanbul'daki iki sinagogun önlerinde meydana gelen patlamaların niteliğini iyi anlamak ve saldırının arkasındaki güçleri doğru tesbit etmek hayati önem arzediyor. Eğer bu hususlar tam olarak yerine getirilebilirse, bundan sonra devletin iç ve dış güvenliği ile alakalı olarak atılacak adımlar da isabetli olur. Aksi halde gölge boksu yapılmış olur!.. Çeyrek asırdan beri terörle mücadele eden ve bu alanda kayda değer bilgi birikimi, tecrübe, mukavemet ve etkinlik kazanan Türkiye'ye gölge boksu yapmak yakışmaz. Her şeyden önce, Türkiye sıradan bir ülke değildir. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanından sokaktaki vatandaşa kadar, herkesin kendi mesuliyeti derecesinde gerekli bilinç ve sorumluluğu göstermesi ve yetkisi dahilinde yapılması lazım olan görevleri gecikmeden ifa etmesi şarttır. Eğer kolaycılığa, eyyamcılığa, nemelazımcılığa, peşin yargıya, kolay kandırılmaya, şaşırtılmaya, saptırılmaya; kısacası ciddiyetsizlik ve ahmaklığa varacak her türlü akıl, mantık ve bilgi dışı yola girilirse vay halimize!.. Ne yazık ki, olayın vukua geldiği saatten başlayarak ekranlara çıkan ve uzmanlığı kendinden menkul bazı yorumcuların söyledikleri en hafif deyimle kafa karıştırıcı... Bu kafa karışıklığının saldırganlar ve onların arkasındaki güçler için çok iyi bir hedef şaşırtma, delil karartma, dikkat dağıtma, yani eylemciler için arayıp da bulamadıkları karambol değil midir? Devlet ve hükümet yetkililerinden, siyaset erbabından şu ana kadar, klasik açıklamalar ve beylik laflar dışında dikkat çekici bir açıklama, doyurucu bir bilgi vs. alamadık. Belki olay henüz çok yeni ve ilerleyen zaman içerisinde bilgi ve belgeye dayanan güvenilir açıklamalar duyma şansımız olur. Öyle temenni ediyoruz. İzin verirseniz çok basit bir mantık sorusu soralım: Bu saldırılardan kim veya kimler, hangi örgüt veya örgütler, hangi ülke veya ülkeler yararlanabilir? Bu zamanda ve bu ortamda, Türkiye'de gerçekleştirilen bu olaylar en çok kimin veya kimlerin işine gelir? Bu kim veya kimlerden; legal yahut illegal örgüt ve örgütlerle, devlet veya devletlerin kastedildiği açıktır... Mesela, uzman geçinen ve belli kalıplar içinde düşünmeyi ve konuşmayı adet edinenler dışında, yani yönlendirilmiş zihin ve ısmarlanmış bilgiye dayananlara aldırmadan, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlerde sokağa çıkıp, iç ve dış olayları az çok takip eden sıradan vatandaşlara yukarıdaki soru sorulsa, yüz kişiden sekseni birbirinin aynı veya birbirine çok yakın cevaplar verecektir! Evet siz de deneyebilirsiniz. Önce kendinizden başlayarak etrafınızdakilere de sorabilirsiniz: Sinagoglara yönelik saldırılar en fazla kim veya kimlerin işine yarar? Cevap, El Kaide şablonuna uyuyor mu? Yoksa... Dikkat ederseniz herhangi bir ihsasta bulunmuyoruz. Sadece insanları sağlıklı düşünmeye ve birazcık zihin yormaya davet ediyoruz. Bu çerçevede mesela Sayın Baykal'ın açıklamaları tecrübeli bir siyasetçiden pek beklenmeyen ucuz polemikler. Saldırıları götürüp "Eve Dönüş Yasası"na monte etmek ve buradan hükümeti suçlamak çok ama çok kolay bir muhalefet. Olayın boyutlarını yeterince görememek veya hesaplayamamak. Güvenlik sahasında gevşeklik gösterildiğini söylemek her zaman ve her yerde mümkün. Kaldı ki, tedbir alındığını bizzat Hahambaşı Aleva söylüyor. Nitekim her şeyi güvenlik olan İsrail'de, ülkenin neredeyse her metrekaresi tarassut altında olduğu halde intihar saldırıları bir türlü önlenemiyor. Sadece örgüt üyeleri değil, adeta bütün Filistinliler fişlenmiş olduğu halde... Demek ki, hükümeti suçlamak herkesin yapabileceği bir şey. Ama önemli olan esası yakalamak. Hali hazırda en hayati mesele, birlik ve beraberliği muhafaza etmek ve teröre karşı yekvücut olup etkili mücadeleyi sağlamak. Böylece Türkiye üzerinden yapılmak istenen hesapları bozmak. Bu hesapların ne olduğu konusunu yarına bırakacağız. Bugün sadece çok ilginç bulduğumuz bir soruyla bitirelim. Soru Sabah Gazetesi yazarlarından Umur Talu'ya ait: "Saldırıya uğrayan sinagoglar Türkiye'de ve ölenler de Türkiye vatandaşı. İsrail niye karışıyor?"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.