"İslâm dünyasına mesajlar..."

A -
A +

Son iki üç gündür, medya, Suudi Arabistan'ın Cidde şehrinde düzenlenen Ekonomi Forumunda, İslam dünyasına verilen "mesajları" tartışıyor. Bazı gazeteler, ABD eski başkanı Clinton'un Peygamber Efendimize atfen söylediği sözleri manşetlere taşıdı. Ve her zamanki gibi, bilir bilmez herkes bu konu üzerinde fikir yürütmeye başladı. Böyle olunca da işin aslının ne olduğu, doğru ile yanlışın ne oranda birbirine karıştığı belli olmuyor. İşi körükleyen gazetelerin editoryal heyetleri İslam dininin esaslarından, esasen habersiz olduğundan, kulaklarına gelen her değişik sözün önünü, arkasını çok fazla araştırmadan müthiş bir şeymiş gibi üzerine atlıyorlar! Şimdi, sükunetle baktığınız zaman Clinton'un Peygamber Efendimiz hakkında söylediği sözlerin; (Bu devirde yaşasaydı hanımının araba kullanmasına izin verirdi vs...) İslam dini açısından hükmü hangi ölçüde değerlendirilebilir? Yani İslamiyetin ve onu getiren peygamberin zamanın şartlarına uyan ileri görüşlülüğü ve çağa cevap veren hareket tarzlarının mevcudiyet ve sağlamlığı, bir gayri müslim tarafından mı teyide muhtaçtır? İslamiyeti bilmeyenler için meşhur bir adamın iltifatları böyle algılanabilir. Ama İslamı bilenler ve onun zamanaşımı, mekan değişimi ile eskimeyen, bozulmayan, modası geçmeyen ve her asra ve her ortama uygun hükümleri zaten derpiş ettiğinin şuurunda olanlar, bu tür sözleri sadece söyleyenin insaf ve bilinç seviyesi açısından değerlendirirler. Yani daha açık söylemek gerekirse, İslamiyetin ilerici ve modern bir din olduğunun tescili, sıfatı ve şöhreti ne olursa olsun bir gayri müslime düşmez! Farz-ı muhal Clinton müslüman olsa dahi, durum değişmez. Çünkü İslamın insanlar tarafından tezkiye edilmeye ihtiyacı yoktur... Clinton'un İslam hakkındaki bilgi düzeyini bilmiyoruz. Muhtemelen danışman ve yardımcılarının katkısıyla hazırladığı konuşmasını dikkat çekecek birkaç cümle ile süsleme ihtiyacı duymuştur. Ne de olsa, rivayetlere göre bu konuşma için tam 1 (Yazıyla, Bir) Milyon Dolar almış! İslamiyeti bilmeyenler yanlış üstüne yanlış yapıyorlar. Evvela, Suudi Arabistan'ın uygulamasının İslam adına model olarak alınması hata... Zira buradaki uygulama Vehhabiliğin bir yansıması. Diğer bir yanlış, İslamiyetin kadına verdiği değerin tam olarak bilinmemesi. Unutmayalım İslamiyet öncesi devirde, Arap Âleminde kadın o kadar değersiz olarak algılanıyordu ki, insanlar kız çocuklarını diri diri gömüyordu! Çünkü kız çocuğuna sahip olmayı şerefsizlik addediyorlardı... İşte, İslam Dini bu haldeki bir toplumu baştan aşağı değiştirerek ve kadına da en yüksek değeri vererek onu ailenin en kıymetli varlığı haline getirdi. Bu konuyu derinlemesine merak edenlerin muteber kitaplara müracaat etmesini tavsiye ederiz. Özetlemek gerekirse, İslamiyetin kadına ne kadar değer verdiğini ispat için Peygamber Efendimizin günümüzde yaşamasına ihtiyaç yoktur. Çünkü, onun getirdiği dinin hükümleri; kıyamete kadar geçecek olan zamanın bütün şartlarına ve ihtiyaçlarına tümüyle cevap verecek mükemmelliktedir. Önemli olan İslamın bu hükümlerini doğru şekilde anlamaktır. Bazılarının iddia ettiği gibi İslamın reforma, yenilenmeye ve değişmeye de ihtiyacı yoktur. Hükümleri kıyamete kadar yürürlükte kalmak üzere "En Son Din" olarak gönderilen İslamiyet öyle her elli-yüz senede bir değişmesi gereken bir şey değildir. Mesajlarla ilgili olarak bir yazı daha yazmak gerekiyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.