Türkiye'nin öz güveni tam...

A -
A +

Başbakan Ahmet Davutoğlu, dünya sermayesinin kalbi mesabesindeki New York'ta, küresel kapital yöneticilerinin önünde, çok önemli mesajlar verdi!..

ABD'nin önemli düşünce kuruluşlarından DIŞ İLİŞKİLER KONSEYİ (CFR)'nde konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin iç ve dış politikası ile bölgesel konular hakkında son derece çarpıcı açıklamalarda bulundu. New York'ta, yoğun kar yağışı ve insanın içini titreten bir soğuğun hüküm sürdüğü bir cuma akşamında, muhatabını terletecek cinsten sorulara karşı, Başbakan Davutoğlu kendisinden son derece emin, dinleyicileri ikna edebilecek tarzda, fakat devamında hem soru sahiplerini hem ilgili çevreleri düşünmeye ve kritik etmeye sevk edecek izahatta bulundu... ABD'nin dünya piyasalarına yön veren ve her gün farklı bir ekonomik olay sebebiyle ismini duyduğumuz, önde gelen firma temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantıda, Davutoğlu'nun verdiği mesajların, mutlaka ilgili adreslerde yankılanacağından şüpheniz olmasın! Ekonomi ağırlıklı gezisi çerçevesinde, önce Portekiz sonra Amerika'da bilhassa sermaye çevrelerine yönelik açıklamalar yapan Başbakan Davutoğlu, ilk olarak Türkiye'nin mevcut ekonomik durumuyla ilgili soruları cevaplandırdı.

Etkileri devam etmekte olan küresel ekonomik kriz sebebiyle çoğu ülkeler sıkıntı içindeyken, Türkiye'nin hem kalkınma için mega projelerle (Başbakan burada üçüncü havaalanı ve yeni açıklanan üç katlı Büyük İstanbul Tünelinin üzerinde, detaylı şekilde durdu) altyapısını güçlendirdiğini hem de 2023 hedeflerine ulaşmak için, büyüme oranını yükseltme çabasında olduğunu, hâlihazırda OECD içinde en hızlı büyüyen ikinci ülke durumunda olduğunu rakamlarla anlattı. Daha sonra Türkiye'nin siyasi yönetimi ve özellikle son zamanlarda çok tartışılan, iç güvenlik paketine dair soruları ayrıntılı bir biçimde ve Avrupa ülkelerinin bu konudaki düzenlemeleri ile kıyaslayarak izah etti. Davutoğlu yapılan düzenlemelerin tamamen AB müktesebatına uygun olduğunu vurgulayarak, Amerika, İngiltere, Fransa ve İspanya'da, özellikle asayiş uygulamalarında, polis vazife ve salahiyetlerinin nasıl icra edildiğini de uzun uzun, dikkat çekici örneklerle anlattı. Düşünceyi İfade özgürlüğü konusunda, Başbakan'ın Paris'teki saldırı akabinde yapılan yürüyüşe katılması da hatırlatılarak, Türkiye'deki iktidarın yaklaşım ve icraatının çelişki teşkil edip etmediği de soruldu. Davutoğlu bu soruya karşılık verirken, düşünce özgürlüğü ile saldırı arasındaki farkı bilhassa vurguladı. Kendilerinin ifade hürriyetine değil, değerlere saldırıya karşı olduklarını dile getirdi.

Rusya'ya, Ukrayna politikaları sebebiyle uygulanan ekonomik ambargoya, Türkiye'nin neden uymak istemediği de soruldu. Bu soru âdeta Başbakan Davutoğlu'nun ayağına bir pas oldu ve golü de şık bir şekilde attı!..

Cevap olarak şunları söyledi:
"Sadece Ukrayna değil. Önce şunu sormama müsaade ediniz. Rusya'yı Esad rejimini desteklediği için neden izole etmedik? ABD ve diğerleri, Rusya'yı, 300 bin insanı katleden Esad'ı desteklerken niçin izole etmedi? Öldürülenler Müslüman ve Suriyeli, Ukrayna'da öldürülenler Hıristiyan ve Ukraynalı olduğu için mi? Bu mu fark? Eğer Rusya yanlış yaptıysa, tutarlı olmak zorundayız. Suriye'de yanlış yapıldı. Kaldı ki, biz Ukrayna konusunda da başından beri Rusya'ya tavrımızı açıkça belirttik. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklediğimizi, Kırım'ın ilhak edilmesini ve Kırım Tatarlarının haklarının gasbedilmesini asla kabul etmeyeceğimizi net biçimde ortaya koyduk..."

Davutoğlu, "Başbakanlığınız süresinde Türkiye'nin AB içinde yer alacağını ümit ediyor musunuz?" şeklindeki soruyu cevaplarken de, AB'nin başından beri ortaya koyduğu politik çelişki ve korkularına dikkat çekti. Önceleri Türkiye'yi çok fakir ve Türklerin çok iş isteyeceği bahanesi ile almak istemeyen AB'nin, şimdilerde ise Türkiye'nin çok büyük olduğunu ve bunu absorbe edemeyeceğini ileri sürerek kapıları açmadığını dile getirdi. Başbakan, burada AB'nin esasen bir kültürel ön yargı içinde olduğunu ve AB'yi bir Hıristiyan Kulübü gibi değerlendirdiğinin altını çizdi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.