Sır ve sırrı muhafaza…

A -
A +
Şu günlerde tartışmaların yoğunlaştığı noktalardan biri de, millî sırlarımızın ifşa edilmesi… 50 milyon kişiye ait kişisel bilgilerin sızmış olduğuna dair ciddi ve ürkütücü iddialar gırla gidiyor!
 
Fertlerin ve toplumların en büyük silahı ve gücü, her devirde ve her şartta şüphesiz kendine ait sırlarıdır. Ancak o sırrı veya sırları muhafaza etmek, faş olmasına meydan vermemek de, keza en büyük maharettir… Hazreti Ali ‘radıyallahu anh’ şöyle buyurur: “Sırrın esirindir. Onu konuştuğun vakit (ifşa ettiğin takdirde), sen onun esiri olursun.” Necip Fazıl’ın Sabır şiirinde şöyle bir mısra var; “Bir sır ki âşikâre, avcı yenik şikâre…” Evet, sırrın aşikâre olması, avcının avına yenilmesi demektir. Bu yüzdendir ki, Fatih Sultan Mehmet Han’ın; “Şayet aklımdan geçen şeyden sakalımın bir tek kılı haberdar olsa, bütün sakalımı keserim…” demiştir. Nokta! Tarihin akışını değiştiren zafer veya hezimetlerin, genellikle sırların saklanabilmesi veya ifşa olması neticesinde tecelli ettiği malumdur… Silahların konuştuğu sıcak savaşlardan öteye, asıl savaşların; istihbarat merkezli olduğu ve bu alanda başarılı olan devlet ve milletlerin her zaman kazançlı çıktığına dair, tarihin sayfalarını dolduran pek çok hakikat var…

Sırrın özü bilgidir. Nitelikli bilgi… Stratejik bilgi… Bilimsel bilgi… Yani tümüyle önemli bilgi! Yalnızca şahısları ilgilendiren birtakım özel bilgileri bir tarafa bırakırsak, başkasının eline zamansız veya izinsiz şekilde geçtiği vakit, beri tarafa büyük çapta maddi ve manevi kayıplar verdirecek olan bilgidir, “sır” dediğimiz şey. Bu sırrın kaynağı, bazen o bilgiyi bizzat üretendir, bazen de görevi ve bulunduğu pozisyonu icabı o bilgiye sahip olandır. Irak işgalinden sonra, bireysel olarak suikastlarla ortadan kaldırılan kişiler, o ülkenin fizikçi bilim adamları idi. Aynı şekilde İran’ın da nükleer programında çalışan veya dolaylı olarak ilişkili bulunan kimi mühendisleri, esrarengiz cinayetlere hedef oldu… Maalesef benzer felaket bizim memleketimizde de yaşandı. ASELSAN’da, çok kritik silah projelerinde çalışan yarım düzineden fazla mühendisin şüpheli biçimde ölümleri, “intihar” diye dillendirildi. Ancak mahiyeti itibariyle çok karanlık olan bu ölümlerin gerçekten intihar olduğuna, hiç kimse ikna olmadı!.. Evet, geçmişte ve bugün; başta nükleer silahlar olmak üzere, uyruğu; milliyeti ne olursa olsun, askerî saha yahut büyük ekonomik kazançlar sağlayacak ticari alanlarla ilgili kritik projelerde görev alan sayısız kimselerin, daima hasımlarının ve rakiplerinin hedefi olduğu ve pek çoğunun profesyonelce ortadan kaldırıldığı gerçeğini her an hatırda tutmak icap ediyor.

Panama'daki bir hukuk ve danışmanlık şirketinden (Mossack Fonseca) sızdırılan ve dünyadaki pek çok ülkenin iş adamı ve siyasi aktörlerinin vergi kaçırma ve kara para aklamasıyla ilgili gizli para trafiğini faş eden Panama Belgeleri (Panama Papers) üzerinde, detay bilgilere ulaşmak için yetmişten fazla ülkede yüzlerce medya kuruluşu ve gazeteci çalışıyor… Dünya bu belgelerdeki bilgilerin üzerinde, giderek büyüyen iç siyasi polemik ve diplomatik tartışmalara kulak kesilmişken, Türkiye bir başka dahili vaka ile çalkalanmaya başladı. Tam olarak ne zaman olduğu belli olmayan, ama daha eski olduğu artık kesinlik kazanan bir büyük sızma… Yahut şöyle ifade edelim; tam elli milyon kişiye ait özel bilgilerin artık özel olmaktan çıkmış olması!  Bu konuda resmî ve özel mahfillerde yapılan tartışmalar hayli farklı. Tabii olarak vatandaşlar endişeli. Acaba bu sızan veya çalınan bilgiler yasa dışı kullanılmak suretiyle, kim/kimler ne şekilde ve ne ölçüde mağdur edilecek?..

Daha bu olayın şoku atlatılamadan, MKE’nin silah fabrikası müdürü olacak kişi; bunca gecikmeyle beraber nihayet yapmayı başardığımız için sevindiğimiz ve övündüğümüz millî piyade tüfeğimizin sırlarını, birkaç kuruş uğruna yabancılara satmaya yeltenirken suçüstü yakalandı. Çok şükür ki yakalandı! Velhasıl sır saklamak hiç de kolay değil. Lakin bunu başarmak zorundayız. Başka yolu yok...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.