“Süper Güç”te aşınma ve yeni durum…

A -
A +
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte, Amerika yeryüzündeki rakipsiz tek ve gerçek Süper Güçtü. 20 sene evvel bunu öz güvenle ifade eden ABD’li stratejist Brzezinski “ABD artık küresel emperyal güç değil” diyor.
 
Jimmy Carter’ın güvenlik danışmanı ve ABD’nin en önde gelen strateji uzmanlarından biri olan Zbigniew Brzezinski, 1997 senesinde hayli yankı yapan “Büyük Satranç Tahtası” başlıklı kitabını yazdığında, Rusya henüz toparlanamamış; Çin, bugünkü ekonomik ve askerî gücüne ulaşmamış ve New York’taki Dünya Ticaret Merkezi “Bin yılın terör saldırısı” ile yıkılmamıştı… Brzezinski, Sovyetler Birliği’nin artık tarih sahnesinde olmadığı o ortamda, haklı olarak Amerika’nın, dünyadaki “Tek ve gerçek süper güç” olduğunu büyük bir öz güvenle seslendiriyordu. Dünya iktidarının merkezi olan Avrasya’daki güç mücadelelerinin, o güne kadar hep Avrasyalı güçler arasında cereyan ettiğine, tarihte ilk defa Avrasyalı olmayan bir ülkenin, Avrasya güç ilişkilerinde “en üstün güç” olarak ortaya çıktığına dikkat çekiyordu… Küresel gücün belirleyici dört alanında ABD, ASKERİ olarak benzeri olmayan bir küresel erişime sahipti. EKONOMİK olarak Japonya ve Almanya (Yazara göre, her ikisi de küresel iktidarın diğer niteliklerinden hazzetmezdi) tarafından, bazı bakımlardan meydan okunsa da (Çin henüz o tarihte ilk üçte değildi. İ.K.) küresel büyümenin ana lokomotifi Amerika idi. TEKNOLOJİK olarak da yenileşmenin (İnovasyon) bıçak sırtı alanlarında genel öncülüğü yine Amerika elinde tutuyordu. KÜLTÜREL alanda, özellikle dünya gençliği arasında rakipsiz bir cazibeye sahipti… Bütün bu unsurların birleşimi, ABD’ye başka hiçbir devletin ulaşamadığı bir siyasi etki sağlıyordu ve onu yegâne kapsamlı “süper güç” yapmaktaydı… Avrasya, kitabın ismi gibi; geleceğin ‘büyük satranç tahtası’ idi ve ABD için de, ana jeopolitik ödül idi! ABD’nin o gün ve sonrası için görevi, Avrupa; Asya ve Orta Doğu’daki anlaşmazlıkları, başka herhangi bir süper gücün Amerikan çıkarlarını tehdit edecek biçimde çıkmasını engellemek ve yönlendirmek-(ti)…
Brzezinski, 2012’de yeni bir kitap yazdı. Adı: STRATEJİK VİZYON, Amerika ve Küresel Güç Buhranı… 15 sene içinde köprülerin altından çok sular akmıştı!.. ABD başta olmak üzere, Batı Dünyasında kuvvetli çöküş emareleri görülmekteydi. Basiretli ve dirayetli bir müdahale olmaması hâlinde, bu gidişle çok büyük yeni riskler ortaya çıkabilirdi. ABD’nin dünya liderliği sona ererse, yerini dolduracak bir küresel güç mevcut değildi ve bu durumda 2025 sonrasında dünya çok daha kaotik bir ortama sürüklenebilirdi. Bu sebeple ABD’nin, muhtemel tehlikeyi önlemek için öncelikle kendi içindeki yapısal sorunları çözmesi, Avrupa’nın daha güçlenmesine yardım etmesi; başta Çin olmak üzere Asya’nın yükselen güçleriyle daha dengeli ve sürdürülebilir ilişkiler geliştirmesi gerekliydi… Usta Siyaset Bilimci, esasen 15 sene önce yazdıklarıyla tutarlı olarak, Küresel Güç dağılımının Batı’dan Doğu’ya kaymasının ve ABD’nin küresel cazibesinin azalmasının; dolayısıyla Amerika’nın küresel üstünlük konumundan düşmesinin muhtemel jeopolitik sonuçlarını ele alıyordu. Önceki kitabında, Türkiye’yi hep İran’la mukayese eden Brzezinski, bu defa 2025 sonrasında yeniden güç kazanacak ABD’nin, geleneksel Avrupalı müttefikleriyle birlikte daha büyük bir Batı inşa etmeye, Türkiye ve Rusya’yı nasıl dâhil edebileceği yollarını araştırıyordu…
Brzezinski aynı istikametteki analiz ve değerlendirmelerini sürdürüyor. American İnterest dergisine yazdığı, “Yeni Bir Hizalanmaya Doğru-Toward a global Realignment”  başlıklı makalesinde (Habertürk Gazetesi’nde Soli Özel/20 Nisan ve Star Gazetesinde Taha Özhan/21 Nisan günkü yazılarında buna dair önemli yorumlar yaptı), dört yıl önce Stratejik Vizyon kitabında yazdıklarını bir nevi güncellemiş… ABD’nin siyasi, askerî ve ekonomik açıdan hâlâ dünyanın en güçlü ülkesi olduğunu, ancak bölgesel dengelerdeki karmaşık jeopolitik kaymalar nedeniyle artık KÜRESEL EMPERYAL BİR GÜÇ OLMADIĞINI söylüyor.
Burada hemen Ukrayna’nın bir parçasını (Kırım) ilhak eden ve Suriye’ye hoyratça girip dengeleri büsbütün altüst eden Rusya’nın (Ki, yazara göre emperyal çöküşün sonuncu sarsıntısını geçiriyor), bu tespiti teyit ettiğini görmemek imkânsız. Aynı şekilde, Asya-Pasifik Bölgesinde peş peşe atraksiyonlar yapan Çin’in (Yazar, Çin’in yavaş fakat emin adımlarla ABD’nin rakibi olacak şekilde yükseldiğini, fakat hâlihazırda bir cephe karşılaşmasından kaçındığını ifade ediyor), bugünkü konumunu dikkate almamak mümkün değil… Keza yakın gelecekte, Çin’in ekonomik alanda ABD’yi sollayacağına dair başka ciddi öngörüleri de hatırlamak gerekiyor. Son olarak, Brzezinski’ye göre Avrupa bugün olduğu gibi, gelecekte de bir küresel güç olamayacak! Haksız mı? 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.