İdlib bombalanırken Suriyeliler ne yapsın?

A -
A +
Rejim ve Rusya uçakları dün İdlib’de bir pazar yerini bombaladı ve en az 25 kişi hayatını kaybetti… Daha önce de kaç defa pazar yeri ve hastaneler vuruldu. Suriye ile ilgili o kadar çok can sıkıcı konu var ki…
 
 
İdlib güya gerginliği azaltma bölgesi olarak biliniyor değil mi? Keşke öyle olsa!.. İdlib’in nüfusu çevreden gelen göçlerle birlikte 4 milyonun üzerine çıkmış. Suriye’nin pek çok bölgesinde yaşanan katliam ve yıkım gibi bir felakete uğramasına ramak kala, Mayıs 2017 tarihinde; Kazakistan’ın başşehri Astana toplantısında, Türkiye-Rusya ve İran arasında varılan mutabakata göre, gerginliği azaltma bölgesi olarak ilan edildi ve burada kalıcı ateşkes sağlanması için her üç ülkenin yapacağı çalışmalar belirlendi. Belli bir ölçüde ateşkes sağlandı denilebilir. Şayet bahse konu mutabakat olmasaydı, İdlib de bugün Halep ve diğer birçok şehir gibi yakılıp yıkılmış olacaktı. Ancak ateşkesi korumak hiç de kolay olmadı. Çünkü Suriye’deki rejim, Rusya’nın örtülü-dolaylı desteğiyle burada operasyonlara devam etti. Hedef İdlib’i de kontrol altına alarak o çevrede yeni hâkimiyet bölgeleri tesis etmek… Buna karşılık İdlib halkını korumak için Eylül 2018 tarihinde bu defa Soçi mutabakatı imzalandı. Gelgelelim, Soçi mutabakatından bu yana İdlib’de 553 binden fazla insan yerinden oldu. Ve sadece 26  Nisan-12 Temmuz 2019 tarihleri arasında, yapılan saldırılarda; 157’si çocuk, 111’i kadın en az 606 sivil hayatını kaybetti!.. Evet, dün Rejim ve Rus uçakları İdlib’de, Marratinnuman ilçesinde, yine bir pazar yerini bombaladı. En az 25 kişi öldü. Nedense rejim hep pazar yerini bombalıyor. Kalabalık olduğu ve daha fazla insan zayiatı olduğu için herhâlde…
Suriye rejimi 7 Mart 2016’da İdlib’de yine pazar yerini vurup 15 kişiyi öldürmüştü. 14 Ocak 2017’de aynı şekilde pazar yerine saldırı ve 10 ölü, 21 yaralı. 13 Kasım 2017 bu defa Halep’te pazar yerini vurdu, en az 53 kişiyi öldürdü. 23 Mart 2018 yine İdlib, yine pazar yeri ve 35 ölü… 26 Mayıs 2019’da keza İdlib’de pazar yerine saldırı 5 ölü, 20 yaralı. 3 Haziran 2019 aynı şekilde pazar yerine saldırı, 3 ölü ve çok sayıda yaralı. Yakın zamanda, yine rejim tarafından Türkiye’nin kurduğu gözlem noktalarına iki defa saldırı oldu… Türkiye bu saldırılar karşısında Rusya’nın rejim üstünde gerekli kontrolü sağlaması için ısrarla diplomasi yollarını zorluyor. Ne var ki, söylemde Suriye’nin toprak bütünlüğünden dem vuran Rusya, kendi politik hedefleri için bambaşka hesaplar içinde… Velhasıl İdlib kanamaya devam ediyor ve yeni göç dalgaları için tehlike çanları da çalıyor. Türkiye’deki bazı STK’lar İdlib kırsalında yeni konteyner kentleri inşa ediyor… Suriye ile ilgili pek çok konu başlığı var ve hepsi de can sıkıcı. Zira küresel güçler Suriye özelinde oyun içinde oyun kuruyorlar.
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey Ankara yolunda iken, aynı ülkenin Merkez Kuvvetleri (Cent-Com) Komutanı General Kenneth McKenzie, PKK’nın güdümündeki SDG’nin sözde komutanı terörist Şahin Cilo ile görüşme yapıyor. Diğer taraftan PYD’nin eski elebaşı Salih Müslüm ve bir kısım PKK yöneticileri için çıkarılmış bulunan İnterpol kırmızı bülteni (Ankara’daki Güvenpark bombalı saldırısı kapsamında) iptal ediliyor. Devamında yapılan 352 müracaat da işleme bile konulmadan reddediliyor.
Suriye’de bütün bunlar olurken ve İdlib’e saldırıların ardı arkası gelmiyorken, zavallı Suriyeliler ne yapsın? Şu sıralarda Kurban Bayramı ziyaretleri sebebiyle, ülkesine giden Suriyeliler yine gündemde. Bu arada bazı asayiş olaylarına kimi Suriyelilerin adının karışması da toplumda kolayca gerilime yol açabiliyor. Türkiye ülkede bulunan Suriyelileri mümkün mertebe kayıt ve kontrol altında tutmaya çalışıyor. Bu çerçevede İstanbul Valiliği, başka illerde kaydı olup da İstanbul’da buluna Suriyelilerin kayıtlı oldukları illere dönmesi için 20 Ağustos’a kadar mühlet verdiğini ilan etti… Bu konuda daha sıkı bir denetimin yapılacağı anlaşılıyor. İstanbul’da ikamete izinli 522 bin 381 yabancı uyruklu ve geçici koruma altında bulunan 547 bin 4789 Suriyeli olmak üzere toplam 1 milyon 69 bin 869 kayıtlı yabancı bulunuyormuş…
Diğer taraftan Türkiye, Suriye sınırı ötesinde güvenli bölge oluşturmak için ABD ile diplomasi dansına devam ediyor. J. Jeffrey bunun için bir kere daha Ankara’da. Türkiye sınırın öte yanında en az 20 mil, bazı yerlerde daha derin şekilde bir güvenli bölge oluşturulması için bütün yolları deniyor. Bu arada askerî harekât için de hazırlıkları aralıksız sürdürüyor!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.