ABD’de seçim nasıl çalınır?!

A -
A +
Washington’da çarşı iyice karıştı!.. Yönetimi devretmesine iki hafta kala, Donald Trump’ın ortaya çıkan skandal ses kaydı, ortalığı allak bullak etti. On eski savunma bakanı, ordunun işe karışmaması için mektup yazdı…
 
 
Dört sene önce seçim kampanyasını yürütürken, şöyle bir kanaat vardı; Donald Trump seçimleri kazansa bile, kendisine başkanlık yapma şansı verilmeyecek ve bir şekilde saf dışı bırakılıp, onun yerine yardımcısı Mike Pence işbaşına getirilecek… Fakat öyle olmadı. Trump yoluna konulmak istenen engelleri bir bir aştı ve Beyaz Saray’a yerleşti. Ancak koltuğa oturduğu günden itibaren, iddia ve ithamlar peşini bırakmadı. İddialar, Rusya’nın Trump lehine ABD başkanlık seçimlerine müdahale ettiği noktasında düğümleniyordu. Nitekim ABD Yönetiminde çok kritik bir görev olan Ulusal Güvenlik Danışmanlığı koltuğuna oturttuğu E. General Michael Flynn (Trump’ın seçim kampanyasında da çalışmıştı…), sadece 22 gün sonra (22 Ocak-13 Şubat) istifa etmek zorunda kalmıştı. Sebebi de Rus Büyükelçisi Sergey Kislyak ile yaptığı görüşme hakkında, Mike Pence’e doğru bilgi vermemesinin ortaya çıkmasıydı. Tabii asıl mesele Rusya’nın seçimlere gerçekten karışıp karışmamasıydı... Bu konu Trump’ın başını çok ağrıtacaktı. Öyle ki, M. Flynn hakkında başlatılan soruşturmayı sonlandırmasını istediği FBI direktörü James Comey’i de görevden almak zorunda kalacaktı. Comey’den “sadakat göstermesini” istemiş, anlaşılan bu olmayınca görevden alma yoluna gitmiş ve bundan dolayı da çok gürültü kopmuştu…
Trump, ABD Başkanları içinde dört yıllık zaman zarfında en fazla bakan ve üst düzey yöneticiyi görevden kovan kişi oldu. Dışişleri ve Savunma Bakanları ve Ulusal Güvenlik Danışmanı gibi çok önemli görevdeki isimleri, Twitter mesajlarıyla görevden aldı. (Dışişleri Bakanı Rex Tillersen, istifasını açıklamış olmasına rağmen, bir gün önceden kovulduğu açıklanan Savunma Bakanı James Mattis, Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton vs.) 3 Kasım’da yapılan seçimleri kaybettiği kesinleştikten sonra dahi, teamüllere aykırı olarak Savunma Bakanı Mark Esper’i görevden aldı. Bunun da sebebi, seçimler konusunda kendisinden beklediği desteği bulamamasıydı… Velhasıl Trump, nevi şahsına münhasır bir başkan olarak tarihe geçti. Zira ABD tarihinde ilk defa, on tane eski savunma bakanı (Bunların içinde Mattis ve Esper de var), ordunun seçim işlerine karışmaması yolunda, şimdiki savunma bakan vekili Christoher Miller’a mektup yazdılar… Ordunun yanlış pozisyon almasının ulusal güvenliği tehlikeye atacağını hatırlatan eski bakanlar, kendilerinin bir kişi veya partiye değil, iç ve dış düşmanlara karşı anayasayı koruma üzerine yemin ettiklerini hatırlattılar. Böylece öteden beri dillendirilen, Trump’ın Beyaz Saray’dan asker marifetiyle çıkarılması (Veya Sarı Kovboyun tam tersi yöndeki beklentisi…) ihtimali bir şekilde gündemi işgal ediyor. Daha önce, vergi yolsuzluğu sebebiyle başkanlığı terk ettiği gün itibarıyla mahkemelere taşınacağı söylenen Trump'ın, şimdiyse asıl seçimlere hile karıştırmaya kalkışmasından dolayı gerçekten başı belaya girecek gibi görünüyor…
Rakibi Joe Biden’i alt etmek için, bu defa Putin’den değil, ama Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy’den yardım istemişti. “Bize bir iyilik yapmanı istiyorum…” dediği husus, Biden’ın oğlunun Ukrayna’da birtakım yasa dışı işlere karıştığı yolundaki iddialardı. Ama bu konuda beklediğini bulamadı. Ve aslında çok zayıf bir rakip olan Biden, 232’ye karşı 306 delege kazanarak, Başkanlık seçimlerini ciddi bir farkla kazandı. Görevi devretmesine sadece iki hafta kalan Trump, dünya medyasında çalkalanan skandal ses kaydıyla, galiba ikinci bir Watergate skandalına imza atmış bulunuyor. “Sarı Kovboy”, CNN, BBC, El Cezire, New York Times, Washington Post, The Guardian gibi yayın organlarında aralıksız şekilde yayınlanıp yorumlanan bir saatlik telefon kaydında, Georgia Eyaleti’ndeki üst düzey seçim yetkilisi olan Brad Raffenberger’i; 11 bin 780 oy bulması için açıkça baskılıyor, şahıs buna yanaşmayınca da tehdit ediyor. Sadece oyları yeniden hesapladığınızı söyleyin diye yol gösterdikten sonra, şunları ilave ediyor: “Neler yapıldığını biliyorsun ve bunu rapor etmiyorsun. Bu ceza gerektiren bir suç. Bunun olmasına izin veremezsin. Bu senin ve avukatın için büyük risk…” Trump telefonda bunları söylerken, Beyaz Saray Genel Sekreteri Mark Meadows da hatta imiş…
Görüldüğü üzere Washington’da çarşı iyice karışmış durumda!.. Trump bu skandaldan kendisini nasıl kurtaracak acaba? Başkanlık koltuğunu devretmekte nazlanırken, bu şekilde suçüstü yapılması, Trump’ın herhâlde beklemediği ve istemediği bir durumdu… Anlaşılan o ki, Beyaz Saray’ı terk ettikten sonra, Trump hayli zaman bu işlerden yakasını sıyırmak için çalışacak ve avukatlarına muhtemelen eski karısı İvana’ya ödediği paralardan çok daha fazlasını ödemek durumunda kalacak. Kudüs üzerinden aldığı Yahudi Lobisi desteği, kendisini temize çıkarması için yetecek mi, bekleyip göreceğiz!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.