Arap dünyasının bitişi!..

A -
A +
Irkçı ve faşist İsrail’in korkunç savaş makinesine karşı, yumruk ve taşlarla kahramanca mücadele veren Filistin halkının; milyonda biri kadar dahi kolunu oynatmayan, 22 tane Arap devleti olsa ne olur olmasa ne olur!..
 
 
Artık her yönüyle küçük bir Hitler’e dönüşen, insan kasabı Netanyahu; mevcut şartları kendi hesabına siyasi avantaja çevirmek için, tam gaz Filistinli katliamına devam ediyor… Küçük Hitler benzetmemizin ne kadar doğru ve isabetli olduğu, Avusturya’nın giderek faşizme kayan başbakanı Sebastian Kurz’un Netanyahu’ya verdiği kayıtsız şartsız desteğinden de anlaşılmıyor mu? Bu küçük Avrupa devletinin desteği çok bir şey değil… Neredeyse bütün küresel güçler, Siyonist İsrail’in arkasına dizilmiş vaziyette. Irkçı ve faşist İsrail güçleri, Filistin halkının üzerine ha bire ölüm yağdırıyor. Bu küresel güçler ise, Filistin halkına sadece pişkin bir eda ile nasihat veriyor… İsrail’in alenen savaş ve insanlık suçu işleyerek sivil hedefleri bombalaması, “kendini savunma hakkı” oluyor. Buna karşılık, Filistinlilerin mukabelede bulunmak adına; soba borusundan roket fırlatması, kabul edilemez bir eylem oluyor!.. Dünya tarihinde bu kadar ahlaksız ve ilkesiz bir tavır az bulunur. Böyle bir ortamda, Siyonist İsrail tabii ki her geçen gün daha canavarlaşacaktır… Çünkü nihai hedefi o topraklarda tek bir Filistinli bırakmamaktır. Zaten Siyonistler için en iyi Filistinli, ölü olanları değil miydi? Peki, Siyonistler bu niyetlerini gizleme ihtiyacı duyuyorlar mı? Zinhar… Bakar mısınız, Siyonist bombardıman altında, Filistin’de oluk oluk sivil kanı akarken, Birleşmiş Milletler Teşkilatının genel sekreteri bale seyretmeye gidiyor ve de utanmadan bunu dünya ile paylaşıyor!..
İşte böyle bir dünyada yalnız bırakılan Filistin halkı, kahramanca direnip hayatta kalmaya çalışıyor… Elbette Filistin halkı teslim olmayacaktır. Ne zaman olur, ne kadar yıl sonra gelir bilemeyiz, ama nihai zafer mutlaka Filistin Halkının olacaktır. Buna canı gönülden, tereddütsüz inanıyoruz! Şayet Filistinlilerin sadece yumruk ve taşlarla verdiği şanlı mücadelenin milyonda biri kadar, Arap dünyasının katkısı olsaydı, bugün manzara çok daha başka olurdu. İşte bu noktada yani 22 tane Arap devletinin zerre miktarı faydasının görülemediği bir iklimde, Arap dünyasının siyasi varlığından bahsetmek ne derece anlamlı olur ki! Kısacası böyle bir Arap dünyası olsa ne olur olmasa ne olur... Onlar birbiriyle didişsin!
S. Arabistan Yemen’de güç savaşı versin. İran destekli Husilere karşı, Birleşik Arap Emirliklerinin de yardımıyla, Sudan’dan paralı askerler devşirsin. Benzer bir tavrı da, Mısır Libya’da devam ettirsin. Suriye ve Irak’ın hâli meydanda… Lübnan deseniz açlıktan kırılıyor. Fakat nedense hem Lübnan’da hem Yemen’de İran’ın borusu daha çok ötüyor. Körfez Ülkeleri denilen petrol zengini devletlerin paracıkları da, Batı'nın silah üreticisi firmalarını kalkındırıyor. Ve bu kepazelik hiç değişmeden on yıllardır devam ediyor. Filistin halkından bir ekmek parasını esirgeyen zengin Arap devletleri, şimdi topluca İsrail’in kapısında esas duruşta!.. Güya normalleşme adına! İbrahim Anlaşması'yla kendi iplerini bizzat İsrail’in eline verdiler. Bundan sonra Filistin davası adına tek kelime etmeleri mümkün değil. Diyeceksiniz ki eskiden neydi ki şimdi ne olsun! Doğrudur. Lakin en azından sureta da olsa, bir yerde muhalif tavır söz konusuydu. Şimdi o da yok artık. Anlayacağınız Arap dünyasının bitiş düdüğü, Trump ve damadı Kushner tarafından çalındı. Netanyahu da üzerinde tepiniyor.
Bu arada İslâm dünyasındaki zayıflık ve dağınıklık, ne yazık ki koskoca bir siyasi ekseni fonksiyondan mahrum bırakıyor. Türkiye’nin yoğun gayretleri de olmasa, büsbütün Arap Ligi’nin durumuna düşecek!.. 20 seneden beri Amerikan işgali altındaki Afganistan’da, bayram günü; Cuma günü demeden camilerde, okullarda ha bire bombalar patlatılıyor. Hangi akla hizmet ettikleri belli olmayan(!) unsurlar, başkalarının canını yakarken, kendilerini de sefalete mahkûm ediyor. Burada taassup, hamakat, dalalet ve ihanet iç içe hüküm sürüyor maalesef!.. Neticede 1,7 milyarlık İslâm âlemi paramparça... Ve Filistin, Keşmir, Arakan, Uygur Müslümanları da kan ağlıyor kan!.. Bir asır oluyor ki, bayramları hiç yaşayamadılar. Dua ve niyazımız odur ki, bu kardeşlerimiz de bir gün hakikaten bayram etsinler. Bu temenni ile nice bayramlara inşallah...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.