Sosyal medya yangınları!..

A -
A +
Türkiye, bir hafta içinde otuz küsur ilde çıkan 174 yangının 163’ünü kontrol altına aldı ve söndürdü. Ama sosyal medyada başlatılan algı operasyonlarını maalesef bastıramadı. Bu, geleceğe dönük ciddi bir tehlike!
 
 
15 Temmuz ihaneti öncesinde, sosyal medyada feyk hesaplar (Fuat Avni ve benzerleri) üzerinden yürütülen sinsi bir operasyonla, kamuoyunun zihnini karıştırmaya dönük çok büyük kara propaganda icra edilmişti… Ajitasyon göz göre göre devam ederken, hukuki mevzuat çerçevesinde bunun önlenmesi ve sorumlulardan hesap sorulması, yazık ki, uzun zaman boyunca mümkün olamamıştı!.. Sadece sosyal medya değil elbet, yazılı ve görsel medyada da, ülkeyi ifsat etme faaliyetlerine çok büyük destek söz konusuydu. Ve âdeta meydanı boş bulmuşlardı! Nihayet hain darbe teşebbüsünden sonra, olağanüstü hâl kararnamesiyle, büyük oranda bu ihanet şebekesinin çanına ot tıkandı. Yurt içinde artık at koşturamayınca, kaçtıkları yabancı ülkelerde; öteden beri Türkiye aleyhtarı eylemleriyle bilinen malum kuruluşların da desteğiyle, oralarda aynı ihanet faaliyetine devam ettiler, hâlen de ediyorlar… FETÖ’nün medya sektöründeki sicilli elemanları, ülkemiz aleyhindeki her hadisede kirli yüzlerini hemen gösteriyorlar. Ülkemizi kasıp kavuran son haftadaki yangınları da istismar ederek, bu kansızlar içerideki bastonlarının da yardımıyla, âdeta sosyal medya mecralarında resmigeçit yaptılar!..
Önce yangınlara zamanında müdahale edilmediğini ileri sürdüler. Ardından müdahalelerin yanlış ve yetersiz olduğunu üfürmeye başladılar. Bunun akabinde bir uçak meselesi ortaya attılar. Derken kendilerini “Kemalist” diye takdim eden kimi isimlerle dirsek temasında, THK (Türk Hava Kurumu) meselesini ısıtıp gündeme soktular… Bütün bunlardan bekledikleri sonucu göremeyince çok daha sinsi bir hamle yaptılar. Sosyal medya üzerinden belki de bugüne kadarki en büyük algı operasyonunu hayata geçirdiler. 1 Ağustos gecesinin yarısında, “Help Turkey-Türkiye’ye yardım edin” etiketiyle bir yayın başlattılar. Yeni Şafak gazetesinden Ersin Çelik’in de, Medyadaki desenformasyon üzerinde araştırmalar yapan, akademisyen Marc Owen Jones’ın, çokça bahsedilen analizinden alarak, geniş şekilde anlattığı gibi, çok kısa zamanda dünya gündemine oturacak bir noktaya getirdiler… Fenomen denilen ve sosyal medya mecralarında çok sayıda takipçisi bulunan isimlerin hesaplarıyla yayını başlattıktan sonra, sahte hesaplarla takviye edip bir anda, milyonlarca mesajı üretip dolaşıma soktular… Gece saat 23.30’da başlatılan bu operasyonda, üç saat sonra dolaşıma sokulan mesaj sayısı 2 buçuk milyonu aşmış!.. Ne derece organize ve büyük bir ihanet olduğu ortada değil mi? Türkiye’nin itibarını sarsmak, onu aciz göstermek ve müdahaleye açık hâle getirmek vs. vs... Çelik’in aktardığı bilgilere göre, dolaşıma sokulan mesajların yüzde 71’ini teşkil eden 1 milyon 813 bin adedi, aynı merkezden oluşturulmuş… Gerisini siz hesap edin artık...
Onlar bu ihaneti icra ederken, içerideki kanı bozuklar da şu klişeyi ağızlarında sakız ediyordu: “Ne var yani, dışarıdan yardım istemek ve almak ayıp mı?” Güya Türkiye, kibir gösterip yardım taleplerini geri çeviriyormuş… Hâlbuki, usulü dairesinde gelen yardımlar teşekkürle karşılandığı gibi, yardım teklifleri de asla geri çevrilmiş değil. Hatta Yunanistan ve Fransa gibi, önce yardım teklifinde bulunup, daha sonra uçakları kendi ülkelerindeki yangınlarda kullanacakları gerekçesiyle vazgeçen ülkelerin bile teklifleri geri çevrilmiş değil. Hatta ve hatta, Batı Trakya’da tam on iki tane Türk okulunu kapatarak, ilişkileri geren Yunanistan’ın siyaseten yol açtığı büyük skandala rağmen, Türkiye sağduyulu davranarak, komşu ülkenin samimiyetsizliği kısa zamanda anlaşılan teklifini bile reddetmedi. Fakat Yunan ve Frenk muhiplerine gelin de anlatın bunu! Neymiş efendim, Türkiye niçin dışarıdan yardım istemiyormuş. Beri tarafta, Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu basın toplantısında dışarıdan gelecek yardım tekliflerini memnuniyetle karşılayacaklarını açıklıyor. Bu arada yardım ekibi gönderen ülkelerin ismini belirtiyor. Cumhurbaşkanı bu ülkelere teşekkür mesajı gönderiyor. Ama bozguncuların derdi başka. Orman yangınlarını, yangından doğan mağduriyetleri sonuna kadar istismar ederek; yapılan doğru işleri de yanlış diye karalayarak, kendilerince bir sonuca varmaya çalışıyorlar. Zurnanın zırt dediği yer burası!
Özetlersek, sosyal medyada Türkiye aleyhine körüklenen yangınların ne denli tehlikeli boyutlara varabileceği, fiilen görülmüş oldu. 2015’ten beri, Türkiye’ye dair sosyal medyada benzer hareketlerin yüzde 47’sinin sahte hesaplardan kaynaklandığı tespit edilmiş durumda… İlgili ve yetkili makamların bu durumu çok iyi değerlendirmesi gerekiyor. Zira ileride daha büyük yangınların kopmasını önleyebilmek için, bugünden çok şey yapmak gerekiyor. Aksi hâlde yarın çok geç olabilir!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.