Pelosi ortalığı fena karıştırdı!..

A -
A +

82 yaşındaki ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin, bu Çin’e karşı ikinci hamlesi… 1991 yılında da Tiananmen Meydanı’nda siyah pankart açarak Çin’i protesto etmişti. Peki, bundan sonra ne olacak?

 

Nancy Pelosi’nin biraz da “korsan” Tayvan ziyareti, ABD’nin yönetim sistemindeki “kuvvetler ayrılığı” prensibinin tipik bir yansıması… Başkan Joe Biden, Pentagon’un bu ziyarete olumlu bakmadığını açıklamıştı. Ama Bayan Pelosi, ziyaret programının bu bölümünü kapalı tutarak, ikazlara rağmen yolda güzergâh değiştirdi ve ortalığı fena hâlde ayağa kaldırdı. ABD Protokolünün 3 numarası olan Pelosi, 1997’de; selefi Newton Gingrich’in yaptığı ziyaretten çeyrek asır sonra, en üst seviyedeki ikinci resmî teması gerçekleştirdi. Ziyaret öncesinde Çin çok sert açıklamalar yaparak mâni olmaya çalıştı. Ancak Pelosi, Covid-19 yüzünden ertelediği ziyareti, yanında beş kişilik kongre heyetiyle birlikte tamamladı. ABD yönetimi, Pelosi’yi ziyaretten vazgeçiremeyince bir taraftan da “Tek Çin” anlaşmasına bağlı olduğunu ve Tayvan’ın bağımsızlığını desteklemediğini açıklayarak yükselen tansiyonu düşürmeye çalıştı. Her iki taraf beklendiği üzere çeşitli yollardan gövde gösterisi yapınca biraz da sosyal medyanın üfürmesiyle dünya genelinde yankılanan ciddi bir gerilim hüküm sürdü. Amerikan savaş uçakları herhangi bir müdahale ihtimaline karşı havalanırken harp gemileri de bölgede hareketlilik içindeydi. Çin de aynı şekilde denizden ve havadan karşı manevralarla reaksiyon gösterdi. Ama genel olarak bu ziyaretin bir sıcak çatışmaya yol açması beklenmiyordu, en azından şimdilik de öyle oldu. Geçen nisan ayı ortasında da, altı senatörden oluşan bir ABD heyeti Tayvan’a ziyarette bulunmuştu. 2021 Kasım ayında da keza kalabalık bir Temsilciler Meclisi heyeti aynı şeyi yapmıştı. Ama ziyaretin protokol seviyesi yükselince Çin’in tepkisi de o oranda arttı…

1991’de Pekin’e yaptığı ziyaret sırasında, iki yıl önce (1989) Tiananmen Meydanı’nda cereyan eden büyük olaylardan dolayı hayatını kaybedenleri anmak ve Çin’i protesto etmek için, resmî mihmandarından habersiz, iki diğer temsilciyle birlikte buraya giden Pelosi “Demokrasi yolunda hayatını kaybedenlerin hatırasına” yazılı, siyah bir pankart açarak korsan eylem yapmıştı… Önceki gün ise daha farklı bir şekilde ve bu defa resmî yoldan Çin’e karşı hamle yaptı. Pelosi Tayvan’da yaptığı açıklamada, bu ziyaretin Amerikan’ın Tayvan demokrasisine sarsılmaz bağlılığının göstergesi olduğunu ifade etti. Ve “Amerikan’ın Tayvan halkıyla dayanışması her zamankinden önemli” diye eklemede bulundu. Aynı açıklamada Pelosi, bu ziyaretinin uzun zamandır devam eden Amerikan politikalarıyla da çelişmediğini iddia etti! Enteresandır ki, haziran ayı ortasında, Cumhuriyetçi ve Demokratlardan oluşan bir grup senatör, ABD’nin Tayvan’a yönelik politikalarının gözden geçirilmesine dair bir kanun tasarısı sundular… Pelosi tam da bu minvalde, ziyaretinin Hint – Pasifik’te özgür ve açık bölgenin ilerletilmesi konusunda ortaklarıyla dayanışmayı hedeflediğini söyledi. İşte bütün bunlar Çin’in hop oturup hop kalkmasına sebep oluyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı uzun bir açıklama yaparak, Amerika’nın daha önce yapılan anlaşmaları nasıl çiğnediğini tek tek anlattı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunyeing; Amerika’nın Çin’in kırmızı çizgilerinin sınırlarını zorladığını belirterek “ABD Çin’in egemenliğini ve güvenlik çıkarlarını baltalamanın sorumluluğunu kesinlikle üstelenecek ve bedel ödeyecektir” dedi. Acaba bu bedel ne olacak? Dışişleri Bakanlığının uzun açıklaması aynı zamanda Çin’in dış politika karakterini de yansıtıyor. Bir yerde en sert ifadeler yer alırken, hemen akabinde daha esnek ve daha yumuşak, diplomasiye ve uluslararası ilişkilere de atıfta bulunularak uzlaşma yolunu açık bırakıyor. Çin’in ABD’ye mutlaka bir misillemede bulunması bekleniyor. Ancak bunun çerçevesinin ne olduğunu zaman gösterecek. Bugünden itibaren, Çin, Tayvan coğrafyasının çevresinde iki gün boyunca gerçek mermilerle tatbikatlar yapacak. Bu tatbikatlar sırasında havada ve denizde Çin ve ABD unsurlarının zaman zaman tehlikeli yaklaşmaları olabilir. Aynı şekilde Çin, Tayvan silahlı kuvvetlerinin bölgedeki unsurları sıkı şekilde taciz edebilir…

Netice ne olur? Orta ve uzun vadede Tayvan’ın bağımsız bir entite olarak varlığını muhafaza etmesi zor görünüyor. Hâlihazırda Vatikan ve hemen hepsi irili ufaklı Karayip ülkeleri olan 14 devlet Tayvan’la resmî ilişkiler içinde. ABD’nin de içinde olduğu yaklaşık elli ülke de ekonomik ve kültürel ilişkileri sürdürüyor. 1,5 milyarlık Çin’in, Formuza adasını da tıpkı Hong Kong gibi zaman içinde tamamen kontrolüne alması kaçınılmaz görünüyor. Ama epey bir müddet, Tayvan, Çin ile ABD arasında bir rekabet ve çekişme alanı olmaya devam edecek…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.