Bir bilene soracaksın!

Kaç ay, kaç hafta, kaç gün oldu? Hesap tutmadım ama F.Bahçe'nin aynı 11'de hem Alex hem Anelka hem de Nobre ile etkili futbol oynamasının mümkün olamayacağını yazıp, söyleyip, durdum. Hele hele böyle bir kurgunun F.Bahçe'nin seviyesine yakın takımlar karşısında bile büyük güçlüklerle karşılaşacağını söyledim, yazdım. İşte çok etkili futbol oynanmamış olmasına rağmen kazanılan G.Saray maçı ve ardından Konya maçının süratli ve etkili futbolla dolu büyük bölümü... Demek ki, Daum elindeki kadronun özelliklerinin yanısıra zaaflarını da bizim gibi çok eskiden kestirebilseydi, ağır puan kayıpları olmayacağı gibi Avrupa arenasında da en azından bu kadar geri kalınmazdı. Nobre, Anelka ve Alex kendi yarı alanlarını kullanmayı pek sevmediklerinden orta sahada iyi basabilen tek santrforlu takımlar F.Bahçe'yi kaleciyi bir kenara çıkarırsak; 7-3 gibi ikiye bölüyorlardı. Ama Deniz katkısıyla ve de Nobre ile Anelka sırayla dışarda kaldıklarından kadronun kalitesi 8'e 2'yle rahat iş yapabiliyor. Daum bir bilenin aklına hizmet edip, 3 gün arayla 2 galibiyetle krizden çıktı gibi görünüyor. Pekiyi, bir bilenin sözleri yerine omuzundaki iyi teknik direktör apoletiyle hiç bağdaşmayan Aykut Kocaman'a ne demeli? Murat Hacıoğlu'nu kendi takımının sağ kanadında Ümit'le Tuncay'a tedbir olarak oynattıysa, antrenörlük notunu ağır şekilde kırarım. F.Bahçe'nin orta alanda kalabalıkla basan takımlar karşısında ne kadar zor durumlara düştüğünü belli ki, hiç izlememiş, hiç etüt etmemiş. Okan'la Bebbe'yi çift santrfor olarak ileriye yerleştirip orta sahasını içinde Murat Hacıoğlu'nun da olduğu hiç pres özelliği olmayan oyunculardan kurmuştu. Aykut Hoca'nın inanılmaz teknik direktörlük zaaflarıyla dolu kadrosu ve oyun taktiği Alex'e bile kendi antrenmanlarından daha rahat oynama şansını sundu. Yani özellikle ikinci yarının bugüne kadar seyrettiğimiz takımları içinde en zayıfı Konyaspor olarak göründü. Yani Türkiye'deki yorumcuların içinde benim de bulunduğu büyük bir bölümü Aykut Hoca'da da yanılgıya düşmüşüz. Nobre'nin F.Bahçe ileri ucunda rakibi rahatsız eden arkasından geleceklere koridor açabilen bir oyuncu olduğundan oynamasının gerekliliği dün bir kere daha ortaya çıkarken Anelka veya Alex'siz olmanın ciddi maçlar ve ciddi rakipler için sağlıklı diziliş olduğunu da sanıyorum Daum da artık öğrenmiştir. Bu arada Kemal ve Selçuk'un oyuna alınmaları da belli ki, Daum'un bilenlerin fikrine nihayet hürmet gösterdiğinin açık kanıtıydı.