Teşekkürler

A -
A +

Uzun yıllardan bu yana temposu genelde yüksek, pozisyonu bol, golü de hayli zengin bu derbi için F.Bahçe'ye de G.Saray'a da teşekkür etmek lâzım. Tabi ki, maçı yabancı madde yağmuru altında izleyen evsahibi seyircisine de teessüfler... F.Bahçe rakip sahada erken gol bulup, çok büyük bir avantaj elde etmesine rağmen oyunu soğutamadı. Topa sahip olup, rakibinin sinirlerini geremedi. İşte F.Bahçe'nin bu eksikleri, G.Saray'ı yeniden hem futbola hem maça döndürerek galibiyete taşıdı. Ama beklenmedik sakatlıklar G.Saray'ın arzulanmadık değişiklikler yapmasına yol açarken, aynı zamanda da temposunun düşmesine sebep oldu. Gerets sanmıyorum ki; ne Orhan'ı değiştirmeyi ne de Hakan'ı erken oyuna almayı düşünüyordu. İşte F.Bahçe rakibinin bu talihsizliklerini maçı beraberliğe taşıyarak değerlendirdi. Ancak o da 2-2'den sonra oyunu kendi ceza alanı yakınlarında kabullenerek hem rakibinin galibiyetine davetiye çıkardı, hem de turu tehlikeye soktu. Ama G.Saray bu zaafı ancak tek golle değerlendirebildi. Şayet Daum, orta alanındaki hiçbir şey yapmayan Alex'in yerine daha önce bir oyuncu alabilseydi, G.Saray'ın hem değişikliklerden hem de yorgunluktan inişe geçtiği sürelerde turu getirmeyi bırakın maçı bile kazanabilirdi. Futbol açısından değerlendirirsek, G.Saray'ın notu F.Bahçe'den biraz yüksek olacak ama Gerets'in tek ön liberolu çeşitlemesi yine bir kupa kaybıyla cezalandırılıyordu. Hakem Bülent Demirlek bana göre bu kadar atmosferi gergin bir oyunu çok iyi yönetti. Kazanan yani 2 yenilgiden sonra teselli mükafatı alan G.Saray olurken, F.Bahçe kupada yenilse de yeni rakibini beklemeye koyuldu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.