Digitürk bu ayıbı temizlemeli!

Olacak şey değil!.. Yayıncı kuruluş olacaksın, ülke futboluna her yıl 200 milyon dolara yakın para dökeceksin, yetmiyormuş gibi düne kadar terkedilmiş kovboy kasabası silueti çizen Türkiye Kupası'na müthiş bir destekle hayat vereceksin, sonra da abonelerine amigo yorumcular dinleteceksin... Yazık ve ayıp!.. Ekonomik sancılar içinde kıvranan bu ülkenin futbol meraklısı, 65 milyona varan bir pahalılıkla sana her ay, "Öde ve izle" sistemi ile ödeyecek, sen, bu insanıma, amigo yorumcular dinleteceksin... Oldu mu? Olmadı tabii ki... Serdar Bali, Trabzonsporlu eski futbolcu, "Top bizimkilerin ayağına çarptı" diyerek mis gibi bordo-mavi konuşacak da, karşısındaki Konyaspor gavur takımı olarak mı kalacak? Oldu mu? Olmadı tabii ki... Şenol Çorlu, F.Bahçeli eski futbolcu, "Maça bizim başkan ve bizim yöneticiler de geldi" diye sarı-lacivert takılacak da, karşısındaki Diyarbakırspor, eskilerin deyimi ile Rus mu olacak? Oldu mu? Olmadı tabii ki... Hakan Ünsal, G.Saraylı eski futbolcu, neredeyse sol kanattan akıp, o eski muhteşem ortalarından birini atacak gibi konuşacak da, karşısındaki A.Gücü bu memleketin, bu ligin takımı olma durumunda bulunmayacak mı? Oldu mu? Olmadı tabii ki... Ali Gültiken, Beşiktaşlı eski futbolcu, sanki sahada Beşiktaş'ın rakibi yokmuşçasına, yorumlarını formasını giydiği takım üzerinde yoğunlaştıracak ama, karşısındaki rakip Denizlispor sanki ülkeden atılmış gibi öksüz mü kalacak? Olmuyor... Size oluyor gibi gözüküyorsa da, halkın arasına girin bakalım, oluyor mu, olmuyor mu anlarsınız. Yarın abonelerinizde eksilme olursa, arızayı millette değil, kendinizde arayın... Birkaç defa yazdım. Teknik direktör pazarlama şirketine döndünüz; dün sizde yorumcu, yarın falanca takımda teknik direktör, ya da tam tersi... Böyle olmaz! Başka ülkelerde sizdeki uygulamanın benzeri varsa, ben bu işi hemen bırakacağım... Ama yoksa, siz kafanızı değiştirecek misiniz? İşin başında olduğunu sandığım Şansal Büyüka eski bir dostumdur. Onun için "Neden kendi programına bir Beşiktaşlı, bir G.Saraylı, bir F.Bahçeli, bir Trabzonsporlu almıyor da, tam ortadaki Erman'la program yapıyor?" diye sormaya başlandı bile... Şayet dümende başkaları varsa, sormak gerekmez mi; Türkiye'nin yayıncı kuruluşu için sadece dörtler mi vardır? Diğer kulüpler figüran mıdır? Yarın, herhangi bir şehrin, herhangi bir stadında tatsız bir olay yaşarsanız, beni hatırlayın! Ama umut ederim, beni hatırlatacak bu çağdışı uygulamadan vazgeçersiniz. Hem de acilen...