Acaba kim kazandı?

"Seyircisiz maç ve herhangi bir hedefi olmayanların karşılaşması acaba ekran başında kime keyif vermiştir ki?"

Bazı maçlar vardır, oynansa da olur, oynanmasa da... Yani ne kazanını ihya eder, ne de kaybedeni perişan... Hele hele böyle bir maçın ev sahipliğini üstlenmiş taraf koca Galatasaray olup da, taraftarından mahrum oynayacaksa... Sessiz maçları yazmak bir yazar için mesleğinin en talihsiz günleri olarak yorumlanır. Taraftarsız kalmış koca Galatasaray’ın karşısında da, yıllar sonra ‘üç büyüklerin’ yanına nihayet, hem de ciddi mali hamlelerle, gelmiş Kasımpaşa da artık hevesinden, hırsından vazgeçmiş ise, siz maça bir daha bakın derim... 
Hadi gene de bizim Cahit’in, bizim müdür Ercan’ın isteklerini kırmadan dönelim sahanın içine... Tudor isimli teknik adam, Galatasaray eşofmanın içine girdiğinden bu yana bence ilk defa bundan önceki son maçın on birini sahaya sürdü... Yani Sabri ile barışmış, Hakan’ın yıllara dayanan klas özelliğini teslim etmişti. Hatta Podolski- Sneijder bağlamını da sahaya getirmişti. Buna karşılık Kasımpaşa, Adem’e kavuşmuş ama, ilk on birdeki iki banko adamını sakatlıkları nedeniyle hâlâ tribünde bırakmıştı.
Derken, top oyuna girdi… Galatasaray doğru dörtlüsüyle arkada, orta alanda da hayli işler yapabilecek kurgusu ama önde Yasin arızası ile oynuyordu. Kasımpaşa, bu oyunda daha çok kollayıcı, rakibi nerelerde cezalandırabilirim pas ve oyun kurgusundaydı. Tabii ki tarafların her türlü iddiadan uzak oluşları bir iki istenmeden yapılmış faul dışında kendi antrenmanlarındaki çift kale rahatlığında da geçti diyebiliriz oyun için. 
Hakemden bahsetmek benim sevmediğim bir durum ama siz oyunun skoruna en azından 2-0 olmadan direkt etki ederseniz bu olmuyor işte. Yüzde yüz penaltıyı es geçip kontradan Kasımpaşa ikinciyi atarken, Galatasaray kaptanı Selçuk’la hakemin neler konuştuklarını doğrusu çok merak ediyorum. 
Yazımın girişinde de uzunca değindiğim seyircisiz maç ve herhangi bir hedefi olmayanların karşılaşması acaba ekran başında kime keyif vermiştir ki? Hatta çok net bir kamuoyu yoklaması yapılsa her iki takımın taraftarının çok küçük bir yüzdeyle maça baktığını da söyleyebilirsiniz. Atılan bütün goller çok şıktı ama dedim ya maçın kendisi kolaydı. 

MAÇIN ADAMI: Castro 
Hem harika iki gol attı hem de bütün bloklarını birbiriyle oynatabildi.